www.haberyorumgazetesi.com

İsmail Özdemir


EKONOMİDE DENİZ BİTTİ


      2017 yılı Dış ticaret açığı 76,7 Milyar USD, yaklaşık 310 Milyar TL.Cari açık ise 47.1 Milyar USD, yaklaşık 190 MilyarTL.15 yılın bilançosu ise çok ağır.Yaklaşık 800 milyar USD CARİ AÇIK.

Meşhur Atasözümüzü hatırlatmak istiyorum.?Hazıra Dağ dayanmaz?

       Maliye Bakanı Ağbal, CHP Denizli Milletvekili Melike Basmacı´nın 2001 yılından bu yana özelleştirilen kamu kuruluşlarına ilişkin soru önergesini şöyle cevapladı:

 ?1 Ocak 2001-31 Ocak 2018 tarihleri arasındaki dönemde gerçekleştirilen uygulamalar kapsamında, 121 kuruluşta bulunan kamu payları ile 11 liman, 90 elektrik santrali, 41 işletme, 11 otel, sosyal tesis, 4 bin 85 taşınmaz, 37 maden sahası, 4 gemi, 6 bin 808 kalem makine-teçhizat, 155 adet isim hakkı, marka ve araç muayene hizmetlerinin özelleştirildiğini söyledi. Söz konusu dönemde özelleştirme uygulamalarının toplam tutarının 60.3 milyar ABD Doları olduğunu açıkladı.

        Nerede bu paralar? Tüpraş-Ereğli Demir Çelik-Petkim gibi kâr eden dev kuruluşlar satıldı.Fabrikalar satıldı.Yerine Yol+Köprü+Hastane+Okul ve SARAY yapıldı.Üretim yapan, kâr eden kuruluşlar satıldı.Paralar toprağa gömüldü.Yumurtlayan tavuklar, süt veren inekler kesildi.Yerine kümesi horozlarla doldurduk.

        İşte bunun için İthalatımız, ihracatımızdan fazla. Dışarıya muhtaç kaldık.Her yıl dış ticaret açığı veriyoruz.

 Bizim efelendiğimiz Almanya ve Hollanda dış ticaret fazlası veriyor. Allah bu iktidara Akıl versin. Özel işletmeler bir yıl boyunca yaptıkları faaliyetler sonucunda kâr veya zarar ederler. Zarar ettiklerinde sermayelerinden yerler.Sermayeleri tükendiğinde ise iflas ederler.

        Devletlerin kâr veya zarar ettiğini ise Cari fazla veya Cari Açık rakamları belirler. Sanayi ve teknoloji üretimi, tarım üretimi yüksek olan ülkelerin dış ticaret fazlası ve cari fazla verdiğini görüyoruz.

Türkiye istisnasız her yıl dış ticaret açığı ve cari açık vermektedir. Bunun nedeni ithalata ve tüketime dayalı ekonomik modeli benimsemiş olmasıdır.Düşük kur-Yüksek faiz politikası ile Türkiye´de Sanayi ,Tarım ve Hayvancılık da üretim düşmüştür.Üretici üretirken zarar etmektedir.Bu nedenle üreticiye hayvan vermekle üretim artmaz.Üretim maliyetlerini, yem fiatlarını düşürürseniz, herkes kendisi hayvan alır bakar. Sanayiciye verilen göstermelik destekler, sadece sanayicinin biraz daha can çekişmesini sağlıyor. Düşük kur politikası sanayicimizi de zarar ettiriyor.

         ABD´de yüzde 0,5 AB Ülkelerinde yüzde 1-2 olan faiz oranları Türkiye´de halen yüzde 12´lerde.Bu faizlerle kimse yatırım yapmıyor. Parasını faize yatırıyor.Çünkü faizden vergi alınmıyor.Hazine faizi, 2009 yılında  ki oranlara çıktı Hazine´nin gerçekleştirdiği iki yıl vadeli tahvil ihalesinde bileşik faiz yüzde 11.71 olarak gerçekleşirken, 833 milyon TL´lik tahvil satışı gerçekleşti. İhaleye gelen talep satışın 2.23 katı oldu. İki ihalede Hazine, piyasaya 4 milyar 506 milyon TL borçlandı.

         Her yıl vergi rekortmenleri sıralamasında ilk 10´da yaklaşık 7 Banka bulunuyor. Sanayici,esnaf,üretici, çiftçi zarar ediyor.Bankalar kâr ediyor.Şair; bu bozuk düzeni ne güzel ifade etmiş.

 ?Allah´ın verdiği 10 pulu bekleyedursun 10 kul. Bir kişiye tam dokuz, dokuz kişiye bir pul.?

Cumhurbaşkanı bankalara faizleri düşürün diyor. Ancak Ziraat-Halk-Vakıf kendi elinde niye düşürmüyor.

       Uygulanmakta olan ekonomik model, Kemal DERVİŞ modelidir.2001 yılında Süper Bakan ilân edilen Kemal DERVİŞ, daha gelmeden 15 günde 15 yasa çıkartılmasını Meclisten istemişti. MHP+ANAP+DSP Hükümetinin tavsiyesi ile Meclis istekleri bir bir yerine getirmişti Merkez Bankası´nı özerkleştiren ve düşük kur-yüksek faiz politikasına dayalı bu sistem Bankacılık ve finans sektörünü önceleyen sistemdir. Daha sonraki yıllarda Türkiye´ye gelen DERVİŞ, AKP Hükümetlerine methiyeler düzmüş, kurduğu sistemin başarı ile yürüdüğünü görmekten mutlu olduğunu ifade etmişti.İşte bu sistem halen devam ediyor.17 yılın sonunda Türkiye SAMAN ithal eder hale geldi.Canlı Hayvan, et,Buğday, Mısır,Arpa,Kuruyemiş aklınıza ne gelirse ithal ediyoruz.Marketlerin rafları % 80 ithal mallarla dolu hale geldi.Tarım ürünlerinde kendi kendine yeten dünyadaki 7 ülkeden biri olan Türkiye artık dışarıya muhtaç hale geldi.

        Uludağ Ekonomi Zirvesinde Ekonomiden Sorumlu Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek:?, ?Sizlerin sermaye piyasalarına açılmanız gerekiyor. Bu dönemde zaten dünya borç batağında. Dünya için faizlerin düşük olduğu bir dönem. Şimdi faizlerin yükseleceği bir döneme giriyoruz. Eğer mümkünse borç almayın. Mutlaka ortak alın. Sermaye piyasalarına çıkın.?

       Sanki at yarışı spikeri. Bunları söyleyeceğine Hükümet olarak ne tedbirler aldığınız veya alacağınızı söyleseniz daha iyi olur.Maalesef Ekonomi Yönetiminde böyle bir yetenek görmüyorum.