www.haberyorumgazetesi.com

Şerif Gürbaş


İŞTEN DEĞİL, DİŞTEN ARTAR


Türkiye ekonomisi son haftalarda yükselen döviz nedeniyle sıkıntılı günler yaşıyor. Ekonomideki sıkıntının baş göstereceği dövizin alıp başını gideceği çok önceden zaten sinyal vermişti. Hatırlayacak olursak, baskın seçim kararının ardında yatan sebebin, krizin ayak seslerinin hissedilmesinden kaynaklandığı, bir çok ekonomist ve siyasetçi tarafından dile getirilmişti..

Seçim öncesi muhalefet liderlerinin ekonomiye dair uyarıları hiç dikkate alınmadı. Halk çok sevdiği liderleri Erdoğan´ın her türlü krizin hakkından geleceğine inanarak, sandığa gitti ve seçimler Cumhurbaşkanı Erdoğan´ın zaferi ile sonuçlandı.

Zaten AK Parti Lideri Erdoğan´da, başkanlık sistemine geçişle birlikte ekonominin de uçuşa geçeceğini vaat etmişti. Şimdi millet olarak ekonomide uçuşa nasıl ve hangi tarihte geçeceğimizi merakla beklemekteyiz.

Dövizdeki yükselişi, İnegöl penceresinden değerlendirecek olursak, zımpara yapan işçiden, ambalaj yapan işçiye, kamyon sarıcısından nakliyatçısına, üreticiden tüketiciye herkeste ciddi bir endişe var.

Dövizle yatırım yaparak borçlanan sanayici kara kara düşünürken, işçi kesimi acaba ne zaman işime son verecekler endişesi yaşamakta.

Çekle senetle malzeme verenler ise, dövizin sürekli yükselmesi nedeni ile vadeli satışları durdular. Şuan küçük ve orta ölçekli mobilyacılarımız üretim noktasında ciddi sıkıntılar yaşamakta.

İnegöl´ün lokomotif sektörü mobilyanın durması demek, binlerce insanının ekmeğinden olması demek. Zira mobilya sanayimiz sadece kendi sektörüne değil, diğer meslek gruplarını da ayakta tutan en güçlü sektör durumunda.

Evet, bu kriz elbet geçecek, ama millet olarak ciddi bedeller de ödeyeceğiz.  Her fert, her firma, her kurum ve kuruluş mali tablosunu masaya yatırmalı. Her sağanak yağmur sonrası gündeme gelen alt yapı sorunu gibi, yaşanan bu tür krizlerde her firma gelir ve giderlerini gereksiz harcamalarını bir kez daha gözden geçirmeli.

Özellikle mobilya sanayimize yön veren İTSO, Mobilyacılar Odası, İMOS, İGİAD ve MÜSİAD yaşanan bu krizin en hafif şekilde atlatılması için acil toplanmalı.

İnegöl Mobilyasının vizyonu olabilecek fuar merkezi gibi dev yatırımın, mobilya sanayicimiz için ne getirip ne götüreceği yeniden masaya yatırılmalı, sanayicimizin içinde bulunduğu durumdan en hafif şekilde sıyrılması için gereken önlemler alınarak hayaya geçirilmeli.

Rahmetli babamın unutamadığım bir sözü var; işten değil, dişten artar. İşte bu tür küresel krizlerde ne kadar üretirsek üretelim belki yükselen döviz karşısında çok fazla bir şey ifade etmeyecektir. Ancak tüketim noktasında kendimize çeki düzen verirsek, yani o 3-5 bin liraları bulan cep telefonlarından, her ay mutat olarak ödediğimiz internet faturalarından, lüks ithal arabalardan, gereksiz yurt dışı gezilerinden feragat edebilirsek, paramızı belki zor günler için cebimizde tutmuş olabiliriz.

Her zor durumda kaldığımızda sığındığımız Cenab-ı Hakk´tan duamız,  devlet adamlarımıza feraset versin, ülkemizi her türkü savaştan uzak tutsun, milletimize birlik, beraberlik ve yaşadıklarından ders almayı nasip etsin. Amin?