www.haberyorumgazetesi.com

Şerif Gürbaş


BU NE DÜŞÜNCESİZLİK

BU NE DÜŞÜNCESİZLİK


İnegöl geçtiğimiz hafta iki bakanı ağırladı. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, SGK binasının açılışını yaparken, Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç ise, işadamı Tarık Celaloğulları tarafından yaptırılan Naire Çikayeva İnegöl Anadolu Lisesi ve Hacı Hayrullah Çikayev Spor Salonu’nun resmi açılışını yaptı.

Ancak Başbakan yada bakan düzeyindeki devlet adamlarının açılışlara katılma programları çok önceden planlanır. Açılışı yapılacak kurumun tüm eksiklikleri tamamlandıktan sonra davet edilecek devlet adamının çalışma programına uygun bir tarih belirlenir ve tüm hazırlıklar o tarihe göre yapılır.

İşte bu noktada benim gibi, birçok kişinin de dikkatini çeken bir hadise yaşandı geçtiğimiz hafta içerisinde.  Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç`ın katılımıyla gerçekleşen açılış öncesi, AK Partili ilçe yöneticileri, belediye başkan yardımcıları ve AK Partili eski meclis üyelerinden oluşan heyet uçakla İstanbul`dan Karadeniz turuna çıktı.

Eskiden Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç İnegöl`e geleceği vakit yer yerinden oynardı.  İlçe teşkilâtı günler öncesinden teyakkuza geçer, hazırlıklar çok önceden tamamlanır ve bakanın bulunacağı ortamlara tam kadro katılım sağlanması için ilçe yöneticileri defalarca uyarılırdı.  

Ancak bu kez ne hikmetse, sanki zurnanın son deliği geliyor gibi bir ciddiyetsizlik olmuş. Hani, "Nasıl olsa BülentArınç, 2015`den sonra yok, geliyorsa buyursun gelsin, kime lazımsa! en güzel şekilde karşılasın" havasına mı girildi acaba.

Yada Bülent Arınç gibi önemli bir devlet adamını İnegöl`e davet edenler, acaba bu Karadeniz turundan habersiz miydi? Sanmam...

Kim düzenledi bu Karadeniz turunu Allah aşkına. Nereden çıktı bu gezi, koskoca devlet adamı İnegöl`e geliyor ve bir tane ilçe yöneticisi yok karşılayan...

Hadi bu durum AK Parti`nin meselesi dedim ve geçtim. Ya İnegöl Belediyesi`nin vurdumduymazlığına ve samimiyetsizliğine ne demeli?

Ya arkadaş, daha Çarşamba günü büyük bir felaket atlatmışız.  Yağan yağmurda sanayi bölgesinde onlarca işyerini su basmış. İnsanların makineleri malları suların altında kalmış ve belki milyon TL`lik zarar var.

Sanayici henüz yaşadığı şoku atlatamadan, belediye başkan yardımcılarının, belediye meclis üyelerinin ve sonradan geziye dahil olan belediye başkanı Alinur Aktaş`ın ne işi var Karadeniz`de.

Eğer belediye yetkilileri yaşananlardan kendilerini sorumlu tutmuyorsa ki tutmuyor ve bunu bir afet olarak değerlendiriyorsa, öyle diyelim, o zaman bu konu masaya yatırılıp bununla ilgili kafa yorulması gerekmez mi?

Yaşananlarla ilgili Mobilyacılar odası başkanı Özcan Ayhan`a damı inanmadınız. Başkan Ayhan hemen ertesi gün çıktı ve "Zararımız büyük, borçlarımız kredilerimiz aynı çiftçi gibi ertelenmeli derken, şakamı yapıyor sandınız da, Karadeniz`e çıkıp yayla havası aldınız?

Hepsi bir tarafa, seçimlerin üzerinden henüz 6 ay geçti. Hayatında siyaset öncesi yurt dışına çıkmamış, hatta Ankara`dan öteye geçmemiş bazı şahsiyetlerin leylek görmüş gibi durmadan gezdiklerini görüyorum.

Gezmelerinde gözüm yok gezsinler hatta hiç İnegöl`e gelmesinler. Ama benim ve bir çok kişinin merak ettiği bu gezilerin, yenilip içilenlerin hesabını hangi babayiğit ödüyor.

Şayet cebinizden karşılıyorsanız yolunuz açık olsun, yok belediye bütçesinden karşılanıyorsa, yedikleriniz içtikleriniz sizin olsun, gördüğünüz güzellikleri İnegöl`e kazandırın ki, bir anlamı olsun.

 "Yok yok hiçbiri. Bizim sponsor abilerimiz var, onlar sağolsun" diyorsanız, bu ağır abilere gezi sponsorluğu karşılığında ne gibi güzellikler yapıyorsunuz, bari bunu paylaşın ki, milletin kafasındaki tilkiler dağılsın.