www.haberyorumgazetesi.com

Şerif Gürbaş


ALTEPE Mİ? AKTAŞ MI?

ALTEPE Mİ? AKTAŞ MI?


Önceki günkü sağanak yağış, İnegöl`ü bir saatte teslim almış, başta sanayi bölgesindeki işyerleri olmak üzere birçok ev ve araçta büyük zarar görmüştü.

Yağmur sonrası göle dönen cadde ve sokakların, sular içinde yüzen mobilya ve makineler aslında bildik görüntülerdi. Zira her sağanak yağışın ardından İnegöl`ün belli bölgeleri su baskınlarına maruz kalıyordu.

Ancak yaşananlardan ders çıkarmayan İnegöl Belediye Başkanı Alinur Aktaş, yapılan eleştirileri duymamak içinde hep kulağının üzerine yatmayı yeğledi. Aktaş`ın en büyük güvencesi ise beslediği gazetecilerin yaşananları olduğu gibi aktarmaması, hatta hedef saptırmasıydı.

Önceki gün İnegöl`ü teslim alan yağmurun ardından da işte bu besleme bazı gazete ve köşe yazarları, İnegöl Belediye Başkanı Alinur Aktaş`ı koruma çemberinin içine aldılar.

Kimi gazeteler belediyenin ihmalinden kaynaklanan felaketi, "doğal afet" diyerek geçiştirirken, kimi köşe yazarları da yaşananlardan büyükşehir belediye başkanı Recep Altepe`yi sorumlu tuttu.

Allah aşkına siz söyleyin, yağmurun yol açtığı zararın sorumlusu, 11 yıldır İnegöl`ü yöneten Belediye Başkanı Alinur Aktaş mıdır?, yoksa 6 ay önce İnegöl Belediyesinin bazı yetkilerini devralan Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe midir?

Hiç biri babamızın oğlu değil, ikisi de AK Partili belediye başkanı ve ikisi de hemşerimiz sayılır. Burada gazeteciye yakışan ayrım yapmadan, objektif bir şekilde haber yapmak ve gerçek sorumluyu ortaya koymaktır.

Yaşananları "doğal afet" diye geçiştirmek, ya da gerçek sorumluyu yazmak yerine olayı saptırma yoluna gitmek, gazeteci kimliği taşıyanlar için hiç şık değil.

Gazeteci, toplumun yarasına merhem olacak konularda objektif ve idealist olmalı. Evet ideolojisi olan gazeteciler, kendisi gibi düşünen politikacıları destekleyebilirler. Onların yaptığı hizmetleri çok daha abartılı bir şekilde servis ederek onlara omuz verebilirler.  Ama gazeteci yaşadığı şehre üç kuruş menfaat için kötülük yapamaz, yapmaya hakkı yoktur.

Bugün ilçemizdeki bazı gazeteciler maalesef, aldıkları üç kuruşun esiri olmuşlar ve yaptıkları haber ve yorumlarla okuyucuyu yanıltmaktadır.

En acı olanı ise bu tip gazetecilerin toplumda prim yapmasıdır. Bunun en büyük nedeni de hizmet makamlarının, yandaşlara peşkeş mekânları haline getirilmesidir.

Geçimlerini yağdanlık yaparak sürdüren gazeteciler olduğu sürece, yaşanan sorunlar o toplumun makus talihiymiş gibi aktarılmaya devam edecektir.

Toplumun yaşanan sorunlardan kurtulması ise ancak, doğru gazeteci ile yağdanlık gazeteci arasında farkı anlayıp gerekeni yapmasına bağlıdır.