www.haberyorumgazetesi.com

İsmail Özdemir


AİLE MAHKEMELERİ VE BOŞANMALAR


Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Cumhuriyet´in kurulduğu 1923 yılından 2004 yılına kadar olan dönemin ekonomik ve sosyal göstergelerinden oluşturduğu İstatistiki Göstergeler 1923- 2004 isimli yeni yayında Türkiye´deki boşanma istatistiklerine de yer verdi.

80 yılda yaklaşık 800 bin boşanma olmuşken, son 10 yılda yaklaşık 1,2 milyon boşanma olmuş.

TRT HABER internet sitesinde yer alan habere göre;Türkiye´de son 10 yılda 1,2 milyon çift boşandı

(04 Mart 2018 Pazar 11:22 - Son Güncelleme 05 Mart 2018 Pazartesi 10:48)

Türkiye´de son 10 yılda evlenenlerin sayısında görülen düşüşe karşın, boşanan çift sayısı yüzde 28,9 arttı.Bu dönemde boşanan çift sayısı 1 milyon 218 bin 458´e ulaştı.

Yine Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), yayınladığı 2018 yılına ilişkin evlenme ve boşanma istatistiklerinde:

Türkiye´de geçen yıl evlenen çift sayısı 553 bin 202, boşanan çift sayısı ise 142 bin 448 oldu. Evlenen çiftlerin sayısı 2018´de bir önceki yıla göre yüzde 2.9 azalırken, boşananların sayısı yüzde 10.9 arttı. 

Bir grup akademisyen tarafından hazırlanan ve Aile Bakanlığına da gönderilen değerlendirme raporunda da; Son 10 yılda evlenenlerin yüzde 10 azaldığının, boşanmaların ise yüzde 30 arttığı;

Nüfusun yaklaşık yüzde 14 oranında arttığı bir dönemde, evlenenlerin sayısının yüzde 10 oranında azalmasının ?felakete gidiş? olarak nitelendirildiği değerlendirme raporunda şu ifadeler yer aldı:

?Evlilik oranları azalmasaydı, 2017 itibarıyla 570 bin olan evlilik sayısının en az 740 bin olması gerekirdi. Bir yandan evlilikler hızla azalıyor, diğer yandan da boşanmalar hızla artıyor.Demek ki, bir yerlerde yanlış var. Bu yanlışın en önemli kaynakları, 6284 Sayılı Kanun ve Faşist Batı patentli İstanbul Sözleşmesi´dir. Evlenenlerin dörtte birinin yeniden boşandığı bu tablonun en büyük mağduru çocuklarımız ve gençlerimizdir. Geleceğimizi nasıl kurguluyoruz, hangi zeminde ilerliyoruz

Bu felaketin farkına varan Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı 2013´te "Boşanma Süreci Danışmanlığı" uygulaması başlatmıştı. Bugüne kadar 12 bin 144 çift bu hizmetten yararlanırken, çiftlerden 3 bin 405´i evliliğin devamı yönünde karar aldı.Ancak bu uygulama da felaketin önüne geçemedi.Çünkü TÜİK´in yayınladı istatistiklerde felaket artarak devam ediyor.

İşte tam burada Aile Mahkemeleri´nin de gözden geçirilmesi gerektiğini dile getirmek istiyorum.Sanki; AİLE MAHKEME´leri kuruluşu ile birlikte boşanmaların artmaya başladığını görüyoruz.Aslında AİLE YUVASI´nın yıkılmaması, kurtarılması için görev yapması gereken AİLE MAHKEMELERİ´de bu süreci hızlandırmış.

Aile mahkemeleri; TBMM´de 9.1.2003 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanun ile kurulan özel bir mahkemedir. 

MADDE 6. - Aile mahkemesi, diğer kanunlardaki hükümler saklı kalmak üzere görev alanına giren konularda:1. Yetişkinler hakkında;

a) Evlilik birliğinden doğan yükümlülükleri konusunda eşleri uyararak, gerektiğinde uzlaştırmaya,

 

MADDE-7-Aile Mahkemesinin Sulh Daveti m.7/1): 4787 sayılı kanuna göre aile mahkemeleri önlerine gelen uyuşmazlıkların özelliklerine göre, davanın esasına girmeden önce tarafları uzlaşmaya ve sulh olmaya çağırır. Aile mahkemesinin tarafları sulha davet etmesinin nedeni aile içindeki sevgi, saygı ve hoşgörü kaybolmadan sorunların çözülmesinin sağlanmasıdır. Hakim, tarafları sulha teşvik etmesine rağmen sulh sağlanamazsa yargılamaya devam ederek davanın esasına girer.

Aslında önlerine gelen boşanma davalarında , öncelikle eşleri barıştırması için çalışma yapması gereken mahkemeler, adeta boşama ve yuva yıkma makinesine dönüşmüş durumda.

Ben inanıyorum ki; eğer Hakimler tarafları barıştırmak için küçük bir gayret gösterseler, yıkılan yuvaların yarısı kurtarılabilir.

Toplumun temel taşı AİLE KURUMU çökerse, bütün bir toplum çöker.