www.haberyorumgazetesi.com
www.haberyorumgazetesi.com

İsmail Özdemir


DOKUNULMAZ BAŞKANLIK


 

       Ülke gündemi baş döndürücü bir hızla ilerliyor. Tam bir konuda yazmak istediğimde gelişen yeni olaylar gündemi değiştiriveriyor.

       AKP kongresi gerçekleşti. Yeni Genel Başkan ve Başbakan Binali YILDIRIM oldu. Ülkemiz ve Milletimiz için İnşaallah Hayırlı Hizmetlere vesile olsun.

       Binali YILDIRIM, 1994 yılından itibaren Cumhurbaşkanı R.Tayyip ERDOĞAN ile kader birliği yaptı. R.Tayyip ERDOĞAN 1994 yılında Büyükşehir Belediye Başkanı olduğunda Binali YILDIRIM´ı İDO Genel Müdürlüğü´ne getirdi.1994-2000 yılları arasında İDO Genel Müdürlüğü yapan Binali YILDIRIM, AKP´nin kurucuları arasında yer aldı.Cumhurbaşkanı´nın arzusu doğrultusunda da Başbakan oldu.

     Önümüzdeki dönem muhtemelen en önemli gündem maddesi Dokunulmaz Başkanlık Sistemi olacaktır. Yeni Başbakan´ın verdiği en önemli mesaj bu olmuştur.

     Başkanlık sistemi aslında fiilen uygulanmaktadır. Cumhurbaşkanı, Meclisi devre dışı bırakarak Başbakanı değiştirmiştir. Bu fiili durumdan dönüş mümkün görünmemektedir. Artık muhalefet partilerinin bunun  önünde durmak yerine, ülkenin menfaatlerine uygun bir Başkanlık Sistemine geçilmesi yönünde iktidar ile anlaşmaları gerekmektedir.

     Ülkemizin önündeki en büyük problem TERÖR ve ülkenin bölünmesi meselesidir. Türkiye´nin müttefiki ABD ile ilişkiler gözden geçirilmelidir. PYD´ye silah ve mühimmat desteği veren ABD´ye 6 Havalimanı, 7 Deniz Limanını tahsis eden Dışişleri Tebliği iptal edilmeli ve İncirlik biran önce kapatılmalıdır. Sivrisinekleri tek tek öldürerek bitiremezsiniz.Bataklığı kurutmanız lazımdır.Aynı şekilde teröristleri tek tek öldürerek bitiremezsiniz.Teröre yardım ve yataklık eden ABD bölgeden çıkarılmalıdır.1997´de Rahmetli Erbakan Çekiç Güç´ü gönderdikten sonra terörün beli kırılmıştır.ABD ile ittifak gözden geçirilmeden terör bitirilemez.

      Yine Türkiye´nin bölünmesi, Doğu Anadolu´nun ERMENİSTAN´a verilmesi, Güney Doğu´da bulunan Dicle, Fırat ve Manavgat Sularının İsrail ve komşularının güvenliği için Uluslar arası bir yönetime verilmesini isteyen AB ile ilişkiler dondurulmalıdır.

       AKP iktidara geldiğinde ilk iş olarak meclisten çıkarttığı İKİZ YASALAR, ülkemizin bölünmesi sonucunu doğuracaktır.4867 ve 4868 sayılı İkiz yasalar, T.B.M.M.´nin 04/06/2003 tarihli oturumda kabul edildi. Dönemin Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer tarafından da onaylandı.

1. Bütün halklar kendi kaderlerini tayin hakkına sahiptir. Bu hak vasıtasıyla halklar kendi siyasal statülerini serbestçe tayin edebilir ve ekonomik, sosyal ve siyasal gelişmelerini serbestçe sürdürebilirler.

2. Bütün halklar, doğal kaynakları ve zenginlikleri üzerinde kendi yararına serbestçe tasarrufta bulunabilir. Bir halk sahip olduğu maddi kaynaklardan hiçbir koşulda yoksun bırakılamaz.

3. Bu sözleşmeye taraf bütün devletler, kendi kaderini tayin hakkının gerçekleştirilmesi için çaba gösterir ve Birleşmiş Milletler şartının hükümlerine uygun olarak bu hakka saygı gösterir. denmektedir.Üstelik, bu sözleşmeleri onaylayan TBMM´nin daha sonra bu sözleşmelerin içeriğini değiştirme olanağı da yoktur.

Ayrıca, Anayasanın 15. maddesinde; savaş, seferberlik, sıkıyönetim gibi olağanüstü hallerde dahi bu sözleşmelerde yer alan ?hakların? kısıtlanamayacağı öngörülmüştür.

Bu sözleşmelerde yer alan ortak hükümle, BM bünyesinde oluşturulacak komisyon ve komiteler, Türkiye´de denetim yapma ve iç işlerimize doğrudan müdahale etme imkanına kavuşuyorlar.

       Ekonomide DERVİŞ MODELİ terk edilmelidir. Milletimizi bankalara mahkum eden bu ekonomik model terk edilmezse milletimizin tamamı bankalara mahkum hale gelecektir.Şu ana kadar yapılan uygulamalar(kiraların ve maaşların bankalardan ödenmesi, esnafa ucuz kredi,BES, Tasarrufa teşvik programı gibi) toplumun bütün kesimlerini bankalara bulaştırmıştır.

       ?Ayinesi işidir kişinin lafa bakılmaz? bugüne kadar bu yanlış uygulamaları kimse sorgulayamadı. Bundan sonra da yeni Başbakan´ın Cumhurbaşkanı´nın gösterdiği bu yolda ilerlemesi ve nihayetinde direksiyonu asıl sahibine teslim etmesi bekleniyor.Dokunulmaz Başkanlık için her şey hazır.

        Muhalefet  bu süreci DOKUNULABİLİR BAŞKANLIK sistemine taşıması gerekiyor. İSTEMEZÜK politikası doğru bir yöntem değildir. Milletin denetleyebileceği, sorgulayabileceği bir başkanlık sistemini milletin önüne koymak gerekiyor.Millet çaresizliği asla kabul etmez.AKP´nin milletin önüne koyacağı Başkanlık Sistemi´nden daha güzelini ortaya koyarak ve millete anlatarak bu gidişat durdurulabilir.Yoksa DİKTATÖRLÜK´ten farkı olmayan bir başkanlık sistemi ile bugüne TEK ADAM zihniyeti ile yapılan yanlışlar devam edecektir.

       Millete sorulmadan AB süreci yürütülüyor. Kıbrıs Rumlara peşkeş çekiliyor. Millete rağmen ABD´ye 6 havalimanı 7 deniz limanı tahsis ediliyor. Millete Rağmen İsrail ile ilişki kuruluyor. Millete rağmen mavi Marmara davasından vazgeçiliyor. Perez TBMM´de konuşturuluyor. Millete rağmen zina suç olmaktan çıkarılıyor. Millete rağmen eşcinsellere dernek kurma hakkı veriliyor. Millete rağmen İsrail OECD´ye kabul edildi.Şimdi NATO´ya kabul edilecek.

       Bu örnekleri çoğaltabilirim. Bu yanlışlar hep tek adam zihniyeti ile yapıldı.Bu nedenle DİKTATÖRLÜK değil, her atacağı adımı millete sormak zorunda olacak, ve seçimlerde açıklayacağı taahhütlerine uymadığı zaman, görev süresi otomatik olarak sona erecek bir BAŞKANLIK SİSTEMİ için muhalefet bastırmalı, şu anda AKP´nin elinden bu kozlar alınmalıdır.