Gözünü kan bürümüş Siyonist zalimlerin son 15 yılda Müslüman coğrafyada yaptığı tahribatın bilançosu çok ağır oldu.
Müslüman ülkelerin liderlerini iktidardan indirip, sözde demokrasi getireceğini vaat eden ABD ve işbirlikçileri, Müslüman ülkelerde başlattığı kargaşa ve iç savaş ile on binlerce insanın ölümüne, milyonlarca insanın başka ülkelere göç etmesine sebep oldu. Müslüman devletleri tarumar ederek yaşanmaz hale getirdikten sonra yeraltı zenginliklerine çöken 21. Yüzyılın ebreheleri, sebep olduğu savaşın faturasını da bu şekilde tahsil ettiler.
ABD Dış İşleri Eski Bakanı Condoleezza Rice´nin 14 yıl önce 22 Müslüman ülkenin sınırları değişecek açıklaması ile Ortadoğu´da başlayan iç savaş ve kargaşalarda sıranın hangi ülkeye geldiğini bilemiyorum. Ancak Türkiye başta olmak üzere İran, Mısır ve Suudi Arabistan Siyonist güçlerin gözünü diktiği ve bölüp parçalamak istediği ülkelerin ilk sirasında yer alıyor.
İran´ı yıllardır ekonomik ambargolar ile sindirmeye çalışan Siyonist güçler, diğer taraftan da mezhepsel tahriklerle iç savaş çıkarmaya çalışıyorlar. İran´ın güçlü yapısı şimdiye dek yapılan hamleleri bastırmaya yetti. Bundan sonra İran üzerinde ne tür hamleler yapacaklar ve ne gibi sonuçlar alacaklar Allah bilir.
Ülkemiz üzerinde oynanan oyunlar ise daha da vahim. Yıllardır batının güdümünde hareket eden siyasetçiler, bir türlü işbirlikçilikten kurtulamadılar. Müslüman Türk Milletine batı kültürünü enjekte ederek manevi tahribatı aralıksız sürdüren işbirlikçi siyasetçiler, milli ve manevi yönleri güçlü siyasilerin er meydanına çıkmasıyla çöküşe geçtiler. Zam ve zulümleri ile milleti inim inim inleten koalisyonlu iktidarlardan bıkan ve yeter artık diyen Aziz Türk Milleti, Merhum Necmettin Erbakan´ın 40 yıl süren siyasi mücadelesinin emeğine vefa göstererek, belki partisine değil ama, O´nun öğrencilerine sahip çıkmış ve iktidara taşımıştır.
15 yıldır iktidarda olan AK Parti, merhum Erbakan´ın milli politikalarından uzak bir görüntü sergilese de, Cumhurbaşkanı Erdoğan´ın milletin inancına sahip çıkması, herkese inandığı gibi yaşama fırsatı vermesi, ABD ve batı dışında yeni müttefikler arayışında olması ve milli söylemlerde bulunması Siyonistleri ve işbirlikçilerini rahatsız etmiş ve ümitsizliğe düşürmüştür.
İktidara tam manasıyla hükmedemeyen Siyonistlerin, özellikle Cumhurbaşkanı Erdoğan´ı yıpratmaya yönelik hamleleri, son zamanda gözle görülür şekilde artmıştır. Milletimizi Sağ-Sol, Sünni-Alevi, Kürt- Türk gibi ırkçı söylemlerle bölemeyen Siyonist güçler, 1980 sonrası başımıza bela ettiği PKK terörüyle de emellerine ulaşamamıştır. Son çare, pirincin içindeki beyaz taş misali, milletin inancı üzerinden bir hamle daha yapan Siyonistler, FETÖ´cüleri kullanarak, devletin en kılcal damarlarına kadar sızmış ve akabinde 17-25 Aralık ile 15 Temmuz darbe girişimini gerçekleştirmiştir.
FETÖ´nün deşifre olmasıyla köşeye sıkışan Siyonist güçlerin hedefinde şimdi 2019 seçimleri vardır. Bu sebeple seçimlere kadar Cumhurbaşkanı Erdoğan´ı yıpratmak için her türlü dümeni, her türlü kirli oyunu, işbirlikçileri aracılığı ile çevireceklerdir.
İşte son günlerde İran´a uygulanan ambargoyu deldiği gerekçesiyle ABD´de yargılanan Reza Zerrab´ta bu kirli oyunun bir parçasıdır. Türkiye´yi eskiden olduğu gibi yeniden uzaktan kumanda ile yönetmek isteyen Siyonistlerin hedefinde, Cumhurbaşkanı Erdoğan´ı başkan seçtirmeyerek iktidardan uzaklaştırmak vardır.
Yıllarca FETÖ´cü hainleri kullanarak Erdoğan´ın her anını görüntüleyen ve her konuşmasından haberdar olan Siyonistler´in, halen Erdoğan´ı milletin gözünden düşürecek net bir belge, tek bir hainliğini ortaya koyamaması, mağlubiyetlerinin ve iflaslarının en belirgin belgesidir.
Bin yıldır bu coğrafyada hüküm süren Müslüman Türk milletinin inancı, her şeyin üstünde gelir. Hain Fethullah Gülen´e yıllardır verilen değerin temelinde ise din adamlarına duyulan sevgi ve muhabbet vardır. Hain ve işbirlikçi din bezirganları, asla gerçek din alimlerine duyulan sevgi ve muhabbetin önüne geçemez. Gerçek din adamlarının milleti üzerindeki duaları ve himmetleri asla yadsınamaz. Allah onlardan razı olsun?
Siyonist güçlerin iyi bilmesi gereken bir başka gerçek ise, yıllardır bağrına bastığı kendisinden gördüğü Cumhurbaşkanı Erdoğan´ın hatırına bile ne ABD´ye ne batıya itibar etmez ve güvenmez. Zira 80 yıl önce ülkemizi işgale yeltenen emperyalistlerin, ülkemiz üzerindeki emelleri son bulmuş değildir. Yüz binlerce şehidin yattığı bu topraklarda, siyaseti çeşitli entrikalarla yeniden dizayn etmeye çalışan batılı emperyallere bu ülke insanı, bu saatten sonra pabuç bırakmaz.
Siyonistlerin, yedi defa görevden alıp, sekiz defa iktidara taşıdıkları iktidar dönemleri artık bitmiştir. Bu topraklarda emelleri olanların, bu milletin değerlerinden uzak partiler ile yol alması asla mümkün değildir. Yine dini cemaatler üzerinden yeni kumpaslar kurması, ya da yeni yeni partiler kurdurarak, bu halkın gözünü boyama çalışmaları da bu saatten sonra nafiledir.
Hülasa; 2019 seçimlerinde Türk milleti tüm unsurlarıyla yek vücut olmayı başaracak ve Siyonizme geçit vermeyecektir. Milletimizin birlik ve beraberliğine karşılık verecek siyasi partiler de bellidir. Bu partileri ve liderlerini küçük hesaplar peşinde olanlar, sosyal medya üzerinden karalayanlar, ancak siyonizme taşeronluk yaparlar.
Bu saatten sonra herkes klavyesine mukayyet olsun. Zira soysal medyada yapılan her kötü propaganda, 2019 seçimlerinde Siyonizm´e karşı mücadele veren partilere ve kurulacak mili ittifaklara zarar verecektir.
