www.haberyorumgazetesi.com

İsmail Özdemir


BASKIN SEÇİM


       AKP+MHP iktidarı 24 Haziran 2018 tarihinde bir baskın seçim kararı aldı. Milletimiz adına İnşaallah hayırlı neticelere vesile olsun. Önce şu tespiti yapmakta yarar var: Bugünkü baskın seçimin temel sebebi ekonominin duvara toslamış olması ve denizin bitmesidir. Önceki yazımda denizin bittiğini belirtmiştim.

      Devlet Bahçeli´nin grup toplantısında söylediği, ?Türkiye´nin 3 Kasım 2019´a kadar dayanması kolay değildir.3 Kasım 2019´a kadar ulaşmak her dakika zorlaşmaktadır.?sözleri ile başlayan Baskın Seçim Çağrısı, Recep Tayyip ERDOĞAN tarafından karşılık buldu ve Türkiye Baskın Seçime kilitlendi.

      Bahçeli´nin Baskın Seçim Sürecini başlatması; Bülent Ecevit Başbakanlığında kurulan DSP-MHP-ANAP koalisyonunun,15 Temmuz 2002 günü MHP lideri Devlet Bahçeli tarafından ?erken seçim çağrısı´ yapılarak bozulmasını aklımıza getiriyor. Ekonomik krizin gölgesinde yapılan açıklamada Bahçeli ?Siyasi hayatımızda çok hızlı gelişmelerin yaşandığı çalkantılı bir dönemden geçilmektedir. Türkiye artık dönüşü olmayan bir erken seçim sürecine girmiştir.? diyerek erken seçim için 3 Kasım 2002 tarihini işaret etmişti.

Bahçeli´nin bu ani çıkışı ile erken seçim kararı alan Meclis´teki partilerin tamamı 3 Kasım 2002 tarihinde yapılan erken seçimlerde yüzde 10´luk barajın altında kalarak Meclis´e veda etmişlerdi. 4 Kasım 2002 günü Meclis´te sadece seçime ilk kez giren AKP ile bir önceki seçimde parlamento dışı kalan CHP yer bulabilmişti. Erken seçim çağrısı yapan ve partisi baraja takılan Bahçeli de seçim gecesi yaptığı açıklamada istifa ettiğini açıklamıştı. Ancak Bahçeli; bir sonraki kongrede yeniden aday olmuş, istifa kararını geri çekmişti.

       Bu sefer işi sıkı tuttu, İktidar partisine yamanarak, seçim sonrası yaşayacağı kabusları bir nebze hafifletmek yolunu seçti. Ancak muhtemelen tarih tekerrür edecek, 2002 de olduğu gibi baskın seçim kararını alan iktidar partileri AKP+MHP´nin iktidardan düşmesine vesile olacak diye düşünüyorum.

       Türkiye 1997 yılından itibaren iki partili bir sisteme taşınmak isteniyor. Emperyalist güçler 1990´lı yıllarda yaşadığı MİLLÎ GÖRÜŞ iktidarı korkusunu tekrar yaşamamak için, Türkiye´de Millî Görüş´ün Meclis dışında bırakılacağı iki partili bir sistemi kurmak istedikleri çok açık bir şekilde görünüyor.

        03.Kasım.2002 seçimleri ile bunu başardılar ve bugüne kadar getirdiler. Ancak artık Mızrak Çuvala sığmıyor.Millî Görüş´ün temsilcisi Saadet Partisi´nin ortaya koyduğu muhalefet,Milletimizde karşılığını bulmaya başladı.Saadet Partisi İktidara yakın anket kuruluşlarının anketlerinde yükselmeye başladı.Bir önceki seçimlerde yüzde 1´in altında oy almış Saadet Partisi daha şimdiden yüzde  5´lere ulaşmıştır.

Ekonomik göstergelerin her geçen gün bozulması Dövizde astronomik artışın kalıcı olması, Altının ve diğer madenlerdeki artış, Petrol fiyatlarının artması, İşsiz sayısının her geçen artması, dış ticaret açığı ve Cari Açığın hızla yükselmesi, geçim sıkıntısının artması gibi daha birçok soruna dikkat çeken Saadet Partisi Genel Başkanı Temel KARAMOLLAOĞLU, geçmişten gelen tecrübesi ile en mantıklı ve makul çözüm yollarını göstermesi nedeniyle bir anda Milletin aradığı lider durumuna geldi.

         İşte AKP+MHP iktidarını Baskın seçime zorlayan en önemli etken budur. Bu durumu AKP Milletvekilliği ve Bakanlık yapmış Ertuğrul GÜNAY´da dile getirdi.Ancak ?Korkunun ecele faydası yok?

        İktidar Ülkeyi yönetemiyor. Tarımsal anlamda kendi kendine yeten 7 ülkeden biri olan Türkiye,      

15 yılda tüm tahıl ürünlerini ve samanı ithal eder hale geldi.Köylü-Çiftçi gırtlağa kadar borçlu.Tarla ve arazilerini ipotek vermiş durumdalar.İşçi-Memur-Emekli bankalara, kredi kartlarına ve resmi tefeci kurumlara esir olmuş.Belediyeler borçlu,  spor kulüpleri borçlu,özel sektör borçlu ve borçlar döndürülemez hale gelmiş.İcra dairelerinde adım atacak yer yok.

         Dış Siyasette 15 yıldır Müttefik kabul edilen ABD+İsrail ile ilişkiler bozuldu. Rusya´ya güven olmuyor.              AB-Avrupa Birliği altımızı oyuyor, kuyumuzu kazıyor, Türkiye´yi bölmek için çalışıyor.1963´ten beri AB´ye teslim olmuş Türkiye´nin umutları son 5 yılda iyice tükendi.

        Gerek ekonomide çöküşü durdurmak, gerek dış siyasette çaresizliği aşmak, gerek iç siyasette artan tepkileri dindirmek için 03.Kasım.2019´a kadar dayanmak mümkün olmadığını zaten Bahçeli baskın seçim çağrısında dile getirdi.Baskın seçimin sebebi Bahçeli´nin yukarıda ki açıklamasıdır.

Şimdi söz sırası Milletin. Ne istediysen verdik.Her türlü yetkiyi verdik.16 yıldır Ülkeyi nasıl bu hale getirdiniz?

      Beka sorunu yaşayan bir Türkiye!!! Utanılacak bir durum.Ne yüzle Milletin karşısına çıkıyorsunuz?