Referandum sonucunda HAYIR diyenler kazandı. Çünkü HAYIR diyenler büyük bir sorumluluktan kurtuldular. HAKLI itirazlarını ve endişelerini her türlü baskı ve tahakküm altında dile getirdiler.
Bundan sonra endişeleri nedeniyle milletimizin ve ülkemizin başına gelebilecek sıkıntılardan dolayı Mes´ul ve sorumlu değiller. Evlatları ve nesilleri de mes´ul olmayacaklar. Bu nedenle sevinsinler.
Hz.Ömer R.A. Efendimizin istişare ile ilgili güzel bir tespiti var.
?İstişarede benim fikrim kabul edilirse, endişe ve korku duyarım ki; benim ortaya koyduğum fikir sebebi ile Müslümanlar zarar görürse bundan kendimi mes´ul tutarım. Benim fikrim, görüşüm kabul edilmezse sevinirim ki; alınan karar sebebi ile Müslümanların başına gelebilecek sıkıntı, zararlara sebep olmadığıma sevinirim.
Referandum nedeniyle Ülkemiz ve Milletimiz adına bir istişarede bulunuldu. Milletimizin önemli bir bölümü yapılmak istenen değişikliklere HAYIR dedi ve büyük sorumluluktan kurtuldu.
EVET diyenler ise BÜYÜK BİR SORUMLULUK altına girdi. Çünkü HAYIR diyenlerin HAKLI gerekçelerini dikkate almadılar, önemsemediler, Recep Tayyip ERDOĞAN için EVET dediler.Hem Recep Tayyip ERDOĞAN´a büyük bir sorumluluk yüklediler, hem de kendileri adına büyük bir sorumluluk yüklendiler.
EVET diyenlerin Referandum akşamı sevinç naraları, korna sesleri, davul sesleri Ezan-ı Muhammedi´yi bastırdı. Ezan sesi duyulamadı.Kendi görüşlerinin kabul edilmesi nedeniyle endişe ve korku duymaları gerekirken, kabul edilen değişiklikler nedeniyle milletimizin ve ülkemizin ileride uğrayabileceği zarar ve sıkıntılardan ALLAH C.C. sığınmaları gerekirken, bu ölçüsüz sevinç gösterileri şaşkınlık.
Ortada ne bir Zafer var, ne bir Hezimet. Bir istişare yapıldı. Herkes yaptığı tercihin hesabını verecek.
EVET diyenler, bu andan itibaren Recep Tayyip ERDOĞAN´ın yapacağı tüm yanlışlara, haksızlıklara, zulümlere ortak olmuş olacaklar. Bugüne kadar da yapılmış olan yanlışlık, zulüm ve haksızlıklara, şu ana kadar destek olmuş olanlar mes´ul oldular.
Bu nedenle Peygamberimiz kendisinden sonra gelecek Halife´yi tayin etmemiştir. Müslümanların bu konuda ihtilafa düşeceklerini bildiği halde, yine de vekalet vermemiştir. Peygamberlerden sonra insanların en üstünü Hz.Ebu Bekir R.A.Efendimiz olmasına rağmen, yine de Peygamberimiz Hz. Ebu Bekir R.A. Halifesi olarak tayin etmemiştir. Onun yapacağı hatalardan mes´ul olmamak için.
Bunu örnek alan HALİFELER´de kendisinden sonra gelecek HALİFE´yi tayin etmemiştir. Tasavvuf Büyükleri de bu gerekçe ile genel olarak kendilerinden sonra gelecek halifelerini tayin etmemişlerdir. Günümüz Müslümanları maalesef bu konuda çok cesur ve cüretkâr davranıyor. Kime neden ve hangi yetkilerle vekalet verdiklerini bilmiyorlar. Tasavvufî Tarikatlar maalesef siyasi parti merkezleri gibi çalışmaya başladı. Yakın gelecekte FETÖ´nün başına gelenler, bu tarikat gruplarının başına gelebilir. Bu kendi varlıklarını tehlikeye atmaktır. Manevi açıdan da müridlerini büyük bir sorumluluk altına sokuyorlar. Bugünden sonra vekalet verdikleri kişiyi takip etmeleri gerekiyor. Çünkü insanlar; LİDERLERİ İLE HESABA ÇEKİLECEK.
İSRA-71-Kıyamet günü bütün insanları İmamları (önderleriyle) çağıracağız.
İnsanlar dünyada kimin bayrağı altında bulunmuşsa, kime uymuş, kimi desteklemiş, kimleri rehber edinmişse, ahirette de onun bayrağı altında bulunacaktır.
Vekalet verdikleri, destek oldukları liderlerin yaptıkları yanlışlar, zulümler sebebi ile günahlara ortak olacaklardır. Bu nedenle ?Zararın neresinden dönülürse Kâr´dır? diyerek Günahlarına, yanlışlarına, zulümlerine hala mazeret üretmeye çalışan LİDERLERE verdikleri VEKÂLETİ ilk seçimlerde geri çekmeleri gerekir.
