www.haberyorumgazetesi.com
www.haberyorumgazetesi.com

İsmail Özdemir


ALTILI MASADA NE YOK?

.


Altılı masada Milli Görüş’ün dışında tüm akımlar var, ancak Milli Görüş yok. Çünkü Milli Görüş’ün tarihi 200 yıllık değil, 1444 yıllıktır. Rahmetli Erbakan Hoca’mız Milli Görüş ve diğerleri, diğerleri, diğerleri diye tanımlardı.

Altılı masa 05.Ocak 2023’te Gelecek Partisi’nin ev sahipliğinde toplandı ve ortak bir açıklama yapıldı.Açıklamada yer alan şu ifadeler, altılı masada neyin eksik olduğunu ve temel zihniyeti ortaya koymaktadır.

“İki yüzyıllık modernleşme, 150 yıllık Meclis, 100 yıllık Cumhuriyet ve 75 yıllık demokrasi tarihimizdeki bütün ana akımların temsil edildiği bu iş birliği süreci siyasi tarihimizde bir ilk niteliği taşımaktadır.” 

200 yıllık modernleşme tarihi 1800 yıllarına dayanıyor. Osmanlı tarihinin özellikle 1800 yılından itibaren referans alınması, altılı masanın zihniyet temelinin ipuçlarını vermesi açısından çok önemli bir kriter.Çünkü; Osmanlı Devleti 1800 yıllarından itibaren Milli Görüş’ten uzaklaşmaya başlamış ve sonunda batmıştır. Aslında,  şanlı tarihimizde göğsümüzü kabartan, gelecek nesillere ve tüm dünyaya referans olarak sunacağımız dönem; Osmanlı’nın Hak ve Adalet ile hükmettiği 1300-1800 yılları arası yani 500 yıllık bir dönemdir. Bu 200 yıllık sözde modernleşme tarihi ise; Osmanlı’nın Batı’dan kanunlar ithal edip uygulamaya başladığı, batılılaşma hastalığına yakalandığı ve sonunda battığı bir dönemdir. Batılılaşma, çağdaşlaşma, modernleşme gibi tabirlerle ifade edilen durum aslında, İslâm’dan uzaklaşma hareketidir. Çünkü batıdan ithal kanunlar ve düzenlemelerin tamamı, daha önce Osmanlı’da 1299-1800 yılları arasında 500 yıl uygulanan İslâm Dini’nin emrettiği kanun ve düzenlemelerin yerine ikame edilen kanun ve düzenlemelerdir.İslâm dışı kanun ve düzenlemeler, Osmanlı’da 1800 yılların başında başlamıştır.Daha önce bu köşede yayınlanan “Tarih tekerrür ediyor” başlıklı yazımda da ifade ettiğim gibi 1839 Tanzimat fermanı ile başlayan süreç, Osmanlı Devleti’nin batması ile sonuçlanmıştır.

Osmanlı İmparatorluğu'nda Batılılaşma, Osmanlı İmparatorluğu'nda meydana gelmiş Avrupa'yı esas alan yapısal reform sürecini kapsar. Modernleşme veya Batılılaşma, sanayi, teknoloji, hukuk, siyaset, ekonomi, yaşam tarzı, beslenme, giyim, dil, alfabe, din, felsefe ve değerler gibi çeşitli alanlarda Batı kültürünün benimsenmesini sağlayan bir süreçtir.Milli Görüş’ten yani İslâm’dan uzaklaşma hareketidir.

6’lı Masanın daha önce 28.02.2022 de yayınladığı deklarasyondan yer alan şu ifadeler de, yeni yapılan açıklamalarla örtüşmekte ve 6’lı masanın fikri ve zihinsel alt yapısını ortaya koymaktadır. Altılı masa 200 yıllık Batılılaşma ve Modernleşme akımının devamı ve günümüz siyasetinde temsilcisi durumundadır.

“Avrupa Konseyi ve AB normları çerçevesinde temel hak ve özgürlüklerin güvence altına alındığı”

“Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi ve Anayasa Mahkemesi kararlarının uygulanması, hukuk devleti ve anayasanın üstünlüğü ilkesinin en önemli gereklerindendir. Bu kararların uygulanmaması ya da uygulanmasının geciktirilmesi, hukuki güvenlik bakımından ciddi bir sorundur. Bu nedenle, Anayasa Mahkemesi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi içtihatları ile uyumlu kararlar alınmasını ve bu mahkemeler tarafından verilen kararların derhal uygulanmasını sağlayacak düzenlemeler yapılacaktır.”

Bu ifadeler 200 yıllık modernleşme akımının sonucu ortaya çıkan Türkiye’nin AB’ye tam üye yapılması için, AB’nin Türkiye’nin önüne koyduğu AB uyum sürecinin bir parçasıdır.

Ülkemizin başına gelen belalar, ahlâkî yozlaşma, aile kurumunun yıkılmaya başlaması, zina ve fuhuşun yaygınlaşması, eşcinsel ilişkilerin normalleşmesi ve yaygınlaşması, alkol ve uyuşturucunun yaygınlaşması, ensest ilişkilerin yaygınlaşması, domuz etinin kasaplık et sınıfına alınması gibi felaketlerin tamamı AB uyum yasaları çerçevesinde çıkarılan yasalar ve düzenlemeler çerçevesinde meydana gelmiştir. Arif Nihat ASYA’nın 

Şu güzel mısraları ile yazıyı bitirmek istiyorum.

Bize bir nazar oldu Cumamız Pazar oldu
Ne olduysa hep bize azar, azar oldu
Ne şöhretten hastayız, ne de candan hastayız
Ne ruhça ne vücutça ne de kandan hastayız
Avrupa’ya bir değil iki pencere açtık
Uzun yıllardan beri cereyandan hastayız
Batı, batı diyerek eyvah hep batıyoruz