www.haberyorumgazetesi.com

Şerif Gürbaş


HOCA GİTMELİ YERİNE…

Sokağa çıkıp, “İnegöl deyince aklınıza ilk ne gelir?” diye sorsak, sanırım kahir ekseriyetle mobilya ve köfte cevabı alırız.


Sokağa çıkıp, “İnegöl deyince aklınıza ilk ne gelir?” diye sorsak, sanırım kahir ekseriyetle mobilya ve köfte cevabı alırız.  Ya sonra, bana göre İnegölspor gelir. Zira İnegölspor, Türk futboluna yıldızlar kazandırmış, İnegöl’ün ismini tüm Türkiye’ye duyurmuş öneli bir markadır. İnegölspor nasıl marka oldu derseniz, kurulduğundan bugüne alt yapısında yetişmiş onlarca futbolcuyu 3 büyük diye tabir edilen Fenerbahçe, Galatasaray ve Beşiktaş dahil, bir çok süper lig takımına göndererek tabii ki…Bu oyuncuların gösterdiği sportif başarılardan da İnegöllüler olarak hep daim gurur duyduk ve duymaya devam ediyoruz.

İnegölspor’un ilk kurulduğu yıllardaki başarılarını görmüş ve yaşamış biri olarak, gerçekten hafta sonunu zor getirirdik. O yıllarda elde edilen başarıları ve coşkuyu unutmak mümkün değil. Tabi İnegölspor’un iyi günleri olduğu gibi, kötü günleri de olmadı değil. Ama hangi şartlarda olursa olsun, İnegöl halkı şehrinin takımına her daim destek vererek, sahip çıkmayı bilmiştir.

Gelelim bugüne!

Geçtiğimiz yıl başarılı bir sezon geçiren İnegölspor, bu yıl maalesef hiçte ummadığımız sonuçlar alarak tüm taraftarlarını ve camiayı üzmekte. Yeni yönetim, yeni teknik adam ve yenilenmiş kadrosuyla sezona merhaba diyen bordo beyazlılar, maalesef üst üste aldığı mağlubiyetlerle hayal kırıklığı uğratmaya devam ediyor.

Sezon başında işbaşına getirilen Osman Özdemir’in başarısız olmasının ardından göreve getirilen Cüneyt Biçer’de kötü gidişata maalesef merhem olamadı.  Ben Cüneyt Biçer’in bu saatten sonra takımı toparlayacağına ihtimal vermiyorum. Açıkçası son alınan Erzincanspor mağlubiyeti sonrası Cüneyt Biçer’in istifa edeceğini düşünmüştüm. Ya da yönetimin görevine son vermesini bekliyordum. Ama maalesef ne istifa geldi, ne de görevden alındı. Görevden alınmaması ile ilgili iddia ise, hocanın sözleşmesindeki tazminat. Hoca görevden alınırsa ne kadar tazminat ödenir bilemem, ama İnegölspor küme düşerse o verecekleri tazminatın 50 mislini harcasalar zor şampiyon olurlar.

Diyeceğim o ki, bu başarısızlığı yaşatan her kim varsa, bir an önce kapının önüne konmalıdır. Hiçbir teknik adam İnegölspor’dan daha değerli değildir.

Peki, hocayı gönderdik diyelim, İnegölspor’u bu kötü gidişattan kim kurtarır derseniz, bana göre Yılmaz Vural bu işlerin piri. 10’larca takımı ligde tutmayı başarmış bir hoca. Ama onu ikna etmek için ciddi para vermek icap edebilir, artı şu süreçte sağlık durumundan dolayı böyle bir işe kalkışmaz…

Başka, İnegöl’ün altyapısında yetişmiş futbol hayatında rüştünü ispat etmiş, sonrasında teknik adam olarak belli tecrübeler edinmiş isimler düşünülebilir. Bunlar Mutlu Topçu ve Ayhan Akman ikilisidir.  Sanırım ikisi de şuan herhangi bir takım çalıştırmıyor. Bu isimler şayet kabul görmezse, bugünlerde sosyal medyada çokça paylaşılan bir isim var. Hüseyin Yoğurtçu. Bu arkadaşımız İnegöl çocuğu, İnegölspor için gecesini gündüzüne katıp başarılı olmaya çalışır. Yine İnegölspor’u ve şehri çok iyi bilen efsane kaptanımız Nafi Bilaloğlu, bu göreve davet edilebilir. Her iki isminde  böyle bir davete gönülden icabet edeceğini düşünüyorum.

Sözün özü, bu saatten sonra adını şanını bilmediğimiz hocalarla macera aramak yerine, kendi çocuklarımızı işin başına getirip bu hengâmeden el birliği ile çıkabiliriz.