www.haberyorumgazetesi.com

Şerif Gürbaş


ALT YAPI MI? SARAY MI?


Perşembe günü sağanak şekilde yağan yağmur sonucu, bir çok ev ve işyerini su bastı. Araçlar ve yayalar yollarda mahsur kaldı. Hatta yağmur sonucu evini su basan bir vatandaşımız elektrik akımına kapılarak hayatını kaybetti. 

Her sağanak yağış sonrası meydana gelen su baskınlarının en büyük sorumlusu hiç şüphesiz ilçemizi 13 yıl boyunca yöneten Alinur Aktaş´tır.

İnegöl´de 13 yılda tahminlere göre 1 milyar liralık bütçe yöneten Aktaş, maalesef ilçenin sorunlarını çözmek yerine sosyal projelerle gününü gün etti durdu.

Alt yapının baştan aşağı yenilenmesinin İnegöl bütçesi ile mümkün olamayacağını savunan ve bu sorun her gün yüzüne çıktığında pansuman tedbirlerle geçiştiren Başkan Aktaş, ne yazık ki, altyapı çalışmalarının büyük bir bölümünü karşılayacak maliyet, belediye sarayı yaparak, ilçe halkını bir kez daha şaşkına çevirmiştir.

Başkan Aktaş´ın, her sağanak yaşışta SOS veren alt yapı sorunu çözmezi gerekirken, 70 milyonu bulacak bir maliyete, belediye sarayı yapması bir akıl tutulması olsa gerek. İnegöl´ün 13 yılını laylaylom hizmetlerle geçiren bir belediye başkanının, hizmet süresinin son anlarına gereksiz, zamansız ve bir o kadar da maliyetli bir projeyi sıkıştırması ayrı bir garabettir..

Başkan Aktaş´ın, ilçenin hiçbir sorununu çözemeden Bursa´ya atanmasını, hele ustalık dönemim dediği son seçimlerde ilçe halkına vaat ettiği o caaanım projeleri, hatıra bile getirmemesine hiç değinmeyeceğim.

?Eve lazım olan camiye haramdır´ sözünün hikmeti, işte Perşembe günkü sağanak yağmurla bir kez daha tecelli etmiştir.

Yani 20 yıldır SOS veren ?alt yapı sorunu çözülmeden, kalkıp belediye sarayı yapmak haramdır!. Tabi alt yapı dururken, belediye sarayına öncelik verilmesinin sebebi hikmeti başka!. Bu sebebi hikmet, en başından beri ısrarla iddia ettiğim gibi rant meselesidir.

Bu konuda mahkemeler, hakkımda açılan davalara aleyhte karar verecek olsalar da, ben bu iddiam dan asla vazgeçmeyeceğim. Çünkü arka planını bildiğim, bir film senaryosu gibi nasıl taşların yerlerinden sökülüp, başka taşların yerlerine konduğunu önümüzdeki günlerde tek tek yazacağım.

Ahiret gününe inanan biri olarak, belgesi olmayan bir konuda iddialı konuşmak suizan olur. Ancak belediye sarayının ihalesi, ya da sonrası yaşananların asla bir yanlış anlamadan ibaret olmadığını biliyorum.

İlçe halkını her sağanak yağışta zarara uğratanlar, hatta bir vatandaşımızın ölümüne sebep olanlar, bu dünyada da, ahirette de hesabını zor verirler. (Ölen yakınım olsa idi, milyonluk tazminat davası açardım)

Güçlü bir iktidarın temsilcisi olmanın nimetlerini bu dünyada ziyadesiyle yaşayanların, yarın hiçbir torpilin geçmeyeceği ahiret yurdunda, kime, hangi güce nasıl sığınacaklarını, açıkçası çok merak ediyorum.