Dün sabah Kuğulu Park istikametinden işyerine giderken hükümet konağı kavşağına yaklaştığımda sol cenahta gözüme birden bişi ilişti. Hani başım o yöne çevrili değildi ama, hani büyükçe bir şey ben buradayım der gibiydi.
Başımı çevirip baktığımda gözlerime inanamadım. İnegöl´ün en güzel yerine koca bir demir yığını konuşlandırılmış.
Üzerinde Büyükşehir´in o mavi tonlu 12 yıldızlı logosunu görünce ?haaa tamam, şimdi oldu? dedim. İlçe halkının,?acaba büyükşehir belediyesi, İnegöl´e ne gibi büyük hizmet yapacak? diye meraktan çatladığı bir dönemde, gerçekten koca bir ucubeyi getirip merkeze dikerek merakımızı gidermiş oldu.
Tabi o demir yığını ucube ile ilgili, ?Hani getirdiniz diktiniz o ucubeyi de, bari o baz istasyonunu içerisine gizlemeyeydiniz? diyenler oldu.
Tabi böyle bir iddia ortaya atılınca baştan gereksiz gibi gördüğüm bu ucubenin, aslında cep telefonlarımızın şebekelerine tavan yaptıracak bir hizmet olduğunu ve bu işten belediyenin kazanç sağlayacağını akıl ettim ve sevinçten gözyaşlarımı tutamadım?
EKMEK MESELESİ
Dün Cuma namazı sonrası Cerrah´taydım. Taşıma Kooperatifi üyelerinin yaşadığı sıkıntıyı dinlemeye gittim. Sorun basit gibi görünse de 8-10 ailenin ekmek sorunu.
Yıllardır Cerrah´ta taşıma hizmeti veren Kooperatif, 65 yaş üstü vatandaşları ücretsiz taşımak istemiyor. Sebebi, 9 araç üzerinden aidat ödediği halde sadece bir araç için destek alabiliyor. Halbuki, Cerrah gibi kapanan Yenice, Tahtaköprü ve Kurşunlu´da durum böyle değil. Sözde oralar uzak ve yolcular ayakta değil oturarak taşınıyor. Tabi yerseniz. Cerrahta uygulanan çifte standardın acilen düzeltilmesi kooperatifin Hakkı kuruşu kuruşuna verilmeli. Dedim ya ekmek meselesi?
Hakkı verildikten sonra 65 yaş üstü vatandaşları yine taşımıyorsa, işte o zaman sözleşmesini iptal bile etsen, eyvallah?
BİRİ DE ÇIKAR DERSE?
Son olarak AHİD Başkanı Naci Köseoğlu´nun geçtiğimiz günlerde CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu´na verdiği tepkiye değinmek istiyorum.
Açıkçası benimde fark edemediğim bir ayrıntıyı okurlar fark etmişler. Köseoğlu açıklamasında şöyle bir ifade kullanmış, ?Müslüman iffetli bir kadına ve üstelik Aile Bakanlığı gibi çok mühim ve kutsal bir görevi yapan hanımefendiye yapılan bu küstah hakaret, Osmanlı torunları olan bu necip millet tarafından usulüne uygun şekilde cevabını bulacaktır. Çünkü zerre kadar namus ve iffeti bulunan bir insan, kendi bakanına yapılan bu edepsizliğe tepkisiz kalamaz.?
Okurlar diyor ki, biz böyle bir olay karşısında sesimizi çıkarmaz, ya da sesimizi çıkaracak bir mecra bulamaz isek, bizler namussuz muyuz?
Okurların bu minvaldeki yorumundan yola çıkarak, bende şahsını iyi bir mümin olarak bildiğim Sayın Naci Köseoğlu´nu sormak istiyorum. İktidarın bakanı ile muhalefet liderinin arasında yaşanan kavgaya neden olan çocuk tacizine neden bir Müslüman olarak, yada AHİD olarak tepki vermediniz. Yine bir Müslüman olarak iktidarın Büyük İsrail Projesine, yanlış politikalar nedeniyle İslam coğrafyasında binlerce Müslümanın ölümüne, yüzlerce kadının ırzına geçilmesine, domuz eti ve at etinin kasaplık statüye sokulmasına, her türlü cinsi sapıklığın dernekleşmesine, Ramazan ayında dansöz oynatan, şehitler gelirken bile konser düşünen belediye yetkililerine neden tepki vermiyorsunuz. Şayet Biri de çıkar, ?Yukarı da saydıklarıma zerre kadar namus ve iffeti olan tepkisiz kalamaz? derse ne dersiniz?
