www.haberyorumgazetesi.com

Şerif Gürbaş


NE DİYALOĞU KARDEŞİM

NE DİYALOĞU KARDEŞİM


En karşı olduğum ve samimî bulmadığım projelerden biri dinler arası diyalog. Allah katında tek din İslam olduğuna inananlar, acaba şirkin çocuklarıyla ne diyaloğuna giriyorlar merak ediyorum.

Hani kültürler arası diyalog, siyasî ve ekonomik diyaloglar olabilir. Ama dinler arası diyalog neyin nesi anlamış değilim.

Bu işin başını yıllardır Gülen cemaati çekiyordu. Dinler bahçesi adı altında bir takım safsatalar ve dinler arası diyalog çalışmaları kapsamında bir takım saçma sapan girişimlerle Müslümanların kafasını bulandırıp duruyorlardı.

17 Aralık operasyonun ardından, "tamam artık Gülen cemaati ile birlikte diyalog safsatası da sona erdi" derken, kutsal! görevi şimdi iktidar aldı.

Siyonist Yahudiler Hıristiyanlarla bir olmuş Müslümanları katlederken, Müslüman ülkeleri kan gölüne çevirip sınırları değiştirirken, şirkin çocukları ile ne diyaloğu kardeşim.

Bu konuda takdir toplayan ilk çıkışı Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, "Dinler arası diyalog olmaz, din adamları arasında diyalog olur. Yani iki farklı dinden din adamı oturup örneğin çevre ile ilgili, savaşlarla ilgili bir konuyu görüşebilir, bu diyalogdur. Ancak dinler arası diyalog olmaz. Dinler birbirine dönüştürülmez, din adamları dünya ile ilgili yaşanan sorunlarla ilgili sorunlarını tartışır``diyerek yapmıştı..

Ama hafta sonu kutsal şahsiyet şirkin başı papa, ülkemize geldiğinde bir güzel ağırlandı. Hem Cumhurbaşkanı Erdoğan, hem de Diyanet İşleri Başkanı Görmez tarafından.

Ben açıkçası Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez`in Papa`yı görmezden geleceğini düşünüyordum.  Ama yanılmışım gördü.

İktidar öyle güçlü ki, ya da makamlar öyle tatlı ki, inandığın değerleri bile çiğnetebiliyor insana...

" Ya kardeşim peygamberimizde görüşmüş farklı inançtaki din adamlarıyla sen ne diyorsun" diyenler olabilir. Bende diyorum ki, "Siz kendinizi peygamber mi zannediyorsunuz, Haşa. (Hoş Cumhurbaşkanı Erdoğan için "2. peygamber" diyen sapıklarda olmadı değil) O peygamber ki kâinatın onun yüzü suyu hürmetine yaratılmış, O ismet(masum) sahibi bir insan, Ya siz kimsiniz...

Biz Papa ile dünya barışını konuştuk. Kan gölüne dönen Irak`ı, Suriye`yi, Filistin`i, Çin`i...

Eee ne dedi. Dua mı edecekmiş Papa, Hıristiyanlar Müslümanları daha az katletsin diye... Katlederken çok ses çıkarmasınlar, sessiz öldürsünler, diye nasihattamı bulunacakmış şirkin askerlerine...

Allah aşkına vazgeçin bu AB sevdasından küfür aşkında. Bırakın şirkin çocuklarıyla diyaloğu da artık Müslümanlarla diyalog kurun. Kendi birliğimizi, kendi gücümüzü nasıl birleştiririz onun diyaloğunu yapın.

Allah`ın bu ayetine kulak verin; "Ey iman edenler! Yahudileri ve Hıristiyanları dostlar edinmeyin. Onların bazısı, bazısının dostlarıdırlar. İçinizden kim onları dost edinirse şüphe yok ki, o da onlardandır. Muhakkak ki Allah o zalimleri hidayete, doğru yola iletmez." (Mâide Sûresi, 5:51)

Bu ayet özellikle Müslüman siyasetçilerin ve devlet adamlarının kılavuzu olmalıdır. Bu ayetin koyduğu sınırlar aşıldığında, artık o kimse için hüküm açıktır...