www.haberyorumgazetesi.com
www.haberyorumgazetesi.com

Şerif Gürbaş


HERŞEY GÜZEL OLACAK


Geçtiğimiz hafta kamuoyunu en çok şok eden gelişme İstanbul Belediye Başkanı Kadir Topbaş´ın istifasıydı.

İstanbul Türkiye´nin, hatta dünyanın en önemli kentlerinden biri. İstanbul´a belediye başkanı olmak demek, Türkiye´nin 5´te birine hizmet etmek demek. İstanbul´u yöneten isimlere baktığımızda ise ortaya ilginç bir tablo çıkıyor. İstanbul 1994 yılından bu yana milli görüş kökenli siyasiler tarafından yönetiliyor. 1994´de Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan ile başlayan serüven, Ali Müfit Gürtuna ve akabinde Kadir Topbaş ile devam ediyor.

Cumhurbaşkanı Erdoğan´a uzun yıllar yol arkadaşlığı yapmış olan Topbaş´ın, 15 Temmuz darbe girişiminden sonra ipinin çekilmesinin en büyük sebebi, damadının FETÖ´cü oluşu ve FETÖ´cü bazı şirketlere belediye bütçesinden para aktardığı yönündeki iddialar.

 İstanbul gibi bir dünya kentine belediye başkanı olmak her insana nasip olmaz. Ama insanoğlu; ?ne oldum değil, ne olacağım? demeli.

Kadir Topbaş´ın istifasını siyaseten nasıl okumalı tam olarak bilemiyorum. Ancak anladığım kadarıyla 15 Temmuz FETÖ darbesiyle ilintili olanlar, farklı farklı siyasi nedenlerle görevlerinden alınacaklar. Sonrasını ise Allah bilir.

15 Temmuz sonrası yazılanlara ve konuşulanlara baktığımızda, AK Parti içerisinde daha bir çok siyasetçinin özellikle de il ve ilçe yöneticileri ile belediye başkanlarının, görevlerinden el çektirileceği hatta bazılarının tutuklanacağı bile iddia edildi. 22 Eylül´de Kadir Topbaş ile başlayan istifa furyasının önümüzdeki günlerde başka il ve ilçelerde süreceği konuşulmakta.

FETÖ ile mücadelede 17-25 Aralık tarihini milat kabul edersek, 17-25 sonrası bir çok siyasetçinin, şuan FETÖ´den tutuklu insanlarla irtibatını kesmediğini, hatta makam sahibi olanların gücü nispetinde mali destek vermeye devam ettiğini görmekteyiz.

Bu minvalde konuyu İnegöl cephesinden ele aldığımızda da, hasbel kader makam sahibi olmuş bazı kişilerin, 17-25 Aralık sonrası bile FETÖ´cülerle bağını kesmediğini biliyoruz.

Hele Cumhurbaşkanı Erdoğan´ın tüm gücüyle mücadele ettiği ve her konuşmasında haş haşi diye tanımadığı o günlerde, FETÖ´cülerden hala medet uman, onların oylarına talip olanları herkes çok iyi biliyor.

Cumhurbaşkanımızın FETÖ ile mücadelesinde nasıl ince eleyip sık dokuduğunu, partisinin ve iktidarının dengesini bozmadan nasıl adım adım ilerlediğini gören biri olarak ben ümitliyim. Kadir Topbaş´ın kellesini alan iradenin, elbette herkes gibi şahsımın da beklediği kelleyi alacağına inancım tamdır. Ve inanıyorum ki, işte o günden sonra her şey Allah´ın izni ile çok daha güzel olacaktır.