Cumhurbaşkanı’mız Sn.Recep Tayyip ERDOĞAN’ın Milli Görüş Lideri Oğuzhan ASİLTÜRK’ü ziyaret etmesi ile başlayan yoğun tartışmalar ve ziyaret sebebi ile oluşan olumlu havayı bozma girişimleri devam ediyor.
Halbuki bu olumlu hava Saadet Partisinin lehine bir durumdur.Çünkü AK PARTİ’ seçmenine en yakın parti SAADET PARTİSİ’dir.Bu barış ve kardeşlik ortamında Saadet Partililer davalarını iyi anlatabilirlerse, başta AKPARTİ seçmeni olmak üzere tüm milletimizin teveccühüne mazhar olacaklardır.
AK PARTİ’den vazgeçmeyi düşünen ve İslâmî Hassasiyetleri yüksek olan kesimin gidebileceği yegane parti SAADET PARTİSİ’dir.
Ancak; Saadet Partisi’ni MİLLET İTTİFAKININ içinde çantada keklik gören CHP+İYİ PARTİ koalisyonu, Cumhurbaşkanı’nın ziyareti ile oluşan barış ortamını bertaraf etmek için, Saadet tabanını kışkırtıyor.
Önümüzdeki seçimlere giderken başka hiçbir alternatifi olmayan ve Millet İttifakı’na mahkum bir Saadet Partisi hayali gören CHP+İYİ PARTİ koalisyonu, Saadet Partisi’nin kendilerinden başka ittifaklara kapalı olması için Saadet tabanını kışkırtmaktadır.CHP’li İsmail SAYMAZ ve diğer CHP’li yorumcular, yazarlar uydurdukları hayali senaryolarla sanki yarın seçim olacak ve seçimlerde Saadet Partisi’ne Cumhur İttifakı ne kadar Bakanlık vereceğini dahi yazıyorlar.Oğuzhan ASİLTÜRK ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip ERDOĞAN’dan başka kimsenin olmadığı bir ortamda konuşulanları biliyormuş gibi yazıyorlar.Bilme imkanları olmadığına göre uyduruyorlar.Bunu Saadet tabanını kışkırtmak için yapıyorlar.Halbuki Genel Başkan Temel KARAMOLLAOĞLU; “İttifaklar koalisyon değildir.Biz hiçbir ittifaka bağımlı değiliz.İttifaklar seçime yakın görüşülür” şeklinde açıklamaları ile tabanını uyardı.
Millet İttifakının iki kafadar partisi CHP ve İYİ PARTİ seçimlerde Saadet Partisi’ne büyük kazık atmışlardı.
Seçilebilir yerlerden CHP 12+İYİ PARTİ 8 milletvekilliği kontenjanı sözü vermişlerdi.Ancak seçim atmosferine girildikten sonra, İYİ PARTİ bu sözünden caydı.Hiçbir kontenjan vermedi.CHP ise sadece 2 kontenjanla geçiştirdi.Bu kontenjanlardan Konya Milletvekili Abdulkadir KARADUMAN ve İstanbul Milletvekili Cihangir İSLAM seçildi ve CHP’den istifa ederek Saadet PARTİSİ’ne katıldılar.Daha sonra Cihangir İSLAM’da SAADET PARTİSİ’nden de istifa etti.
Şimdi yine aynı şekilde,Saadet Partisi’ni Cumhur İttifakı ile asla bir araya gelemesin istiyorlar.Bunun sonucunda tek alternatif kalıyor,Millet İttifakı ne veriyorsa ona razı olmak.
Maalesef Saadet tabanının bir kısmı bu oyuna geliyor.Saadet Partisi’nin önünde alternatif alan açmasına şiddetle tepki gösteriyorlar.Bu kendi partilerine yapılacak en büyük kötülüktür.Kendi ayaklarına sıkıyorlar.
CHP+İYİ PARTİ bir koalisyon kurmuşlar ve Yerel Yönetimlerde aldıkları belediyeleri birlikte yönetiyorlar. Belediyelere alınacak personel konusunda, verilecek ihaleler konusunda iki partinin kontenjanları var. Bu kontenjanları birlikte kullanıyorlar.Belediyelerde AK PARTİ kendi yandaş vakıflara ve STK’lara kaynak aktarıyordu. CHP+İYİ PARTİ koalisyonu da kendilerine yakın vakıf ve STK’lara kaynak aktarıyor.
SAADET PARTİSİ ise Millet İttifakı ile, seçim sisteminden kaynaklanan ve sadece seçimlere dönük bir seçim ittifakı gerçekleştirmiştir.Seçimlerden sonra bu ittifak sona ermiştir.Saadet Partisi olarak kendi Cumhurbaşkanı Adayı’nı göstermiştir.Yerel seçimlerde ise Türkiye’nin tüm seçim bölgelerinde aday gösteren tek parti SAADET PARTİSİ olmuştur.CHP+İYİ PARTİ ise kendi aralarında anlaşarak ortak aday çıkardılar.
Milletvekili seçimlerinde de, yerel seçimlerde de Saadet Partisinin rakibi, hem Millet İttifakı, Hem de Cumhur İttifakı olmuştur.Bütün bu tespitler Saadet Partisi’nin MİLLET İTTİFAKI’nın bir parçası olmadığını göstermektedir. Nitekim Genel Başkan Temel KARAMOLLAOĞLU’da bunu çok açık bir şekilde ortaya koymaktadır.Siyasi Partilerin hepsine eşit mesafede duran ve seçim atmosferine girildiğinde, o günkü şartlar çerçevesinde karar verecek bir Saadet Partisi mutlaka daha avantajlı olacaktır.Çünkü milletimiz Saadet Partisi’ni daha net görecektir.
Cumhurbaşkanı’nın Milli Görüş Lideri Oğuzhan ASİLTÜRK’ü ziyareti karşısında haddini aşanlar; HDP’nin Saadet Partisini ziyareti karşısında dut yemiş bülbüle döndüler.Hiç tepki vermediler.İzmir’de Saadet Partili bir işadamının işyeri PKK tarafından yakılmış, olmasına rağmen ne HDP’li yetkililer, ne de Saadet Partili yetkililer tek kelime ile bu olayın üzerinde durmamışlardır.Keşke HDP’den ziyaret vesilesi ile bu olayı kınaması istense idi.HDP asla bu olayı kınamayacak, belki ziyareti iptal edecekti.Veya ziyaret esnasında basın açıklamasında Hiç olmazsa Saadet Partili yetkililer bunu dile getirselerdi.
