www.haberyorumgazetesi.com

Şerif Gürbaş


AKTAŞ, KENDİNİ RESETLEMELİ


AK Parti´nin 31 Mart seçimlerindeki Bursa Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Alinur Aktaş.

Birçok Ak Partili için bile sürpriz olan bu tercih, 31 Martta nasıl bir sonuç verecek hep birlikte göreceğiz. Ancak şunu hatırlatmakta fayda var; İnegöllüler, 2014 yerel seçimlerinde hiç tanımadığı Recep Altepe´ye, hizmetlerini çok iyi bildiği Alinur Aktaş´tan daha çok oy vermişlerdi. Bakalım 31 Mart´ta yapılacak yerel seçimlerde İnegöllü Alinur Aktaş, İnegöllü hemşerilerinden ne kadar oy alacak hep merakla bekliyoruz.

Alinur Aktaş´ın Bursa´ya aday yapılmasının ardından, çok ciddi mesajlar vermeye başladığını görüyoruz. Başkan Aktaş, seçimi kazanmış gibi hava estiriyor. 15 yıldır çözemedikleri Bursa´nın sorunlarını çözme vaadinde bulunuyor. Mesela Acemler kavşağındaki müzmin trafik problemini çözmek için 500 milyondan TL´den filan bahsediyor. Yine ucube olarak nitelendirilen Doğanbey konutlarının kentsel dönüşümle ortadan kaldırılması için 1 milyarlık bir projeden bahsediyor.

Tabi siyasetçilerin vaat etmesi kadar doğal bir şey yok. Eyvallah! Ancak söz ağızdan çıktımı artık onun esiri olursun. Aktaş, henüz doğmamış bebeğe don biçiyor. Daha işbaşına geçmeden üstesinden gelmesi imkansız vaatlerde bulunuyor. Hülasa göreve ilk atandığında kendi partili belediye başkanı Recep Altepe´nin büyükşehir belediye bütçesini tarumar ettiğinden şikayetle 2030´a kadar yatırım yapmalarının zorluklarından söz eden Aktaş, büyük lokma laflar ediyor.

Peki Aktaş, seçilirse bu vaatlerini yerine getiremez mi? Ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz. Aktaş´ın bu vaatlerini yerine getirmesi her Bursalının arzudur elbet. Ancak Bursa´nın bütçesi yerle yeksan olmuşken, Türkiye´nin en borçlu belediyesi iken, kendilerine göre çok büyük, belediyenin borçlarına göre devede kulak olan bazı tasarruflarla bütçeyi toparlamaya çalışan Aktaş´ın, bu devasa vaatleri yerine getirmesi, ancak iktidarın vereceği destekle mümkündür.

Peki iktidar bu desteği verir mi?

İktidar genel seçimlerin hemen ardından hatırlarsanız ekonomik kriz nedeniyle henüz başlamamış tüm projeleri durdurma kararı almıştı. Zira ekonomide deniz bitti ve kara göründü. Millet perişan durumda. Dövizin artması ile baş gösteren yüzde 80´lere varan zamlar, vatandaşın sofrasındaki ekmeği küçülttü de küçülttü.

Hükümet ekonomik krizin sebebi olarak yutturmaya çalıştığı soğan ile uğraşa dursun, firmalar henüz millet bahçeleri kurulmadan kendi çapında yuvarlamaya başladı bile. Emekli ve asgari ücretli desen kara kara düşünüyor. Alım gücü iyiden iyiye düşen memurların tadı hepten kaçık.

Kim mutlu derseniz?

İktidarın yandaş kurum ve kuruluşlarını bağışlarla destekleyip, sonra milyonlarca TL´lik ihaleleri alan haramzadeler, kredi muslukları sonuna kadar açık olan yandaşlar ve sosyal yardımlarla ayakta durup işin sonunu düşünmeyip sevinen alt gelir grupları.

Bu üç zümre hani insan ölüp kabre konulduğunda ailesi, yakınları ve sonrada dostları terk eder ya, işte aynen böyle, AK Parti de iktidardan düşmeye görsün, terk edecek ilk üç zümre o haramzadeler, yandaşlar ve sosyal yardımlarla gününü kurtaran alt gelir gruplarıdır.

İşte bu sebeple, ülkenin ekonomisi al gülüm ver gülümle yürürken, zamlar yağmur gibi milletin tepesine yağarken, BŞB adayı olmanın sevinciyle Bursa´nın en ciddi sorunlarını çözecekmiş edası ile meydana çıkan Aktaş,  henüz tam manasıyla tanımayan Bursalılarda heyecan yapmış olabilir.

Ama 14 yıllık Aktaş belediyeciliğine baktığımızda, gel gör ki İnegölümüz bir adım ileri gidememiştir. İnegöl´ün girişimci ruhu olmasa, işadamlarımızın her alanda İnegöl´ü kalkındırmaya yönelik hamleleri ve yatırımları olmasa, inanın Aktaş´ın karnesi yüz üzerinde 30´dur ve sınıfta kalmıştır.

Hele vaatler noktasında Aktaş´ın karnesinin kırıklarla dolu olduğunu hatırlatmama gerek bile yok. Büyük projelerinin hiç birini yerine getiremeden Bursa´ya atanan Aktaş, atanmasaydı da zaten vaatlerini yerine getiremeyecekti. Çünkü vaat ettikleri onun iradesi dışında birilerinin ancak omuz vermesi ile gerçekleşecek projelerdi. Şuan Bursa´da vaat ettikleri gibi.

Bursa´ya atandıktan sonra halkın içinde olmaya gayret eden Alinur Aktaş´ın en önemli zafiyeti ise, kin siyaseti gütmesi. Siyasetçi kucaklayıcı olması gerekirken, eleştirileri kendisine nimet bilmesi gerekirken, bırakın gazetecilerin eleştirilerini, sosyal medyadan mahallesine ya da sokağına hizmet edilmediğinden şikayet eden, ya da herhangi bir etkinliği saygı çerçevesinde eleştirenleri bile sorgulayan Alinur Aktaş´ın, AK Parti´nin 31 Mart seçimlerine giderken sloganlaştırdığı gönül belediyeciliği formatına hiç uymadığını rahatlıkla söyleyebilirim.

Aktaş´ın bir an önce kendini çek etmesi, kendisini resetlemesi, 2004 ayarlarına geri dönmesi gerekiyor. Bilerek ya da bilmeyerek kırıp döktüğü kim varsa, bizzat arayarak gönlünü almalı ve desteğini istemelidir. Bursa İnegöl değildir. Plak geri sarmaya başladığında gramofondan çıkan müziği kimse dinlemez. Bu kendisine İnegöllü bir hemşerisi olarak tavsiyemdir.