Dün öğleden sonra Ege açıklarında meydana gelen depremi, ta 600 km uzaklıktan hissettik.
Yerin altındaki fay hatlarının hareket etmesiyle oluşan depremler, bazen yıkıcı ve can alıcı olabiliyor. Çok şükür dünkü depremde herhangi bir can kaybı yaşanmadı.
Yaşadığımız depremleri doğal bir afet olarak nitelesekse, herşeyin sahibi olan Cenabı Allah, eğer dilemezse ne deprem olur, ne de ufacık bir yaprak kıpırdayabilir.
Depremlerden korksakta, depremlerin güzel olan bir tarafı da var aslında. Zira her deprem insanoğluna ölümü ve beraberinde yüce Allah´ı hatırlatıyor.
Dünya telaşesine ve eğlencelerine dalıp ölümü, kabri, ahireti unutan insanlık, yaşadığı sarsıntı ile kendine geliyor ve tüm unuttuklarını bir anda hatırlayıveriyor ve yüce Alah´a yönelip sığınıyor. Ondan başka kime sığınılır ki?
Ülkemizde zaman zaman can ve mal kayıpların çokça yaşandığı depremler de yaşandı. Şahit olduğumuz en büyük deprem, 1999 yılında gece yarısı olmuştu.
Gölcük merkezli deprem öylesine şiddetliydi ki, onlarca il ve ilçede hissedildi. Gece yarısı insanları uykuda iken yakalayan depremde resmi rakamlara göre, 20 bin dolayında insanımızı kaybettik. Ancak depremde gerçek kayıp sayısının 35-40 bin arasında olduğunu söyleyenlerde var. Kızılay´ın elinde 28 bin çadır vardı. İhtiyaç ise 190 bin.
Tabi ölüm, her insanın tadacağı ve asla kurtulamayacağı bir son!. Aslında sonun başlangıcı. Yani dünya hayatının sonu, Ahiret hayatının başlangıcı.
Yüce Allah her insanın ecelini belli bir vakte bağlamış, ne bir saniye gecikir, ne de bir saniye erken gelir. Tam vaktinde nerede ise orada yakalar insanı.
O nedenle insan için bir uyarı olan deprem anında, şayet Allah´ın razı olmadığı bir hal üzere isek ve halen hayatta isek hemen tövbe istiğfar edelim ve rabbimize şükredelim.
Zaten vakit saat geldiğinde ister yatakta, ister arabada, ister en korunaklı binalarda da olsak, bizleri dünya zevklerinden uzaklaştıran ölüm gelip bizi bulacak.
Ölüm gelmeden önce ölebilmeyi yani dünyevi zevk, arzu ve isteklerden vazgeçebilmeyi başarabilenlere, Yüce Allah´ın razı olduğu bir hayatı yaşayabilenlere ne mutlu.
Bir haftalık tatil için bavullar hazırlayan insanoğlunun, ölüm sonrası ebedi hayatı için hazırlık yapmaması ne gafilâne bir iş olsa gerek. Yüce Allah, tüm Müslümanlara iman selameti versin. Bizleri emrettiği yolda yürümeyi ve cenneti kazanan kullarından olmayı nasip etsin. Amin.
