Türkiye´de yapılan seçimler, siyasi partiler ve seçmenler açısından her daim renkli görüntülere ve büyük bir heyecana sahne olmuştur. Parti liderleri günler öncesinden hazırladıkları seçim çalışmalarını bir program dahilinde şehir şehir gezerek sürdürürler.
Yine yereldeki siyasetçiler bulundukları bölgelerde mahalle mahalle, köy köy dolaşarak vatandaşlarla bir araya gelirler ve propagandalarını yaparlar. Özellikle genel ve yerel seçimler, vaatler ve parti liderlerinin birbirlerine sataşmaları şeklinde geçer.
İşte genel ve yerel seçimleri aratmayan bir anayasa değişikliği referandum sürecini de Pazar günü çok şükür kazasız belasız atlattık.
16 Nisan´da gerçekleşen referandumda Türk milleti tercihini Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminden yana yaptı ve yeni sistem yüzde 51,4 oy oranıyla kabul edildi. Sonuçlar Devletimize, milletimize ve tüm Ümmeti Muhammed´e hayırlı ve mübarek olsun
Propaganda sürecinde halkın karşısına çıkan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Başbakan Binali Yıldırım ve MHP Lideri Bahçeli, yeni yönetim sistemine evet oyu isterken, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu mevcut anayasanın devamını savundu ve hayır oyu için mücadele verdi.
Evet ve hayır oyu için çalışan meclis dışı partilerin çalışmaları ise AK Parti, MHP ve CHP´ye oranla cılız kaldı. Daha doğrusu medyanın gösterdiği kadardı.
Medyada ve kahvehane köşelerinde yapılan yorumlarda, sandıktan evet oylarının çıkacağına dair beklenti hayır oylarına oranla biraz daha fazlaydı. Nitekimde öyle oldu.
Bu sonuç; Türk milletinin iradesinin sandığa tecelli etmiş halidir. Bu saatten sonra seçim sonuçlarına yönelik manipilasyon yapmak yersiz ve gereksizdir. Halk kararını vermiş ve Cumhurbaşkanı Erdoğan´ın ifade ettiği gibi atı alan Üsküdar´ı geçmiştir.
Sandıktan çıkan sonuçları değerlendirecek olursak, bu seçimin kaybedeni yoktur, ancak kazananı sadece Aziz Türk milletidir.
Referandum sonuçlarını 7 Haziran ve 1 Kasım genel seçimleri üzerinden değerlendirirsek, evetçi partilerin (AK Parti veMHP) oylarında ciddi oranda düşüş yaşandığını görmekteyiz.
Zira AK Parti ve MHP´nin son genel seçimlerde ki toplam oyları yüzde 61 bandındadır. Bu oylara doğu illerinden gelen oylarıda dahil ettiğimizde, sandığa yansıması gereken oy oranı yüzde 63-65 bandındadır.
Sandıktan çıkan yüzde 51 oranında ki oy, asla AK Parti ve MHP´nin toplam oyu değildir. Bugün genel seçim olsa, bu iki partinin toplam oylarının yüzde 60 bandından aşağı düşeceğini sanmıyorum.
O zaman ortaya şu çıkıyor; Cumhurbaşkanı Erdoğan ile AK Parti ve MHP liderlerinin yeni yönetim sistemine ilişkin söylemleri yeteri kadar ikna edici olmamış. Üzerine birde seçimlere iki gün kala vuku bulan eyalet sistemi iddiaları, seçmendeki endişelerin artmasına neden olmuş ve bu sandığa yansımıştır.
Aynı şekilde CHP ve HDP´nin asıldığı hayır oylarının seçmendeki karşılığıda asla yüzde 49 değildir. Bugün seçim olsa CHP´nin oyu yüzde 25-27 bandında, HDP´nin oyu yüzde 10-13 bandındadır. Yani bu iki partinin toplam oyları yüzde 35-38´in üzerine çıkmaz.
Toparlarsak; Referandumdan çıkan sonuç, halkın güven ve endişesinin eşit şekilde sandığa yansımasından başka bir şey değildir.
