www.haberyorumgazetesi.com

Şerif Gürbaş


Altepe´den Aktaş´a, Aktaş´tan Taban´a?


Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, geçtiğimiz aylarda bazı belediye başkanlarının istifasını almış ve yerlerine yenisi atamıştı.

İstifası alınan başkanların yönettiği belediyelerin Türkiye´nin en borçlu belediyeleri olduğu geçtiğimiz günlerde gazetelerin manşetlerinde yer aldı. İstifası alınan bazı belediye başkanları ayrıca, yolsuzluk ve usulsüz iddiaları ile ve yine fetö ile anılıyordu.  

İktidarların yerel yönetimlerden geçtiğini iyi bilen Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan´ın, belediye başkanlarına yönelik hamlesi, AK Parti seçmeni ve parti teşkilatlarınca yerinde ve isabetli görülmüş olsa da, belediyelere atanan bazı isimlerin kabul gördüğü söylenemez.

Zira başkan atamalarını Bursa penceresinden değerlendirecek olursak, Recep Altepe´nin yerine atanan Alinur Aktaş´ın, İnegöl´e neler yaptığını ve yapmadığını, hakkında yazılıp çizilen iddiaları Bursalılar pek bilmese de İnegöllüler çok iyi biliyor.

13 yıl İnegöl Belediye Başkanlığı yapan Aktaş´ın, İnegöllülerin yıllardır yaşadığı trafik, otopark, çevresel ve kentsel sorunların hiçbirine çözüm getirememesi, üstüne üstlük faydasız ve gereksiz icraatlarla belediye bütçesini yıllarca heba etmesi herkesçe bilinmekte.

Yine Aktaş´ın, partili çalışma arkadaşları ile bitmek bilmeyen tül-i emel kavgası, STK başkanları ile yaşadığı ve basına ve sosyal medyaya düşen polemikleri, haksız ve adaletsiz yönetim ve icraatları, özel yaşantısına dair akıl almaz söylentiler, şikayetlerini sosyal medyadan ileterek eleştiren vatandaşlara nüfuzunu ve makamını kullanarak baskı uygulaması, ihalelerdeki usulsüzlük iddiaları, FETÖ´cülere sunduğu imkanlar ve FETÖ davasında milat olarak kabul edilen 17-25 Aralık sonrasında FETÖ´cü oldukları bilinen ve AK Parti´nin kaybetmesi için siyasi ve ekonomik savaş veren işadamları ile olan diyaloglarını sürdürmesi, Aktaş´ın sayabileceğim  en bilindik ve en ciddi kabahatleri arasındadır.

İstifa ettirilip görevden alınan belediye başkanlarının en büyük özelliği ise malum, belediyeleri yanlış ve dudak uçuklatan icraatlarla borç batağına sürüklemesi. Türkiye´nin en borçlu belediyeleri arasında ise Bursa Büyükşehir Belediyesi başı çekiyor.

Bursa Büyükşehir Belediyesi´nin rekor borç ile başı çekmesinden her ne kadar eski başkan Recep Altepe sorumlusu tutulsa da, mecliste BŞB´nin yatırımlarını onaylayıp el kaldıran başta Alinur Aktaş olmak üzere, tüm AK Partili ilçe belediye başkanları ve AK Partili belediye meclis üyeleri de sorumludur.

Bursa´nın sorunlarına çare bulamayan ve yanlış icraatlarla belediye bütçesini tarumar eden zatı görevden alarak, Bursalıları sevindiren Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan´ın, aynı makama kendi ilçesini yönetme konusunda başarısız olmuş,  sınıfta kalmış, bırakın muhalif seçmeni, kendi partililerince dahi, ?bir daha aday olursa oy vermem? denilen Aktaş´ı ataması, ?ameliyat başarılı geçti ama, hastayı kaybettik? şeklinde yorumlanmıştır.

Şu bir gerçek ki, Aktaş´ın Büyükşehir Başkanlığına atanması, İnegöllüleri her iki açıdan sevindirmiştir. Birinci ve en önemli sebep, İnegöl´de miadını doldurmuş, siyaseten iflas etmiş ve bir an önce görev süresini, tamamlayıp vatandaş olmayı bekleyen Aktaş´ın ilçe sınırlarından uzak bir yerlere atanması ve yerine tertemiz ve şaibesiz birinin yani Alper Taban´ın getirilmesidir.

Ancak kendisine hüsnü zan ile bakılan ve iyi niyet beslenen İnegöl Belediye Başkanı Alper Taban, aradan geçen 5 aylık zaman zarfında ortaya koyduğu performans ile üzülerek söylüyorum gelecek vaat etmemektedir.

Göreve gelir gelmez titiz ve disiplinli bir yönetim tarzı ile ön plana çıkan ve takdir edilen Alper Taban´ı, icraat noktasında kendi göbeğini kendisinin keseceği  işlere imza atması, büyükşehir belediyesine çok fazla bel bağlamaması, 2014 seçimlerinde vaat edilenleri bir an önce hayata geçirmesi, şayet 2019´da başkanlık hayalleri var ise çok daha demokrat ve kucaklayıcı olması gerekmektedir.

Alper Taban´a ilk atandığında duyulan muhabbet, yerini hayal kırıklığına bırakmadan, ekibini ve yol arkadaşlarını yeniden belirlemesi, yeri geldiğinde kral çıplak demekten korkmayan kişilerle yol alması zaruridir.

İcra makamında olan insanlara en büyük zararı verenler, hiç şüphesiz yalancı dostlar ve dalkavuklardır. Bu yalancı dostlar ve dalkavuklar aynı güvenin yünlü giyecekleri yemesi gibi o makam sahibinin altını oyarlar ve geriye hiç bir şey kalmaz?