Geçen yazımda Hükümetin atacağı normalleşme adımlarını yazmaya başlamıştım. Ermenistan ile bugüne kadar atılan adımları yazdım.Bu yazımda İsrail ile atılan ve atılacak adımları yazacağım.
Öncelikle Cem KÜÇÜK´ün Referandumdan hemen sonra yaptığı tartışma meydana getiren açıklamalarını tekrar hatırlatmak istiyorum. Cem KÜÇÜK diyor ki;
?Bu ilişki bitti, bu dikiş tuttmaz. Artık AK Parti´nin radikal İslamcılarla da Mavi Marmara´daki manyak tipler de? Kafadan İsrail düşmanı, kafadan batı düşmanı, kafadan her şeye düşman tip var? garip garip tipler var. Bunlarla da yolun ayrılması lazım. Tayyip Bey de bunları yapacaktır diye tahmin ediyorum. Amerika´yla ilişkileri yoluna sokup bunları halletmemiz lazım?
Bu sözler üzerine AKP içindeki Muhafazakarlar, Cem KÜÇÜK´e gereken dersin verilmesi gerektiği konusunda seslerini yükselttiler. İşte bu tartışmanın kendisine Hindistan dönüşü uçakta sorulması üzerine Cumhurbaşkanı:
Konu ile ilgili şu ifadeleri kullandı. Yorumu sizlere bırakıyorum.
?İslamcı olanlar atılıyor, İslamcı olmayanlar getiriliyor´ deniyor. Bir siyasi partinin çalışmalarında, İslamcı olmak ya da olmamak şeklinde bir ayrım yapmak zaten yanlış. TEKKEYE MÜRİD ARAMIYORUZ Kİ Siyasi parti için esas olan, dürüst, ilkeli, vatanını milletini seven, parti ilkelerine uyacak insan aramaktır. Yapılması gereken budur. Ama bazıları işi tamamen şirazesinden çıkardı. İşi, kendi doğrularını benimseyen, belirledikleri çerçevede kalan insanları ?doğru´, onun dışındaki insanları da ?yanlış´ addetme noktasına getirdiler. Oysa kimsenin böyle bir hakkı yok. Onların da böyle bir hakları, yetkileri yok; benim de. Kaldı ki ebedi âlemin ölçüsü hiçbirimizin elinde değil. Kimse bunu teraziye çıkarmasın. Çok ağır olacak ama, uluhiyet davasına da kimse girmesin...
Çiçeği burnunda yeni Cumhurbaşkanı Başdanışmanı ve Yıldız Teknik Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Profesörü Gülnur Aybet, Turkish Heritage Organization (THO) tarafından düzenlenen "Türk-İsrail İlişkilerinde Yeni Başlangıçlar: Beklentiler ve Gerçekler" adlı panelde yaptığı konuşmada, Türkiye- İsrail ilişkilerin önümüzdeki dönemde nasıl olacağının ipuçlarını vermektedir.
AYBET ? Türkiye için terör örgütleri PYD, YPG ve DEAŞ gibi bölgesel tehditlerin varlığı ve İRAN´ın nükleer anlaşma sonrasında bölgedeki etkisini artırması güvenlik zafiyeti oluşturduğunu ifade ederek; Güvenlik endişelerinden doğan bu iki unsur, Türkiye ile İsrail´in çıkarlarını yakınlaştırdı ve uzlaşma sürecini hızlandırdı.
İsrail ile ilişkilerin normalleşmesinin Türkiye´yle Rusya gibi bölge ülkeleri arasın da gerçekleşen daha geniş normalleşme sürecinin bir parçası olduğunu belirtere, İsrail´le uzlaşma, Türkiye için pragmatik reelpolitik ile manevi hinterland arasındaki dengeyi sağlamanın bir göstergesi.Ortadoğu coğrafyasında yaşanan savaş tablosu dikkate alındığında, Türkiye ile İsrail ilişkilerinde normalleşme sağlanmasının önemli olduğunu vurguladı. Dr. Aybet, iki ülkenin de yapılması planlanan doğal gaz boru hattının güvenliğini sağlamak için de birlikte çalışması gerektiğini belirtti. ?
Aynı panelde Dr. Aybet´in ardından konuşan Dr. Brenda Shaffer da? İsrail´le Türkiye´nin bölgedeki öneminin altını çizdi. Ekonomi alanında İsrail´le ilişkilerde kriz döneminde bile gerileme olmadığını vurgulayan Dr. Shaffer, ikili ilişkilerde ekonomi alanında daha da büyük gelişmeler beklediğini söyledi. ?2010´dan itibaren gerileyen ilişkilere rağmen ekonomik anlamda büyüme kaydedildi. Özellikle enerji sektöründe yapılan işbirliği çok önemli. Ortadoğu´da ciddi bir elektrik krizi var. İsrail´den gelecek olan doğal gaz bu sorunu ortadan kaldırabilir.?
AKP içindeki Muhafazakarlar, artık seslerini kısmak zorundalar.Çünkü bundan sonra Cem Küçük´ün ifadeleri doğrultusunda Türkiye-İsrail ilişkilerinin devam edeceği anlaşılmaktadır.Bundan sonra AKP içinde hiç kimse İsrail aleyhine konuşamaz.Siyonist İsrail´in zulümlerinden bahsedemez.
Aslında Numan KURTULMUŞ´un AKP´ye katılmadan önce yaptığı ? İSRAİLen büyük zaferini AKP sayesinde kazandı.? Açıklaması her şeyi çok net özetliyor.2002-2017 Türkiye-İsrail ilişkilerine dikkatinizi çekmek istiyorum.
-ABD´de İsrail´in eski Başbakanı Ehud Barak, ABD Kongre üyesi Jane Harmon ve şarkiyatçı Prof. Bernard Lewis ile 13 Haziran 2004´te bir panele katılan Erdoğan şöyle söylemişti: ?Ben Barak´ın başlatmış olduğu barış sürecine katılıyorum. Ancak Sayın Barak´ın başlattığı süreç devam etmedi. Sayın Arafat büyük bir fırsatı tepmiştir. Eğer o zaman oturulan masadan kalkılmasaydı isabetli olurdu. Şu anki sıkıntı budur.
-2004 yılında New York´ta American Jewish Committee (Amerikan Musevi Komitesi-AJC) tarafından Recep Tayyip ERDOĞAN´a"Üstün Cesaret Ödülü" verildi.
-12-TEMMUZ-2006 İsrail, Lübnan´a saldırıp, 28 gün sonra Hizbullah´a yenilip geri çekilmek zorunda kaldığında, bölgeye AKP emriyle Türk askeri gönderildi.28.08.2006
-İsrail, 6 Eylül 2007 ?de Suriye´nin gizli nükleer reaktörünü vurduğunda Türkiye hava sahasını kullandı.
-13.11.2007 İSRAİL C.BAŞKANI ŞİMON PEREZ, T.B.M.M.de KONUŞMA YAPTI.
-?Türkiye´den İsrail´e askere gidenler var ve askerliğini orada yapanlar burada askerlikten muaf oluyorlar. Bu 1993´te Bakanlar Kurulu´nda alınmış bir karar ve çok kolay kaldırılabilmesine rağmen hükümet bunu kaldırmıyor.
-Erdoğan, Suriye sınırındaki mayınlı arazilerin 49 yıllığına İsrail´li şirkete verilmesine itiraz edenleri ?Yahudi düşmanlığı? yapmakla suçladı.
-Dönemin Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, 13 Şubat 2009 tarihinde, okullarda İsrail mallarının boykot EDİLMEMESİ için genelge yayımladı!
-İSRAİL ?Anadolu Kartalı Tatbikatı Krizi? ile daha sonra gündeme gelen Konya´dan da 2004 yılının sonunda 40 bin dönüm arazi aldı. AKP´nin ?Tarımsal İşbirliği ve Kalkınma Projesi? ile önünü açtığı bu satış işlemi ile verilen topraklar, ABD ve İsrail´in eğitim için kullandığı hava üssünün hemen yanında
-AKP hükümeti, İsrail ile 15 Temmuz 2004´de Ankara´da bir mutabakat zaptı imzalayarak, Serbest Ticaret Anlaşması kapsamında ?temel ve işlenmiş tarım ürünleri ticaretindeki tavizlerin karşılıklı genişletilmesini müzakere etme konusunda? anlaştı. Böylece AKP, İsrail´e Türk tarımını çökertme olanağı sundu!
-AB ülkelerine sağlanan Vergi Muafiyeti İsrail´e de sağlanıyor.
-Türkiye-İsrail arasındaki Ticaret hacmi artarak devam ediyor.
2009----2,6 milyarUSD, 2010----3,4 milyar USD, 2011-----4,4 milyar USD, 2012-----4,1 milyar USD 2013-----5,1 milyar USD 2014-----5,8 milyar USD
-İSRAİL´İN OECD ÜYELİĞİ KABUL EDİLDİ (12.05.2010)
-Mavi Marmara Şehit yakınlarının İsrail aleyhine açtığı davaları mağdur yakınlarına sormadan düşürdü.
4 kişilik sanık listesinde, saldırının olduğu tarihte İsrail Genelkurmay Başkanı olan Rau Aluf Gabiel Ashknazi de bulunuyor. İstanbul 7. Ağır Ceza Mahkemesi 26 Mayıs 2014´te sanıklar için kırmızı bülten çıkarmasına rağmen, bu karar Interpol´e gönderilmedi.
-BM´nin Uluslararası Atom Enerjisi kurumunda İsrail´in nükleer kapasitesi var mı yok mu oylamasında Türk delegasyonu çekimser kaldı. -2012-Türkiye NATO´daki İsrail vetosunu kaldırdı. (Artık İsrail´e saldıran Türkiye´ye saldırmış sayılacak)
SİYONİSTİSRAİL NE YAPIYOR?
-BM kararlarına rağmen yeni yerleşim yerleri açmaya devam ediyor.
-İşgale direnen Müslüman Kardeşlerimizi katlediyor, evlerini yıkıyor. hapsediyor, işkence yapıyor.
-Türkiye´nin Güneydoğu´sunu da içine alacak şekilde NİL-FIRAT arasını kendi toprakları sayıyor.
-PKK-YPG-PYD´yi desteklemeye devam ediyor.
-Kıbrıs´ta Türkiye´ye rağmen Rum Kesimi ile anlaşarak doğalgaz araması yapıyor.
Ne zaman uyanacağız, Ne zaman Zalimlerle işbirliğinden vazgeçeceğiz, Ne zaman aslımıza döneceğiz ?
