www.haberyorumgazetesi.com

Nurettin Yeltekin


Oruç, koruyucu ve kollayıcı bir ibadettir

Oruç, koruyucu ve kollayıcı bir ibadettir


Ebu Hüreyre’den (r.a.) rivayet edildiğine göre Rasulüllah (s.a.s.) şöyle buyurdu: "Kim faziletine inanarak ve ihlas ile Allah’ın rızasını gözeterek ramazan gündüzlerini değerlendirirse, geçmiş günahları bağışlanır.”

Hadis metninde geçen “îmânen” kelimesi, sevabını tasdik ederek, “ihtisaben” ise ihlasla diye açıklanır. Bu hadis, ramazan gündüzlerini, şu hadis ise gecelerini değerlendirmeyi ifade eder: “Kim faziletine inanarak ve ihlas ile Allah’ın rızasını gözeterek ramazan gecelerini değerlendirirse, geçmiş günahları bağışlanır.” (Buhari, Salatü’t-teravih,)

Âlimlerin ekseriyetine göre, “geçmiş günahlar” ile küçük günahlar kastedilir.

Oruç, koruyucu ve kollayıcı bir ibadettir

Yüce Rabbimiz oruç ibadetinin hikmet ve semeresini açıklarken, “Umulur ki takva sahibi olursunuz.” (Bakara, 2/183.) buyurur. Takva sahibi olmak, kulun görev ve sorumluluk bilincine ulaşması, kendini günahlardan koruyup kollaması, Allah’a karşı gelmekten sakınması, hesap günü yüzünü kızartıp zor durumda bırakabilecek her türlü tutum ve davranıştan kaçınması demektir. Nitekim hadis ve fıkıh âlimi Nevevi, “Takva, ahirette mahcup edecek şeylerden kaçınmaktır” derken, tefsir âlimi Beyzavi de, “Şeriat örfünde müttaki, ahirette zarar verecek şeylerden kendisini koruyan ve kollayan kimsedir.” diye açıklama getirir.

Oruç, sabır ve irade eğitimidir

Açlık ve susuzluk gibi bedeni arzulara karşı direniş ve dayanma gücü kazandıran oruç, aktif bir sabır eğitimidir. “Oruç sabrın yarısıdır.” (Tirmizi, Deavat, 86.) buyuran Peygamber Efendimiz (s.a.s.), müminin bela ve sıkıntıya maruz kalması halinde, öfkesini yutup karşılık vermekten sakınması ve sadece “Ben oruçluyum.” sözüyle yetinmesi gerektiğini öğütler.

Aynı zamanda oruç ibadeti, bireysel ve toplumsal hayatı disipline eden, nefsin haz ve isteklerinden uzak tutan bir irade eğitimidir. Bu hikmetinden dolayı oruç, Rasul-i Ekrem tarafından kalkana benzetilir.

Pek çok İslam âlimine göre, sıradan insanların (avam) orucu sadece yeme içme gibi bedeni arzulara ara vermekten ibaret sayılırken, dil, kulak, göz ve diğer organların günahlardan esirgenerek tutulan orucun erdemli insanların (havas) orucu olduğu görülür. Ruh, gönül ve zihin dünyası seferber edilerek kendini Allah’tan gayri (masivallah) duygu ve düşüncelerden arındıran kimsenin orucu ise daha yüksek derecede (havassu’l-havas) görülür. Şüphesiz bu dereceye ulaşabilmenin yolu, güçlü bir sabır ve sağlam bir irade eğitiminden geçer.

Ramazan Kur’an ayıdır

Yüce Rabbimiz, “Biz o Kur’an’ı Kadir Gecesi’nde indirdik.” (Kadir, 97/1.) buyurur. Vahiy meleği Cebrail ile Hz. Peygamber, her yıl ramazan ayında o zamana kadar inen Kur’an ayetlerini karşılıklı olarak birbirlerine okumak (mukabele etmek) üzere her gece bir araya gelirdi. Hz. Peygamber’in ebedî âleme irtihal edeceği yıl, “arza-i ahire” adı verilen bu son karşılaştırma (mukabele) iki defa olmuştu. Ramazan aylarında devam ettirilen mukabele geleneği, bu sünnete uymanın bir sonucu olarak görülmelidir.

Ramazan ayı infak mevsimidir

İnfak, Allah’ın rızasına erişebilmek için servetten harcama yapmak, muhtaçlara ayni veya nakdi karşılıksız yardımda bulunmak demektir. Zekat, fıtır sadakası, tasadduk, öğrenci bursu gibi gönüllü olarak yapılan her türlü hayır ve hasenat, infak kapsamındadır.

Doğrusu infakı, hayır ve hasenat ruhunu ramazan ayı ile sınırlamak mümkün değildir. Ancak tarih boyunca bu ay, Allah için daha cömert harcamaların yapıldığı, yoksulların hasretle beklediği bir infak mevsimine dönüşmüştür. Nitekim Abdullah b. Abbas (r.a.), oruç ayında son derece neşeli olan Rasul-i Ekrem’i şöyle tanıtır: “Rasulüllah (s.a.s.) insanların en cömerdi idi. O, ramazan ayında Cebrail ile buluştuğunda daha da cömert olurdu. O, ramazanın her gecesinde Cebrail ile buluşup karşılıklı olarak Kur’an’ı okurdu. Hayır konusunda Rasulüllah (s.a.s.), sürekli esen ve yağmur yüklü bulutları taşıyan rüzgârdan daha cömerttir.” (Buhari, Bed’ü’l-vahy, 5; Müslim, Fezail, 50.)

Ramazan ayı rahmet iklimidir

Ramazan ayı, kemale erdiren; kendini beğenme, kibir ve riyakârlık gibi çirkin huylardan uzaklaştırıp tevazu ve samimiyet kazandıran, düşünme ve nefis muhasebesi fırsatı verip tövbe, istiğfar, af ve mağfirete zemin hazırlayan bir rahmet iklimidir. “Oruç benim içindir, onun karşılığını ben vereceğim.” (Buhari, Savm, 2; Müslim, Sıyam, 30.) hadisi, Allah Teala’nın azami derecede sevap takdir ettiği bir ibadet olduğunu gösterir.

Bu anlamda oruç, oruçluyu tutar, onu dizginler ve ona haddini bilmeyi öğretir. Haddini bilmek kadar irfan olmaz. Ramazan, hızlı akan zamanı yavaşlatmak ve stres yükünü hafifletmek için belki bu açıdan bir fırsat olarak değerlendirilmelidir.

Bu duygu ve düşüncelerimle Ramazan i şerifiniz şimdiden mübarek olsun. Tutacagimiz  oruclari ve yapacağımız diğer ibadet hayır ve hasenatlari şimdiden kabul eylesin. Ramazan i şerifiniz mübarek olsun.