Atatürk Bulvarındaki katlı otopark inşaatı ile ilgili suçlamalara cevap vermekte zorlanan İnegöl Belediye Başkanı Alinur Aktaş, ne amaçla bilemiyorum şöyle bir açıklama yaparak belde belediyelerini suçlamıştı. “Belde belediyeleri kapatıldı. Eşref Yiğit ile 4 aydır beraber çalışıyorum, biz hiçbir şey yapmıyormuşuz dedi. Doğru dürüst teknik elemanı, mühendisi olmayan belediyeler vardı. 4 belediye de bize bağlandı. Bunun en profesyoneli, en kurumsalı Yeniceköy Belediyesi idi. Bu belediyelere hizmet etmiş herkesten Allah razı olsun. Ama tüm samimiyetimle söylüyorum, resmen adları varmış. Özellikle imar uygulamaları ile ilgili ciddi tarihi hatalar yapılmış. İmar yetkisi Tahtaköprü Belediyesi’nde de var, Cerrah Belediyesi’nde de var, Kurşunlu Belediyesi’nde de var. Tarla ortalarına koltuk fabrikaları yapılmış. Belediyeyi yaşatmak için, maalesef legal olmayan yollara gidilmek durumunda kalmışlar”
Aktaş’ın bu açıklaması belde belediye başkanlarında şok etkisi yaratırken, dün gerçekleşen belediye meclis toplantısında Cerrah Belediye Eski Başkanı ve MHP Belediye Meclis Üyesi İsmail Karaman, Aktaş’ın beldelerle ilgili yaptığı bu suçlamaya açıklık getirmesini istedi.
Köşeye sıkıştığında ya yemin billah edip inkar ederek, ya da bir başkasını suçlayarak kendini aklama hünerine sahip olan İnegöl Belediye Başkanı Alinur Aktaş, “Bunu söylerken de işin buraya getirileceğini çok iyi biliyordum. Yine aynı zat yaptı bunu.”diyerek şahsımı suçladı.
Aktaş’ın belde belediyelerini suçlayan açıklaması aslında çok açık ve net. O açıklamanın önünde ve arkasında ne konuşmuş olursa olsun, “Tarla ortalarına koltuk fabrikaları yapılmış Belediyeyi yaşatmak için maalesef legal olmayan yollara gidilmek durumunda kalmışlar”şeklinde bir cümle varki, asıl belde belediye başkanlarını ilgilendiren kısmı burası. Aktaş’ın bu cümlenin önünde yada arkasında sarf ettiği cümlelere zaten takılan kimse yok. Hal böyle iken söylediği sözü mübarek oruçlu ağzınla inkar edip şahsımı suçlaması hiç yakışık değil doğrusu.
Ama ben başkan Aktaş’ın bu açıklamasına çokta şaşırmadım. Zira seçim arifelerinde de İnegöl’ün havasını beğenmeyen “Keles’e Gitsin” demiş. Ses kaydı olmasına rağmen yemin billah edip inkar etmişti.
Tamam, sayın başkan itiraf ediyorum ben seni karalamak için söylenmemiş şeyleri söylenmiş gibi yaptım. Amacım seni kamuoyunun önünde mahçup etmekti. Sen ki koskoca belediye başkanısın vede imam hatiplisin, yalan söyleyecek halin yok ya.
Sen ne Ramazan sokağına gittin, ne de yeni gazetecilerin standına konuk oldun. Öyle bir konuşmayı ben kurgulayıp tüm basına servis ettim. Zavallı İnegöl basınıa benim gibi eğlence arayan bir gazetecinin kurguladıklarını, araştırmadan soruşturmadan haberleştirip, senin günahını almışlar.
Ama ben tövbe edip seninle helalleşmek istiyorum Hakkını helal et sayın başkan. Çok özür dilerim. Söz bir daha seni üzmeyeceğim…
