Birçok insan terörü, terör örgütlerini küresel bağlantılarıyla değerlendirmeden terörü salt organizasyon olarak değerlendirmektedirler. Bu durum terörü planlayan küresel güçlerin işini kolaylaştırmaktadır.
Küresel güçler, iktidarlarını ve çıkarlarını devam ettirmek için önceden planlanmış bir strateji çerçevesinde terörü planlarlar ve uygularlar.
Terör, siyasal bir amaç taşımaktadır.Teröristler kendiliğinden ortaya çıkmış amatörler değildir. Teröründe bir karargâhı, planlayıcıları ve uygulayıcıları vardır.
Bu işi planlayanlar, bu savaşta kayıpların olacağını bilir ve bunu göze alır. Terörizm bir savaş biçimidir. Bu savaşta düzenli ordularda olduğu gibi bir komuta merkezi yoktur. Terörizmle mücadeleyi düzenli ordularla yapmak neredeyse imkânsızdır. Terörle mücadelede teröristi etkisiz hale getirerek savaşı kazanmak zordur. Bu mücadeleyi kazanmanın tek yolu, terörizmin amacını anlayıp ulaşmak istediği hedefe ulaşmasını engelleyecek siyasi önemler almaktır. Bu siyasi önlemler çok boyutludur. Ekonomik, sosyal, kültürel, siyasi hamleler gerektirir.
Terör örgütlerinin eylemlerine göre politika belirlemek yanlıştır. Terörün amacı kamuoyunu ve politika yapıcıların kararlarını etkilemek için eylem yaparlar. Bu süreci iyi yönetmek ve terörün amacını görüp ona göre politika belirlemek gerekir.
ABD´nin Irak işgalinden sonra stratejisi değişmiştir.Çıkarlarını korumak için artık ülkeleri işgal etmek tercih edilmemektedir.Çünkü bunun başarısız olduğu görülmüştür
Irak işgali için yaklaşık 100 milyar USD harcayan ABD, başarılı olamamıştır. Bunun yerine Müslümanları birbirleri ile çarpıştırarak hem onlara silah satmakta, hem de amaçlarını gerçekleştirmektedir.
ABD, Büyük İsrail´in (Nil´den Fırat´a) kurulması için çalışan terörist bir devlettir. Bu nedenle Lozan´ı kabul etmemiştir. Yani Türkiye Cumhuriyeti´nin bugünkü sınırlarını belirleyen Lozan Anlaşması´nı onaylamamıştır. Bizim sınırlarımızı kabul etmemesi Güneydoğu Anadolu Bölgemizin Büyük İsrail sınırları içinde kalmasındandır.
Irak´ın işgalinden önce ÇEKİÇ GÜÇ ile yapamadığını Irak´ı fiilen işgal ederek yapmış ve IRAK´ı parçalamıştır. Şimdi sıra Suriye´dedir. Suriye´yi de parçalara bölerek, İsrail´in etrafını güven altına alacaktır. Kuzey Irak´ta kurulan Özerk Kürt Devleti´nin sınırları Akdeniz´e çıkarılmaya çalışılmaktadır. Bu nedenle bölge boşaltılmaktadır. Türkmenler, Sünni Araplar bölgeden kaçmaya zorlanmaktadır. Boşaltılan yerler Suriye PKK´sı olarak bilinen PYD´ye teslim edilecektir.Daha sonra Güneydoğu Anadolu Bölgesi ile birleştirilecek olan bölgede ayrı bir devlet ilan edilecektir.
PKK´nın da PYD´nin de Daeş-IŞİD´in de oyun kurucusu ABD-İSRAİL kirli ittifakıdır. ABD´yi müttefik kabul etmek en büyük gaflettir. Türkiye´de bu oyunda taşeron olarak kullanılmaktadır. Milletimiz Türkiye´nin bölünmesine alıştırılıyor. Irak´ta nasıl bütün kırmızıçizgilerimiz çiğnendi ise, şimdi Suriye´de aynısı oluyor.
Bölgemizde ki terörün amacı bellidir.Bölgeyi Büyük İsrail´e hazırlamak.Bugün İsrail devletinin haritası yoktur.Sınırları belli değildir.İsrail Meclisinde asılı haritada ise Büyük İsrail (NİL´den FIRAT´a) haritası asılıdır.İşte nihai amacı Nil´den FIRAT´a Büyük İsrail´ kurmak olan bu terörist ABD-İSRAİL ittifakı bu bölgeyi karıştırmaktadır.
PKK-PYD-DAEŞ-IŞİD bu örgütlere silah veren bizzat bu devletlerdir.Bizim yöneticilerimiz bunu bilmiyorlar mı? Elbette biliyorlar.Neden hala ABD müttefikimiz diyorlar.İsrail Cumhurbaşkanı PEREZ´i TBMM´de ayakta alkışlıyorlar. Anlaşılır gibi değil.Koltuk bu kadar tatlı mı ?
