www.haberyorumgazetesi.com

Şerif Gürbaş


Koronanın makam sahibi yaptıkları!

Nasrettin Hoca’ya sormuşlar:


Nasrettin Hoca’ya sormuşlar:

“Kimsin?”

Hiç” demiş Hoca, “Hiç kimseyim.”

Dudak büküp önemsemediklerini görünce, sormuş Hoca:“Sen kimsin?”

“Mutasarrıf” demiş adam, kabara kabara.

“Sonra ne olacaksın?” diye sormuş Nasrettin Hoca.

“Herhalde vali olurum” diye cevaplamış adam.

“Daha sonra?” diye üstelemiş Hoca.

“Vezir” demiş adam.

“Daha daha sonra ne olacaksın?”

“Bir ihtimal sadrazam olabilirim.”

“Peki, ondan sonra?”

Artık makam kalmadığı için adam boynunu büküp son makamını söylemiş: “Hiç.”

Hoca kızmış, “Daha niye kabarıyorsun be adam. ben şimdiden senin yıllar sonra gelebileceğin makamdayım:

“Hiçlik makamında!”

Nasrettin Hocanın bu meşhur fıkrasını hatırladınız değil mi.

İşte yaşadığımız şu pandemi döneminde koronaya yakalanmış ve hastalığı ağır geçirmiş birçok insan, bir anda ‘HİÇ’lik makamına ulaşıverdi.

Bu hastalık öyle adaletli ki! yaşlı genç, zengin fakir, makam, mevki, şöhret kimseyi ayırt etmiyor ve tınlamıyor. Gözü, kulağı, vicdanı ve merhameti yok. Hani topal yakaladığını, kör tuttuğunu öpermiş ya, koronada böyle bir şey yakaladığını öpüyor. Kimi korumasız denk getirirse yakalayıp canına okuyor. Şuan dünyanın en güçlü ordularından daha güçlü. Çok küçük olmasına rağmen, dünyanın en zengin devletlerine meydan okuyacak çapta…

Devlet başkanıymış, ordu komutanıymış, profesörmüş, dünyanın en meşhur sanatçısı ya da sporcusuymuş, koronanın umurunda değil… Usulca sokuluyor, merhaba bile demeden hovarda biri gibi yakalayıp yatağa atıveriyor…

İşte bende koronanın yatağa attıklarından ve çok şükür hastalığı atlatmış biri olarak, şu hayatta sağlıktan daha önemli hiçbir şeyin olmadığını, aldığımız bir nefesin ne kadar değerli olduğunu bir kez daha anladım.

Dillere destan olan Cihan padişahımız Sultan Süleyman’ın “Olmaya devlet bir cihânda bir nefes sıhhat gibi, ” sözünün de ehemmiyetini bir kez yaşarak anlamış oldum.

Bu hastalık biz insanoğluna öyle bir mesaj ve ders verdi ki, makam, şöhret, mal mülk, güzellik, nüfuz olarak ya da fiziken çok güçlü olmak, hepsi faso fisoymuş. Sağlık hepsinin başıymış. Zira sağlık olmadığında, diğer nimetlerin hiç birinin tadı olmuyor. Yani yüzlerce sıfırı yan yana koyup, en başına 1 koymadığınızda nasıl o sıfırlar bir şey ifade etmiyorsa, tüm nimetleri insana bahşetseler, insanın sağlığı olmadığında hiç birinin ehemmiyeti kalmıyor.

Bu nedenle Rabbimizin bize bahşetiği sağlımıza çok dikkat etmek, sağlıklı olduğumuz her ana şükretmek icap eder.

Son cümlelerim tavsiye niteliğinde olsun; imtihan dünyası şu ahir ömürde, ibadetleri ve kulluğu ömrünün sonuna saklayanlar, ya da ihmal edenler için korona, inanın çok ciddi bir tehdit ve ikaz. Zira hastalığın size hangi evreleri yaşatacağını bilmiyorsunuz. Bu hastalığı ayakta geçirenler olduğu gibi, yataklara düşürdükleri de var, mezara götürdükleri de.

Siz siz olun ibadetlerinizi ihmal etmeyin. Bu hastalığı ağır yaşayanlar iyi bilir, korona yemeden içmeden ve tüm dünyalık zevklerden uzaklaştırdığı gibi, Allah rızası için yapmak istediğiniz tüm ibadetlere de engel olabiliyor. Hele sonu ölümle sonuçlandığında, geriye hastalık öncesi ne yaptıysanız o kar kalıyor. Gerçi ölüm için bir bahane yok, her canlı ölümü tadacak.  Ölümün ne zamanını ne mekânını ne de sebebini bilmiyoruz. Bugün koronadan kurtulsakta bir başka sebep bizi ölümle tanıştırabilir.

Son olarak korona ve başka sebeplerle hastanelerde ya da evlerinde yatan tüm hastalara acil şifalar dilerken, Hakk’ın rahmetine kavuşmuş olanlara da birer Fatiha rica ediyorum.