www.haberyorumgazetesi.com

İsmail Özdemir


AKP+MHP İTTİFAKI


       MHP´de yaşanan gelişmeler aslında bir günde alınmış kararlar değildir. Merhum Alparslan TÜRKEŞ´in vefatından sonra 18.Mayıs.1997´de yapılan kongrede Tuğrul TÜRKEŞ 412 oy, Devlet BAHÇELİ ise 359 oy almış ve kongrede Genel Başkanlığı Tuğrul TÜRKEŞ kazanmıştı. Ancak kongrede çıkan kavgalar sonucu kongre iptal edilmişti.06.Temmuz.1997 tarihinde yapılan olağanüstü kongrede Devlet BAHÇELİ Genel Başkanlığa seçilmişti. Eğer seçilemeseydi yine kavgalar çıkartılarak kongre ertelettirilecekti.

 

       İşte o günden beri, MHP´de bir eksen kayması ve çizgi değişikliği gözlemliyorum. Alparslan TÜRKEŞ´in sağlığında Ülkücü Hareket her zaman Avrupa Birliği´ne karşı olmuştur. Eski Miting fotoğraflarına bakıldığında o günkü adıyla ?AET´ye HAYIR? pankartlarını görürüz.Bahçeli ise AB´ye karşı değil.İktidarın çok taviz verdiğini, MHP´nin taviz vermeden AB´ye gireceğini söylüyor.Halbuki AB Türkiye´nin bölünmesi için elinden geleni yapıyor.Avrupa Parlamentosu 2015 yılı Nisan ayında ?Sözde Ermeni Katliamı? ile ilgili bir karar almıştı.Bahçeli konuya ilişkin yaptığı yazılı açıklamada, "AKP´nin "Tarihle yüzleştik, tabuları yıktık, ön aldık, ezberleri bozduk" açıklamaları soykırım lobisini heves ve heyecana boğmuş, maalesef böylesi bir dramatik neticenin ortaya çıkmasına zemin açmıştır. Erdoğan´ın geçtiğimiz yıl yayımladığı zillet dolu özür mektubu, Davutoğlu´nun Ermenilere verdiği sıcak mesajlar bumerang gibi dönmüş ve Türkiye´yi vurmuştur. Ortada bir goygoyculuk varsa bu önce AKP´nin siyaset ruhunda aranmalıdır. Avrupa Parlamentosu´nun cehalet ve dalalet kokan cüretkâr ve tek yanlı hasmane tavrı meşru olmadığı gibi adil ve isabetli de değerlendirilemeyecektir" dedi. "Erdoğan ve Davutoğlu´nun sözde soykırım yalanına dolambaçlı sözlerle umut vermesi bugünkü karanlık tablonun esas ve asıl azmettiricisidir. Nitekim Avrupa Parlamentosu´nun açıklamasında; Erdoğan ve Davutoğlu´nun taziye içeren ve Osmanlı Ermenilerine yönelik zulümleri tanıyan açıklamaları doğru yönde atılmış adımlar olarak yorumlanmıştır. Bu yorumdan hareketle AKP´nin 1915 olaylarına bakışıyla, AP´nin yaklaşım ve kabulü arasında temelde farklılık olmadığı tüm berraklığıyla ortaya çıkmıştır" ifadelerini kullandı.           Bu açıklamalar tabanı yatıştırmak için. İyi güzel de AB ile yola devam diyen Recep Tayyip ERDOĞAN´a verilen destek neyin nesi.

 

       MHP´nin ECEVİT ile kurduğu DSP+MHP+ANAP hükümeti döneminde de, AB ile ilgili çıkarılan yasal düzenlemeleri hiç itiraz etmeden

desteklemiştir. Türkiye´nin ileride bölünme ve parçalanmasına yol açabilecek İKİZ YASALAR´ın Bakanlar Kurulu olarak Meclise sevkedilmesinde Başbakan Yardımcısı olarak Devlet BAHÇELİ´nin imzası vardır. Aynı Bahçeli, İKİZ YASALAR´ın meclisten geçmesi kesinleşince tabanını kaybetmemek için HAYIR oyu verdi.

       Öcalan´a verilen idam cezası Yargıtay tarafından 29 Haziran 1999´da onaylanmasıyla kesinleşti. Ancak Başbakanlık kararı TBMM´ye göndermediğinden, kararın uygulanması için gereken kanun çıkmadı. Dolayısıyla uygulama ertelenmiş oldu. Bu arada Öcalan´ın avukatları 16 Şubat 1999´da AİHM´ye başvurdu.9 Ağustos 2002 tarih ve 4771 sayılı kanun ile (Avrupa Birliği 3. Uyum Paketi) idam cezası kaldırıldı. Hemen arkasından Türkiye Kasım 2003´te 6 nolu ek protokolü onayladı. Nihayet, 14 Temmuz 2004 tarih ve 5218 sayılı kanunla Türkiye idam cezasını her koşulda mutlak olarak kaldırdı. Arkasından Şubat 2006´da 13 sayılı ek protokolü onayladı.

 

       1999 seçimlerinde MHP+FP+DYP koalisyonu 325 milletvekiline sahip olarak BAHÇELİ´nin Başbakanlığında bir Hükümet kurulabilecekken, BAHÇELİ, tabanının bütün tepkisine rağmen FAZİLET PARTİSİ dinlensin diyerek, ECEVİT´i Başbakan yapmayı tercih etmiştir.

 

        Yine 2000 yılında Cumhurbaşkanlığı Seçiminde adaylığını açıklayan seçilme şansı yüksek MHP Milletvekili Sadi SOMUNCUOĞLU´nu meclis bahçesinde BAHÇELİ´ye yakın Milletvekilleri yumruklamış ve Cumhurbaşkanlığı´na Ahmet Necdet SEZER´in seçilmesini sağlamışlardır.

 

        Türkiye ABD+AB+RUSYA şeytan üçgeninde savrulup duruyor. Maalesef Milletimiz gerçekleri öğrenemiyor.Büyük bir algı yönetimi ile Siyah, milletimize Beyaz gösteriliyor.