Hiçbir zaman gerçekleşmeyecek bir hayal.Büyük İsrail ideali peşinde koşan Siyonistlerin hiçbir zaman vazgeçmedikleri, gerçekleşmesi için yaklaşık 5800 yıldır mücadele ettikleri boş bir hayal.
Uğruna nice savaşlar çıkardıkları, nice insanların ölmesine, nice canlıların yok olmasına sebep oldukları “Büyük İsrail” Zelensky’nin açıklamaları ile yeniden gündeme gelmiş durumda.
İsrail Gazetesi Haaretz'e demeç veren Ukrayna’nın ilk Yahudi Devlet Başkanı Volodimir Zelensky, ülkesinin savaşın ardından "büyük İsrail" olacağını iddia etti.
Büyük İsrail neresidir? Büyük İsrail olmak ne demektir? Zelensky niçin böyle bir açıklama yapmıştır? Bu ve bunun gibi sorulara cevap bulmak ve tüm insanlığın, özellikle Milletimizin bilgilendirilmesi gerekir.
Akademisyenler, Düşünce kuruluşları, üniversiteler bu alanda somut ve bilimsel araştırmalar yapmalıdır. Yapılan çalışmalar kamuoyu ile paylaşılmalıdır.Büyük İsrail’in etkileyeceği coğrafya bizim coğrafyamızdır.
Muharref Tevrat’ta Büyük İsrail; Siyon tepesinin etrafında, Nil nehrinden Fırat nehrine kadar olan bölge, Arz-ı Mev’ud yani Vadedilmiş topraklar olarak geçer.1980 yıllarına kadar İsrail’li siyasiler,Türkiye’nin vaat edilmiş topraklarda olduğunu açıkça söylerlerdi.İsrail Meclisinde asılı haritada bizim topraklarımızın da Büyük İsrail toprakları içinde olduğu görülmektedir.BOP Büyük Ortadoğu Projesi bu çerçevede ortaya atılmış bir projedir.Irak bu proje çerçevesinde işgal edilmiştir.Suriye iç savaşı bu çerçevede çıkarılmıştır.
Kıbrıs adası bunun için Türkiye’den kopartılmak istenmektedir.AB Avrupa Birliği bu projeyi hayata geçirmek için kurulmuştur.Kıbrıs adası Rumların yönetiminde AB’ye alınmıştır.Ekonomik olarak zayıflatılmış, borca esir olmuş ve inançlarından uzaklaştırılmış bir Türkiye’de AB’ye tam üye edilecektir.Ardından İsrail AB’ye alınacak ve Türkiye, İsrail ile tek devlet yapılacaktır.Ukrayna bunun için AB’ye alınmak istenmektedir.
Büyük İsrail, AB-Avrupa Birliği eliyle tesis edilmeye çalışılmaktadır.Avrupa Birliği tek devlet olma projesidir. İsrail aslında Ortadoğu ülkesi olmasına rağmen Avrupa’daki yarışmalara katılmaktadır.
AB’yi oluşturan Devletlerin tamamı ve İngiltere uluslar arası Siyonist Bankalara ve Finans kuruluşlarına borçludur.İngiltere 10 trilyon USD, Fransa 5 trilyon USD, Almanya 5 trilyon USD borçludur.”Borç alan emir alır” prensibi çerçevesinde tamamı siyonizmin kontrolü altındadır.
Avrupa Birliği, Türkiye’den Dicle-Fırat sularının ve bölgedeki diğer suların kontrolünü İsrail’in güvenliği için Uluslar arası bir Yönetime devretmesini istemektedir.Ermenistan’la anlaşmamızı istemektedir.Ermenistan’ın anlaşma şartları bellidir.Doğu Anadolu’dan toprak istemektedir.İsrail için arz-ı Mev’ud ne ise, Ermeniler için Van-Kars-Erzurum aynı şeydir.Yani o bölge Kutsaldır. Yine AB, Türkiye’nin bölünmesi için her şey yapıyor. Bölünmüş ve zayıflatılmış bir Türkiye’yi ancak AB’ye almak istemektedirler.Diğer taraftan ABD, Bulgaristan ve Yunanistan’a sürekli askeri yığınak yapıyor.Türkiye’nin etrafı kuşatılıyor.Türkiye adeta zorla bir tünele sokulmak isteniyor.Köşeye sıkıştırılıyor.Maalesef Siyasilerimiz bu konuları konuşacaklarına, basit gündemlere takılıyor.Bütün bu konular gündemin en başında yer alması gerekirken,Türkiye önemsiz gündemlerle meşgul ediliyor. Bu nedenle STK’lar, Düşünce kuruluşlarımız, Üniversiteler ve Akademisyenler, bu konular üzerine ciddi araştırmalar yapmalı, makaleler kaleme almalıdır.
İktidar ve Muhalefet bu konuları siyasi polemiklerden uzak, ülke menfaatlerini parti menfaatlerinin üzerinde tutarak TBMM’de görüşmelidir.Ülkemizin menfaatleri konusunda tüm siyasi partiler ittifak etmelidir.
