www.haberyorumgazetesi.com

Şerif Gürbaş


KELES´E GİTMEN YETERLİ-1


Belediye sarayı inşaatındaki usulsüzlük ve rant iddialarına yaklaşık 1 aydır suskun kalan Belediye Başkanı Alinur Aktaş, geçtiğimiz hafta düzenlediği basın açıklamasıyla yanıt verdi. Aslında yanıt veremedi desek daha doğru olur. Zira iddialar inşaatın zeminiyle ilgiliydi.

Ancak Başkan Aktaş, 17 dakikalık açıklamasının büyük bir bölümünü; projenin detaylarına, İnegöl´ün seçilmiş belediye başkanı olduğuna, nasıl gece gündüz çalıştığına, belediye gibi bilmem kaç kişiye burs veren kurumun yıpratılmak istenmesine ve projenin İnegöl´e katacağı güzellilere ayırdı.

Arkasına sıraladığı yardımcıları, encümen üyeleri ve daire müdürleri ile gövde gösterisine dönüştürdüğü açıklamasında oldukça öfkeli görünen Aktaş, iddialarla ilgili olarak şahsımı hedef alan ve hakarete varan sözlerde sarf etti.

Başkan Aktaş´ın açıklamalarını başından sonuna bir kez daha can kulağı ile dinlediğimde bir haftalık malzeme çıkmış olduğunu gördüm ve bugün itibariyle yorumlamaya başladım.

Aktaş açıklamasına, ?Kendileri çalıp kendileri oynayan arkadaşlar var? şeklinde bir sataşma ile başladı. Tabi konu ?çalma´ olunca dayanamadım. Sayın Aktaş, bizde zaten 1 aydır çalma meselesi üzerine yazıp çiziyorduk. Bizim burada çalmamızın sebebi, sizin çalmanızı engellemekti. Bizim çalmamız sizi nasıl rahatsız etti ise sizin çalacak olmanız da bizi rahatsız ediyor. Ama siz rahatsız olacaksınız diye biz çalmaktan vazgeçmeyeceğiz. Bilmem siz vazgeçer misiniz?

?Ben bir proje adamıyım? demiş Sayın Başkan. Şöyle bir an düşündüm ve güldüm. Acaba hangi projeden bahsediyor diye. Aklıma ilk gelenler; Paranın para zamanı 10 milyon bir rivayete göre 15 milyona yaptığı çevre imar yolu mu? Hani o, kıvrım kıvrım, her metresi delik deşik olmuş, ağır tonajlı araçlar geçmeye görsün patır patır patlayan. Yoksa bir yılbaşı gecesi kar birikintilerinin yerle bir ettiği pazayeri mi, yada bir çırpıda yapıp, üç beş yıl sonra satıp paraya çevirdiği tüpçüler ve lastikçiler sitesi mi?

Başkan Aktaş, konuşmasının devamında projenin 50 milyon liraya ihale edildiğini, ihale öncesi yapılan sondajın ise 8 bin lira olduğunu söyledi. Burada rakamlara dikkat çekerek yapılan işin ne kadar büyük olduğunu belirtmeye çalışan Aktaş, firmanın 3-5 bin lira daha harcayarak kendini sağlama almasının doğal olduğunu söyledi. Bizde diyoruz ki; ?Sizin de iddia ettiğiniz üzere madem bu firma mevcut zemin etüt projesini uygulayacak, o zaman sondajı çalışmasını ihale öncesi yani teklif vermeden önce yapsaydı ya. Niçin risk aldı. Ya da mevcut projenin aksine bu arazinin zemin değerleri daha kötü çıkarsa ne olacak. Firma proje değişikliğine gidecek mi gitmeyecek mi? Ve ya zemin değerleri daha iyi çıkarsa, firma bu kez daha az maliyetli bir temel çalışması yaparak karını arttırmayacak mı? İşin sırrı işte burada. Zemin etüt projesi değişikliğe uğrayacak mı? uğramayacak  mı? Uğrarsa bunu kamuoyunla paylaşacak mısınız? Yada temel sırasında çalışmaların takibine izin verecekmisiniz?

Yine Başkan Aktaş, ?Burada bir büyültme küçültme varmış gibi, bir rant var mış gibi, temcit pilavı gibi (Haberyorum Gazetesini kast ederek)özellikle bir gazete pişire pişire anlatmaya çalışıyor? diyor.

 Evet, sayın başkan, elimizdeki bulgular orada bir rantın olacağı yönünde. Ve sizin gibi, her muhalif habere cevap verme kabiliyetine maruf biri, bu iddialara sessiz kalsın, hayret verici.  Artı başkan yardımcınız sizin açıklamanızda kabul ettiğiniz gibi sondajı kabul etmemişken, ?burada sondaj değil, güçlendirme yapılıyor? demişken, nasıl olurda, bu meselenin ardına düşmeyiz. Ya orada bir rant varsa, ya sizden habersiz birileri pastasını usulsüz bir şekilde büyütecekse. Neden gocunuyorsunuz ki. Niçin öfkeye kapılıyorsunuz ki. Sesinizin yüksek çıkması, bir suçluluk psikolojisinden mi kaynaklanıyor acaba.  Bir gazetenin dile getirdiği iddiayı araştırmak ve sorgulamak yerine, niçin gazetemizin haberine ve şahsıma tepki verme gereği duyuyorsunuz. Sizi rahatsız eden unsur nedir? Şayet sizinde iddia ettiğiniz gibi rant yoksa, çıkıp ilk günden açıklama yapar konuyu kapatırdınız. Niçin 1 ay sonra çıkıp bizim bu meseleyi temcit pilavı gibi pişirmemize sebep oldunuz?

Devamı yarın?