www.haberyorumgazetesi.com

Şerif Gürbaş


Hocayı satan herkesi satar

.


Ülkede gündem tabiki ekonomi. Akaryakıt başta olmak üzere ete, süte, yağa, şekere ve bilumum gıda ürünlerine gelen fahiş oranlardaki zamlar, maalesef sofraların tadını kaçırdı. Artık çuvalla aldıklarımızı kilo ile, kilo ile aldıklarımız tane ile almaya başladık.  Aynı avruplalılar gibi olduk.Güya onlar bize özeniyordu.  Zamların güzel tarafı, az az alınca taze taze tüketiyoruz,  bu da sağlık açısından oldukça faydalı. Yani zamlar bir bakıma bizim sağlığımız için! (burası şakaydı, sakın kaynamayın) Tabi vatandaş olarak ekonomiden şikayet ettiğimiz gibi bir çok konuda da şikayetlerimiz var… Bunların her birini yazmaya kalkarsak hepsi bir makale konusu…

Neyse, ülke gündeminden çıkalım yerel gündeme dönelim. Dün medyaya düşen son sakika haberi ile İnegöl adeta şok oldu. Hangi haberdi o? AK Parti eski milletvekili Sedat Kızılcıklı’nın partisinden istifa ederek, DEVA Partisi’ne katılması.

Sedat Kızılcıklı, İnegöl ve Bursa siyasetinde AK Parti ile birlikte önemli hizmetlere imza atmış bir isim. Özellikle İnegöl özelinde kayda değer bir çok hizmetini bir çırpıda sayabilirsiniz ki, bürokraside ve birebirde vatandaş nezdinde hatırı sayılır sayıda çalışmaları oldu…

Tabi ismi ve hizmetleri AK Parti ile özdeşleşen Sedat Kızılcıklı’nın istifası, partililerde olduğu kadar farklı görüşlerdeki insanlarıda şaşırttı. Haberin medyaya düşmesi ile birlikte Kızılcıklı’ya tepkiler çığ gibi yükselmeye başladı. Davasını sattı diyenler, hain ilan edenler, vefasızlık yaptı diyenler yada daha ağır sözlerle eleştirenler oldu. en yakın çalışma arkadaşları bile daha bismillah yerden yere vurdu. Tabi bu durum genelde tüm partilerde yaşanıyor. İlk şokla ağza gelen söyleniyor. Yarın yüz yüze geleceklerini, hatta siyasette konjonktür değişince, Kızılcıklı ile aynı safta olmak için kapı arayacaklarını unutarak…

Açıkçası bende herkes gibi Sedat Kızılcıklı’nın parti değiştirmesine şaşırmadım değil. Hatta şok oldum diyebilirim. Ve hatta ilk şokla yakışmadı diyenlerdenim… Zira Sedat Kızılcıklı’yı, aktif olarak görev aldığım Refah Partisi teşkilatlarından tanırım.  Samimi çalışkan bir abimizdi. Uzun yıllar milli görüş partilerinde görev alan Sedat Kızılcıklı, 2001 yılında şimdi olduğu gibi siyasi tercihini yol ayrımına giren diğer milli görüşçülerden yana kullandı ve AK Parti kurucularından biri olarak yoluna devam etti. Yanılmıyorsam kurucu ilçe başkanı olarak başladığı AK Parti’deki görevine Rahmetli Hikmet Şahin’in de tavsiyeleri ile Allah’ta nasip etti milletvekili olarak devam etti. İki dönem İnegöl’e güzel hizmetler yaptığını söyleyebilirim.

Kızılcıklı, tabandan yetişmesi hasebiyle iyi bir teşkilatçıydı. Tabanda ve teşkilatlarda seveni çoktu. Kapısını çalan, arayan herkesin işini görmeye çalışan bir profil çizdi o görev yaptığı dönemde…Tabi siyasette görev istenmez verilir ilkesi, Kızılcıklı’nın üçüncü dönemine müsaade etmedi.

Tabi Sedat Kızılcıklı, 3. dönem adaylığı olmayınca bir başka görev verilir düşüncesiyle beklemeye geçti. Üzerinden 3 dönem milletvekili, 3 dönem yerel seçimler geldi geçti, Sedat Kızılcıklı’ya hiçbir görev tevdi edilmedi. Siyasete genç yaşta başlayan ve severek yapan Kızılcıklı, partisi tarafından adeta unutuldu. Arkasından gelen bir çok isim halen aktif olarak siayasete devam ederken, kendisinin siyaseten gözden ırak edilmesini içerlemiş olacak ki, tercihini uzun yıllar AK Parti’de beraber siyaset yaptığı DEVA Parti kurucusu Ali Babacan’dan yana yaptı.

Sedat abinin makas değiştirip DEVA Partisine geçiş yapmasını herkes gibi bende yadırgasamda, şöyle geriye dönüp baktığımda çokta şaşırmamam gerektiğini düşünüyorum.  Zira dün akşam saatlerinde bir abimiz aramıştı, ismi bende saklı kalsın. Sedat Kızılcıklı olayına ne diyorsun diye sorduğumda, meğer daha haberi olmamış, duyunca “Hocayı satan herkesi satar” dedi.

Yani bu cümle Sedat Kızılcıklı için kullanılmış olsa da, şuan Hocayı satanlar kimler şöyle bir düşündüğümüzde yığınla insan bulunuyor.  Bu insanların büyük çoğunluğu AK Parti’de, bazıları ise çok daha farklı görüşteki siyasi partilerde görev almış hizmet etmeye çalışıyor.

Bugün Sedat Kızılcıklı’yı parti değiştirdiği için vefasızlık ve ihanetle suçlayanlar, acaba kendilerini nasıl tanımlıyorlar, merak etmiyor değilim…

Birileri gibi AK Partilileri Karunlaşmakla, yada hırsızlıklarla suçlayıp hesap sormazsam namerdim dedikten sonra utanmadan sıkılmadan AK Parti’ye geçip Genel Başkan Yardımcısı ve Bakan olmak mı daha erdem, yoksa partisine hiçbir suçlama yapmadan eski yol arkadaşlarınla bir başka parti de yola devam etmekmi daha erdem, ona da siz karar verin.