www.haberyorumgazetesi.com

İsmail Özdemir


KADIN CİNAYETLERİ

Gün geçmiyor ki; bir kadın, eski eşi veya kocası veya sevgilisi tarafından öldürülmesin, ya da şiddete maruz bırakılmasın.Yetkililer, Bakanlar, Başkanlar, kadın dernekleri vs. açıklamalar yapıyorlar. Yürüyüş, miting, kınamalar yapıldıkça vukuatlar


Neden önlenemiyor? Çünkü cezalar caydırıcı olmadığı gibi adeta teşvik ediyor.Avrupa Birliği´ne girmek uğruna maalesef aile yapımızı çökerttiğimiz gibi, ceza kanunlarımızı da onlara uyduralım derken, kendi ellerimizle cinayetleri teşvik etmiş oluyoruz.İşsiz, güçsüz, yuvası dağılmış ve hayattan bıkmış insan için cezaevi adeta bir kurtuluş.Bütün ihtiyaçlarını devlet karşılıyor.  ?Ekmek elden su gölden?

Kış aylarını cezaevinde geçirmek için suç işleyen insanlar tanıyorum.

 

       Kadın cinayetlerini ve hatta cinayetleri önlemek istiyorsanız, Kur´an-ı Kerim, ne emrediyor ona bakın. 

?Ey akıl sahipleri! Kısasta sizin için hayat vardır. Umulur ki suç işlemekten sakınırsınız.?Bakara-179   

Allah C.C. ?KISASTA HAYAT VARDIR? buyuruyor. Daha ötesi var mı? Kendisinin de öldürüleceğini bilen bir insan cinayet işleyemez. Böylece ölen de, öldüren de kurtulmuş olur.

 

       Avrupa Birliğinin Türkiye´yi üyeliğe kabul edebilmesinin önündeki en önemli engel; AB toplumu ile Türkiye Toplumunun değer yargıları ve yaşam biçiminin birbirinden çok farklı olmasıdır. İlerleme raporlarında Türkiye´den talep edilen;Türkiye toplumunu bizim toplumumuzla kaynaştıracak adımlar atılmasıdır.Suç ve ceza tanımları AB standartlarına göre belirlenmesidir.Zaten TV dizileri de toplumumuzun BATI toplumuna benzemesi için üzerine düşeni fazlasıyla yerine getiriyor.

 

       Bir kere Batı toplumunun yaşam biçimi ile, aile yapısı ile bizim aile yapımız, yaşam şeklimiz birbirine benzemez. Onların değer yargıları farklı, bizim değer yargılarımız farklı. Bu farklılıkları görerek toplumumuzu,  Batı toplumuna benzetmeye çalışmayalım.

 

       Batı toplumunun medeniyet anlayışında ?Bu vücut benim istediğim gibi kullanırım? mantığı hakimdir.

Bu nedenle batıda kadın veya erkek istediği erkekle veya kadınla birlikte olur. Bu bireyin en doğal hakkı olarak görülür. Buna kimse karışamaz.Babası, ağabeyi, hatta kocası karısına, karısı kocasına karışamaz.Zaten karı-koca kelimeleri de kullanılmaz, eşler olarak kullanılır.Batıda Eşler aynı zamanda iki erkek veya iki kadın da olabilir.Bu nedenle ZİNA suçu diye bir suç yoktur.Suç kabul edilmediği için Zinaya ceza verilmez.Eşcinsellik ve eşcinsel evlilikler serbesttir.En doğal insan hakkı olarak görülür.Ötenazi bile bir hak olarak görülür.

                                                                                        

       İslâm Medeniyetinde ise ?Vücudumuz, çevremiz ve sahip olduğumuz her şey bize emanet verilmiştir.?

anlayışı vardır. Bu nedenle Emaneti istediğin gibi kullanamazsın. Ancak sana bu emaneti veren ALLAH C.C. koyduğu şartlar çerçevesinde kullanabilirsin.ZİNA yapamazsın, Vücuduna zarar verecek şeyler kullanamazsın.

 

       Yine bizim toplumumuzda ?NAMUS? kavramı vardır. Kadın veya Erkek Zina işlediğinde ?NAMUSSUZ? olarak kabul edilir.İşlenen cinayetlerin bir kısmı NAMUS CİNAYETLERİDİR.Namus yüzünden karısını öldüren erkekler olduğu gibi, o kadar çok olmasa da  NAMUS yüzünden kocasını öldüren kadınlar da vardır. 

 

       Ancak NAMUS CİNAYETLERİ asla meşru değildir. Çünkü suç işleyenin cezasını ancak MEŞRU MAHKEMELER verir.Devlet cezanın tatbik edilmesini sağlamakla yükümlüdür.Kişiler birbirlerini yargılayıp ceza vermeye kalkarsa toplumda anarşi ve terör hakim olur, huzur kaybolur.

 

       Yöneticiler bir an önce AB serüveninden vazgeçmelidir. İnancımıza ve Ahlaki değerlerimize ters düşen Avrupa Birliğinden ithal kanunları iptal etmelidir. İstanbul Sözleşmesi başta olmak üzere, eşcinsellere dernek kurma hakkı veren MEDENİ KANUN tekrar gözden geçirilmelidir.

        İnancımıza ve ahlaki değerlerimize uygun, AİLE kurumunu yeniden güçlendirecek kanunlar biran evvel çıkarılmalıdır. ZİNA tekrar suç olarak tanımlanmalı ve mutlaka hem erkeğe, hem de kadına ceza verilmelidir. Günübirlik kiralık evler kapatılmalı, sahiplerine ağır cezalar getirilmelidir. Toplumsal değerlerimize saldıran, aile kurumunu çökerten, ahlaksız diziler, filmler, gazete ve dergiler yasaklanmalıdır.

 

       ALLAH C.C. ve O´nun gönderdiği İSLÂM DİNİNE GÜVENİN Kur-an-ı Kerim´e güvenin..O neyi emrediyorsa mutlaka tüm insanların yararınadır. İnanan, inanmayan herkesin bu dünyada bir arada mutlu olabileceğimiz sistem İslâm´ın ortaya koyduğu kurallar bütünüdür.