www.haberyorumgazetesi.com

Şerif Gürbaş


GÖLGE ETMEYİN BAŞKA İHSAN İSTEMEM


CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, geçtiğimiz hafta TBMM´ye İnegöl´ün il olması için bir teklif sundu. Kılıçdaroğlu´nun il olma teklifi ilçede heyecana yol açarken, bir iki STK ile parti temsilcisi ilginçtir, Kılıçdaroğlu´nu samimi olmamakla suçladılar ve amacının oy devşirmek olduğunu iddia ettiler. Doğrudur!

Evet, İnegöl muhafazakâr insanların çoğunlukta olduğu, sosyal demokrat fikirlerin rağbet görmediği bir ilçe. Partilerin oy oranlarına baktığımızda da zaten bu farkı rahatlıkla görmekteyiz.

Ancak STK ve siyasi partilerin asli vazifesi hizmet etmeye talip oldukları şehrin ilerlemesine, büyümesine, değer bulmasına vesile olacak her türlü çalışma ve öneriyi desteklemek olmalıdır.

Bir işadamının ticaret yaparken asıl amacı nasıl para kazanmak ise, tabi olarak bir siyasetçinin de hizmet ederken asıl amacı seçmenin gönlünü kazanıp oy alabilmektir. Dolayısıyla CHP lideri Kılılçdaroğlu´nun da, AK Parti Lideri Erdoğan´ında, diğer tüm parti liderlerinin de asıl amacı seçmenin oyunu alabilmektir.

İnegöl´ün il olmasını çok istedikleri halde hiçbir adım atmayan STK temsilcileri ve yerel siyasetçiler, söz konusu mesele CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu tarafından gündeme getirilince hiç beklenmedik bir tepki gösterdiler. Fikri yapısını benimsemedi için teklifi yapan siyasetçiyi küçümseyenlere, gölge etme başka ihsan istemem demekten başka bir söz bulamıyorum. Fikri yapımın en uzak olduğu partilerden biri olan CHP´nin, İnegöl´ün il olması için verdiği teklif isabetli ve alkışlanacak bir tekliftir. STK ve siyasi parti temsilcilerine düşen görev ise  ?Doğruya Doğru? demektir.

Zira İnegöl kimsenin tapulu malı olmadığı gibi, hiç bir partinin de siyasi çiftliği, ya da oy deposu değildir. Güzel işler, faydalı hizmetler, ilçemizi şaha kaldıracak her türlü teklif ve çalışmaları her kim dile getiriyor ise makbuldür. İşte İnegöl´ün il olması için verilen teklifte ilçemizin kalkınması, halkın daha yaşanabilir bir kente kavuşması için makbul bir teklif ve kaçınılmaz bir fırsattır.

İnegöl´ün il olması için TBMM´ye teklif sunulması, geçmişte nasıl ilçemizde heyecana yol açmışsa, bugünde heyecana yol açmıştır. Bu heyecanı sosyal medyada yapılan yorum ve paylaşımlardan görmek mümkündür.  STK´lara ve yerel siyasetçilere düşen görev ise, teklif nereden gelirse gelsin sahip çıkmak, gündemde tutmak ve desteklemektir.

Özellikle bünyesinde onlarca STK temsilcisini barındıran Kent Konseyi, bu konuda öncü olmalıdır. Kent konseyinin ivedi şekilde komisyon kurması, ilçenin tüm dinamiklerini harekete geçirmesi gerekmektedir. AK Parti´nin en güçlü olduğu ilçelerden biri olan İnegöl, tüm katmanlarıyla il olma kararlılığını sürdürmelidir.  

İnegöl´ün il olması için ben öncü olamam ticaretimden, koltuğumdan ya da  şöhretimden olurum endişesi taşıyanlar varsa şayet, lütfen görev yaptığı STK temsilciliğinden, ya da parti yöneticiliğinden derhal istifa etsinler.

Zira iktidarın hışmından korkup ticaretinden, makamından ve de şöhretinden endişe duyanların İnegöl´e verecekleri hiçbir şey yoktur.  

İnegöl´ün güçlü idarecilere ihtiyacı vardır. İnegöl´ün faydasına yapılan çalışmalar ya da eleştiriler, hangi makam sahibi olursa olsun kimseyi rahatsız etmemelidir.

Özellikle hizmete talip olmuş siyasetçiler ve STK temsilcileri eleştirilere açık olmalı, yapılan eleştirileri iyi analiz edip öyle değerlendirmelidir.

Bir eleştiriyi ön yargı ile öküz altında buzağı arayarak okumak ve değerlendirmek doğru değildir. Zira kişilerin siyasi görüşü, ya da yaşam tarzı iyi ve faydalı işler yapmaya mani değildir. Bu nedenle hiç kimsenin siyasi görüşüne ve yaşantısına bakmaksızın bir araya gelinip, İnegöl için tek yumruk olmalıyı başarmalıyız. Başka yolu yok...