Türk siyasetine damga vurmuş en önemli liderlerden biri de hiç şüphesiz AK Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan.
O´nun iki dudağı arasından çıkacak her cümle emir telaki edilmekte. Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugün adı sanı duyulmamış bir kişinin ismini zikretse, o kişi geçmişine bakılmaksızın alıp baş tacı yapılır. Yine Cumhurbaşkanı Erdoğan, bir şahıs hakkında olumsuz bir görüş bildirse, o zatın hali nice olur siz düşünün.
Tabi Cumhurbaşkanı Erdoğan´ı böylesine güçlü kılan irade, hiç şüphesiz millet iradesi ve şahsına duyulan sevgi ve güvendir. Cumhurbaşkanı Erdoğan, milletin sevgisini ve iradesini koruduğu sürece, güçlü lider olmaya devam edecektir.
Ancak Cumhurbaşkanı Erdoğan´a yol arkadaşlığı yapan bir takım siyasetçiler, bürokratlar, işadamları, gazeteciler ve de bilumum adamlar var ki, figüran olduklarını unutup, hasbel kader sahibi oldukları makamlarını, mali güçlerini ve nüfuzlarını hiç kaybetmeyecekmiş gibi hareket etmekte ve her fırsatta millete ayar vermeye çalışmaktalar.
Allah´a kâmil manada iman etmiş şuurlu bir Müslüman´ın, tek başına dünyaya meydan okuması gibi, Erdoğan´a sırtını yaslayarak millete meydan okuyan bu zevatların unuttuğu bir gerçek var. O gerçek, Cumhurbaşkanı Erdoğan´ın gücünü milletten alıyor olması.
Millet nezdinde hiçbir karşılığı olmayan, Cumhurbaşkanı Erdoğan´ın ışığıyla yol almaya çalışan bu patlak ampüller, yarın defterleri dürülüp siyaset çöplüğüne atıldıklarında, geriye yaptıkları zulümlerden ve çevirdikleri entrikalardan başka bir şey kalmayacak.
Cumhurbaşkanı Erdoğan´ın bundan bir ay kadar önce, bu patlak ampüllerle ilgili yaptığı çıkışını hatırlayın.
Kendi elleriyle makam sahibi yaptığı bu patlak ampüllerin hısım, akraba, eş, dost ve dalkavuk besleyerek Karunlaştığını ve üzerine birde millete racon kesip ayar vermeye çalıştığını gören Cumhurbaşkanı Erdoğan, ?Arkadaş sen kim oluyorsun? Racon kesmek, senin ne haddine. Racon kesilecekse bu raconu bizzat ben keserim? diyerek ayar vermesi, AK Parti´de bir milat olsa gerek.
FETÖ ihaneti ile en yakın yol arkadaşlarının hainliğine şahit olan Cumhurbaşkanı Erdoğan´ın, bu saatten sonra FETÖ ile bağlantısı olan, ahlaki yönden dibe vurmuş, usulsüzlüklere ve yolsuzluklara adı karışmış, dün bisikleti yokken bugün Karun gibi zengin olmuş, üstüne üstlük birde millete ayar verip racon kesen hiçbir siyasetçinin ve bürokratın gözünün yaşına bakacağına ihtimal vermiyorum.
Mücahit kimliği ve mütevazi hayatı ile siyasete soyunup, hasbel kader makam sahibi olduktan sonra müteahhitlerle iş tutup Karunlaşanların, şımarıp yoldan çıkanların, egoları tavan yapmışların, beraber yürüdükleri yolda Cumhurbaşkanı Erdoğan ıslanırken, kendilerine şemsiye tutanların, hülasa, davalarından ve misyonlarından uzaklaşan patlak ampüllerin, yakın zamanda siyaset çöplüğüne atılacaklarını umuyorum.
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş´ın ve Düzce Belediye Başkanı Mehmet Keleş´in istifalarının alınması, yazımdaki öngörülerimin birer ispatı olsa gerek.
Ve inanıyorum ki, gelecek, gücünü makamlarından alanların değil, Hakk´ı üstün tutanların olacaktır.
