www.haberyorumgazetesi.com

İsmail Özdemir


İŞBİRLİKÇİLİK

.


İşbirliği yapmak, yapılan işin durumuna göre değişkenlik gösteren bir eylemdir.Mesela ; İnsanlığın huzur ve saadeti için yapılırsa işbirliği olumlu bir eylemdir.Ancak İnsanlığı sömürmek, köleleştirmek bir sınıf veya zümrenin tahakkümü altına sokmak, zulüm dünyası kurmak için yapılırsa kötü bir eylem olur.

İşte İnsanlığı köleleştirmek, sömürmek ve kendi ırkına hizmet ettirmek için çalışan SİYONİZM ve onun işbirlikçileri ile yapılacak işbirliği kötü bir şeydir.

Bu nedenle kominizmin yıkılmasından sonra, artık dünyada yeni bir dönem başlamıştır. Dönemin İngiltere Başbakanı Margaret Thatcher: Sovyetler Birliğinin dağılmasından sonra (Şimdi ne yapacağız, NATO’yu fesih mi edeceğiz?) sorusuna “Düşmanı olmayan ideoloji yaşayamaz. Bizim yaşayabilmemiz için mutlaka bir düşmanımızın olması lazımdır. Sovyetler birliği dağıldı ve düşman olmaktan çıktı. Onun yerine yeni bir düşman koymamız gerekiyor. Bu yeni düşman İSLAM olacaktır. NATO’nun kırmızı düşman rengi şu anda hükümsüzdür, ancak önümüzdeki gelişmelere bakarak bu rengin “yeşil” olması kuvvetle muhtemeldir…”cevabını vermiştir.

Ancak, bu durumun dünyadaki ezilen ve sömürülen halkların İslâm’ın bayrağı altında toplanmasına neden olduğu görüldüğünden, muhtemelen bir strateji değişikliğine gidildiği görülmektedir.

 

Özellikle 1997 yılında Rahmetli Erbakan’ın Başbakanlığında Türkiye Cumhuriyeti liderliğinde kurulan D-8 Birliğinin hedefi, tüm ezilen halkların bu birlik altında toplanması projesi, Dünya Siyonizmini işte bu strateji değişikliğine gitmek zorunda bıraktı.

D-8 projesini çeşitli entrikalarla, geçici olarak durduran Siyonizm, ABD-ÇİN rekabeti ile ezilen halkların İslâm eksenli bir birliğe gitmelerinin önünü kesmeye çalışıyor. Çünkü İslâm ile savaşı kazanamayacaklarını bildiklerinden, yenebilecekleri bir rakip oluşturmaya çalışıyorlar.

İslâm İnancına dayanmayan hiçbir güç, bu siyonizmin kurduğu düzene karşı koyamaz. İşte buradan hareketle;

D-8 hızla harekete geçirilmelidir. Hiçbir ülke veya halk bu zalimlerle işbirliği yaparak kendini koruyamaz. Çünkü bu zalimler (kullan-at) taktiği ile yıllardır, kendilerine işbirlikçiler bulmakta, işleri bitince o işbirlikçilerini yok etmektedirler.Bu taktiklerini de, yeni işbirlikçilere makam, mevki, para, kadın vs. her türlü rüşveti vererek gerçekleştiriyorlar.Maalesef her dönem yeni işbirlikçiler kendilerine buluyorlar.

İşte bu oyunun farkına varıp, karşımıza çıkan senaryoları buna göre değerlendirmemiz gerekiyor.Bir örnek verecek olursak; Saddam’ı iktidara onlar getirdi.Halepçe katliamını yaptırdılar.İran ile 8 yıl savaştırdılar.Ne zaman İran ile barış yapınca Saddam’ın ipini çektiler. Değişik ülkeler ve bölgelerde değişik senaryolarla aynı işi yüzlerce defa yaptılar. Yapmaya da devam ediyorlar. Bu Siyonist çete ile devletler bile başa çıkamıyor.

Bu nedenle mutlaka birlik olunması gerekiyor. İşte asıl gayesi Siyonizm ile mücadele olan D-8 projesini yeniden canlandırma zamanının geldiğini düşünüyorum.

 

Etrafımızda gelişen olayları, kavgaları, savaşları, çeteleri işte bu gözle değerlendirmemiz gerektiğini ve şu soruyu sormadan, herhangi bir olay karşısında toplumu aydınlatamayacağımızı hatırlatmak istiyorum.

İşbirlikçimisin? Milli Görüşçümüsün ? Milletimizin büyük çoğunluğunun, yüzde 99’unun aslında Milli Görüşçü olduğunu, ancak bunun farkında olmadığına inanıyorum.

İşte bu farkındalık oluşturulabilirse, ülkemizde de, dünyada da insanların büyük bir kısmını siyonizme karşı harekete geçirebiliriz.