www.haberyorumgazetesi.com
www.haberyorumgazetesi.com

İsmail Özdemir


Dur yahu dur! Yangın var yangın

.


Muhterem Ekrem ŞAMA ağabey bu başlıkla 6’lı masayı savunan bir yazı yazmış. Kendisini çok severim ve kendisine hürmetim vardır. Ancak birçok kardeşim bu yazı ile yanlışı savunmakta olduğundan dolayı bir cevap yazma gereği hasıl oldu.

Evet yangın var.Bu yangını söndürmek için her parti ile prensipler ve kurallar inancımıza aykırı olmamak şartı ile işbirliği yapılabilir. Ancak yangın su ile söndürülür, benzinle değil.  Şu anda altılı masanın yangını söndürmek için ellerine aldıkları bidonda su yok, benzin var.

Bu yangının sebebi, yıllardan beri izlenen batılılaşma politikalarıdır. Osmanlı’nın son dönemlerinde başlayan batılılaşma sevdası, bu yangının başlıca sebebi olmuştur. Daha sonra devam eden Türkiye’nin AET, AT, AB Avrupa Birliği üyelik sürecinde adım adım uygulanan Avrupa Birliği uyum yasaları ile yangın alevlenmiştir.Şimdi bu 6’lı ittifakın hazırladığı ve tüm partilerin genel başkanlarının imzaladığı ortak bildiri ve ortak deklarasyonda, bu yangını tutuşturan ve alevlendiren AB normlarını, AB kriterlerini ve AİHM kararlarını temel referans aldıkları ve AİHM kararlarının uygulanmamasının hukuki açıdan büyük bir felaket olduğu, bu kararların acilen uygulanması için düzenlemeler yapılacağı taahhüt ediliyor. Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem kitapçığında bu ifadeler yer alıyor.

“AİHM içtihadları ile uyumlu kararlar alınmasını ve bu mahkemeler tarafından verilen kararların derhal uygulanmasını sağlayacak düzenlemeler yapılacaktır.”

Eşciselliğin insan hakkı olduğunu, bu hakkı engelemenin suç olduğunu bildiren AİHM kararları var, Türkiye Cumhuriyeti aleyhine verilmiş AİHM kararları var.Bunlar nasıl görmezden gelinir.Bunları uygulamak için düzenlemeler yapılacağı nasıl taahhüt edilir.Bu durum bugüne kadar yapılanlara da meşruiyet kazandırır.

Bu ve bunun gibi taahhütler ne inancımızla ne Milli Görüş’le bağdaşmaz.Bu ittifak yangını söndürmeye giderken aldığı bidonda benzin var.Kendilerini de, milletimizi de yakar.Bunu fark edip söyleyemeyenleri de ahirette yakar.Lütfen deklarasyonu ve ortak bildiriyi hukukçulara inceletiniz.

Amacı sadece  uyarmak, ikaz etmek, tarihi görevini getirmek olan insanlar maalesef HAİN olmakla, tefrika çıkarmakla, trollükle suçlanıyorlar.Yangın var diye feryad eden, nasıl hain olmuyorsa, yangını söndürmek isteyenlere elinizdeki bidonda benzin var diyenler de hain olmazlar.

Hele hele “Rahmetli Erbakan Hoca’da böyle bir çok yanlışa geçmişte imza atmıştı.” “Fazilet Partisi tüzüğünde Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne tam üyeliğini savunan maddeler vardı”  Şeklinde bir savunma, hem Rahmetli Erbakan’ın kemiklerini sızlatır, hem de O’na büyük bir bühtandır.

Rahmetli Erbakan Hoca’mızın sıkça kullandığı Mecelle’de yer alan“Kötü misal, emsal olmaz” prensibini hatırlatmak istiyorum.Velev ki, Erbakan Hoca’mız da Türkiye AB’ye tam üye olsun demiş olsa da (ben duymadım) bu emsal olmaz.Yine bugünkü TC kanunları İslâm’a uygun  değil, bu nedenle AB normları, AB kriterleri ve AİHM kararlarını imzalamak ta beis görmeyenlere şunu söylemek istiyorum.

Kötü olan, kötü olanla değiştirilmez.Affınıza sığınarak konu anlaşılsın diye söylüyorum,teşbihte hata olmaz;

“Bok sidikle temizlenmez.” Ancak su ile temizlenir.

Hiç kimsenin ve hiçbir kuruluşun İslâm’ın emir ve yasaklarına aykırı maddeler üzerine ittifak yapma hakkı işbirliği yapma hakkı yoktur.AB normları, AB kriterleri, AİHM kararları İSLÂM’ın emir ve yasaklarına aykırıdır.

AB’de adalet de, gerçek anlamda insan hakları da, özgürlük de yoktur. “Sözde Ermeni Soykırımını reddetmek suçtur.” Kıbrıs’ta, Bosna’da yaşananlar, 10 yılda 750 camimize saldırı yapılmış olması ve bunların yakalanıp yargılanmamış olması, Yunanistan ve diğer AB ülkelerinin sığınmacılara yaptıkları AB’nin nasıl bir vahşi, merhametsiz bir diktatörlük olduğunu gösterir.Rahmetli Hoca’mız “DEMOKRATUR” derdi.Demokrasi dedikleri aslında tam bir HRİSTİYAN DİKTATÖRLÜĞÜDÜR.

Şair Arif Nihat ASYA’nın şu şiiri ile bitirmek istiyorum: Fi Emanillah

Bize bir nazar oldu Cumamız Pazar oldu,                                                                                                                                       Ne olduysa hep bize azar, azar oldu  

Ne şöhretten hastayız, ne de candan hastayız,

 Ne ruhça ne vücutça ne de kandan hastayız
Avrupa’ya bir değil iki pencere açtık,

Uzun yıllardan beri cereyandan hastayız                                                                   

Batı, batı diyerek eyvah hep batıyoruz