www.haberyorumgazetesi.com

M.Kurşunoğlu


Kendimize geliyoruz...


İnegölspor evinde oynadığı 2. karşılaşmasında 3-0 gibi farklı bir sonuca imza attı. Oynadığı oyunla taraftarlarına güven verirken, ilerideki haftalar için umut verdi. Rakibi Hacettepespor ise oyunu çirkinleştirmeden centilmence mücadele etmeye çalıştı.

       

 İnegölspor - Hacettepe maçının favorisi elbette tereddütsüz İnegölspor´du.

 

        Ziraat Türkiye kupasında, deplasmanda Erzinspor´u 4-1 gibi farklı bir skorla yenerek, kupada bir üst tura geçmenin rahatlığıyla Hacettepespor maçına çıkan Bordro-Beyazlılarda, Teknik direktör İsmail Güldüren, defans hattında sağ bekte Uğur Daşdemir´i - sol bekte Abdullah Balıkuv´u kullanırken, Yasin Görkem´i orta alana alarak oyuna 4-3-3 sistemiyle başladı.

 

        Öncelikle belirtmek isterim ki! Görsel zevki tatmin eden güzel bir maç izledik. Maçın gidişatında etkili iki ana faktör vardı. Birinin adı Cengiz Ötkün. Diğerinin adı İnegölspor taraftarıydı. Karşılaşmanın belirleyicileri ise usta ayaklar oldu. Yönetim Kurulu üyeleri kongreye gideceklerini deklare etmelerine rağmen İnegölspor´un yanında idiler. Ama maalesef seyirci aynı inisiyatifi gösteremedi. 

 

        İlk 45 dakikada İnegölspor rakibine oranla çok daha üstündü. Bu üstünlüğünü de ilk yarıda bulduğu gollerle ispatlamış oldu. 35. dakikada Cengiz Ötkün´ün, 44. dakikada Ahmet hakan Şahin´in attığı gollerle ilk yarıyı 2-0 önde kapadı.

 

        İkinci yarıya 2-0 verdiği rahatlıkla giren İnegölspor oyun hâkimiyetini tamamen elinde tutarak, rakibinin üzerine daha fazla gitmeye başladı. Rakip Hacettepespor ise 1. ve 2. bölgeleri iyi kullanıyor ama 3. bölgede bir türlü istediği golü bulamıyordu. Dakikaların 52. gösterdiğinde İnegölspor´lu Hacı Mustafa Karabulut´un şahane golü, maçın skorunun ortaya çıkmasına neden oldu. 3-0

 

        Farklı kazanan takımı tebrik etmek gerek. Ama oynadığı 5 maçta 1 berberlik 4 mağlubiyet alarak, attığı 2 golle puan cetveli sıralamasında 17. olan bir takımı yenmeyi de pek abartmamak lazım. Bu maçı geride bırakıp ciddiyetten uzaklaşmadan devam etmemiz gerektiğini de hatırlatmak isterim.

                                                                                                                                     SAYGILARIMLA