www.haberyorumgazetesi.com

Şerif Gürbaş


İKİYÜZLÜ GAZETECİLERE DİKKAT


KENT Konseyi Başkanı Haydar Cerrah, iki öğrencinin lokal olarak yaşadığı meseleyi haberleştiren medya mensuplarına  ?İNEGÖL´Ü İTİBARSIZLAŞTIRMAYIN? şeklinde bir çıkışta bulunmuştu.

Cerrah´ın bu çıkışı, bazı genç gazeteci arkadaşları kızdırmış olacak ki, ertesi gün Cerrah´ı hedef alan bir habere yer verdiler. Senmisin Haydar Cerrah´a dokunan. Haberi yapan gazeteci arkadaşlara, Haydar Cerrah´ın eşi, dostu arkadaşı kim varsa saldırıp, döşendiler, hakaretlerde bulundular.

Haydar Cerrah´ı sosyal medyadan attığı yorumlarla sözde destekleyenler arasında çok tanıdık bir isim de vardı. İsmini yazarak tekrar parlatıp cilalamak istemiyorum ama eski bir gazeteci dersem herkes üç aşağı beş yukarı tahmin edebilir. .

Bu gazeteci arkadaş, Haydar Cerrah´ı savunmak adına yaptığı yorumlarda, bir yandan kendisini överken, diğer taraftan yıllarca birlikte çalıştığı mesai arkadaşları dahil, tüm İnegöllü gazetecileri hedef almış.

Hani Haydar Cerrah, ?İnegöl´ü haber ve yorumlarınızla itibarsılaştırmayın? demişti ya, işte bu eski gazetcide hazır bu fırsat demiş, sallamış  bir türlü gazeteci görmediklerine?

Ancak konuştuğunda mangalda kül bırakmayan ve yıllarca VUR-AL Pazarlama şirketi gibi çalışan bu iki yüzlü gazetecinin, 27 Kasım 2016 yılında, İnegöl´ü ve İnegöllüleri aşağılayan ve itibarsızlaştıran bir yazısının olduğu ortaya çıktı.  Bu emekli gazeteci sosyal medya hesabından kaleme aldığı yazıda İnegöl´ü ve İnegöllüleri itibarsızlaştırmak şöyle dursun, aşağılık hakaretlerde bulunmuş

Dilerim Kent Konseyi Başkanı Haydar Cerrah, bu yazıyı okuduktan sonra, kalemi kırılası bu gazeteci içinde birkaç kelam eder.  Tabi öğrenci haberinde verdiği tepki de samimi ise.

İşte bu ikiyüzlü gazetecinin İnegöllüleri aşağılayan o yazısı?

İNEGÖL

Yılışık insanların rağbet gördüğü, her şeyin madde ile ölçüldüğü, samimi dostlukların çok az olduğu menfaatin ön planda tutulduğu, nevi şahsına mahsus enteresan bir yerdir.

Üç samimi arkadaş sohbet ederken yanlarından biri ayrıldığında arkasından dedikodu yapanların çoğunlukta olduğu yerdir.

Yüz yüze gelindiğinde ağızlarından bal damlayan, sırtını döndüğünde her türlü alçaklığı görebileceğin bir yerdir.

Hizmet edenlerin görülmek istenmediği ,taş üstüne taş koymayanların alkışlarla ödüle layık görüldüğü bir yerdir.

Yüzüne dost görünüp arkanda her türlü entrikayı, sahtekarlığı adeta meslek haline getirenlerin çoğunlukta olduğu bir yerdir.

Aynı çatı altında siyaset yapanların bir birlerine yaptığı kahpelikler le

alçaklıklarla dolu bir yerdir.

Yolsuzluk, edepsizlik, zamparalık, riya, dedikodu, iftira, her şeyin yapıldığı ve konuşulduğu bir yerdir.

Açık söylemek gerekirse dosdoğru insanların, adeta nalına da mıhına da vuran insanların rağbet görmediği bir yerdir.

Son günlerde İnegöl yukarıda yazdıklarımla örtüşen dedikodularla çalkalanıyor.

Zamparalıklar, yolsuzluklar havada uçuşuyor.

At izi it izine karışmış bir durumda.

Tüm bu olanlar yetmiyormuş gibi İnegöl AK parti teşkilatı üçe bölünmüş, ALİNUR cular ŞAHİN ciler ve bir de ahlaksız, şerefsiz, haysiyetsiz hem Alinurcu hem Şahin ci olanlar.

Dirayetli bir parti başkanının olmaması İnegöl için büyük bir handikap.

Yetmiyor bir de Fethi Vacip diye biri ortaya çıktı.

Yazıyor, çiziyor, birilerini karalıyor, birilerini delikanlı ilan ediyor,

Delikanlılığa yakışmayacak hareketler uçakta sergileniyor, biri diğerine galip gelmeye çalışıyor.

İki kişi arasında halledilmesi gereken konular maalesef İnegöl ün gündemine oturmuş durumda.

Zamanla taşlar yerine oturur diye düşündüm ama mayasında dedikodu olan bir yerde gelişmeler abartıldı, insanlar birbirine düşman duruma getirildi.

Dost sohbetlerinde bu işin dedikodusunu yapanlar, gülerek karşılayanlar, adeta söylemleri alkışlayanlar şimdiler de ?ya hu bu işi çözmek lazım? demeye başladılar.

Sahte bakışlardan, samimiyetsiz insanlardan, kıblesi belli olmayanlardan, bıktım

Sahi bu nasıl memleket....