Seçimlerde yaşanan MALATYA-PÜTÜRGE katliamını yazmaya hazırlanırken, Ana muhalefet Lideri Sn.Kılıçdaroğlu´na yapılan saldırı haberleri ile Türkiye sarsıldı. Nereye Gidiyoruz! Bu ateş herkesi yakar.
Cumhurbaşkanı da Türkiye´de ortamın çok gerildiğinin farkına varmış olacak ki; seçimlerden hemen sonra Memur-Sen Konfederasyonu Uluslararası ?İşin Geleceği Tehditler ve Fırsatlar? Konferansı ile Genel Merkez Hizmet Binası açılışında yaptığı konuşmada, ?Seçim tartışmalarını geride bırakarak ekonomi ve güvenlik başta olmak üzere asıl gündemimize odaklanmamız şarttır. Dönem, kızgın demiri soğutma, kucaklaşma, birlik ve beraberliğimizi yeniden perçinleme dönemidir? dedi.
31.Mart.2019 yerel seçimleri maalesef Cumhuriyet tarihinin en gergin seçimleri oldu.Seçim döneminde başta Cumhurbaşkanı Sn.R.Tayyip ERDOĞAN olmak üzere, Bakanlar ve Ortak MHP Genel Başkanı Sn.Devlet Bahçeli´nin yaptı açıklamalar ile toplum çok gerildi.1980 yılı öncesi bir siyasi hava esmeye başladı.Aslında bu süreç 24.Haziran2018 seçimlerinde başladı.
İktidarda yaşanan çözülmeyi durdurmak için Cumhur İttifakı dışında kalan partilere ?vatan Haini? ?Şer ittifakı? ?Beka düşmanı? ?teröristler? gibi söylemlerle, insanları birbirlerine düşman ettiler. Adeta ?demiri kızdırdılar.?Bu ayrıştırıcı, ötekileştiren ve insanları birbirine düşman eden söylemler sonucu çok acı olaylar maalesef yaşandı ve yaşanmaya devam ediyor.
Bunlardan en acı ve üzüntü veren Malatya-Pütürge´de yaşanan katliamdı. Seçim sonuçlarının heyecanı arasında kaybolmaması için Seçimlerden hemen sonra yazmak istemedim.Pütürge´de Saadet Partisi´nin Sandık görevlisi iki vatandaşımız maalesef hunharca katledilmiştir.AKP´li Belediye Başkan Adayı´nın yeğenleri tarafından iki Saadet Partisi görevlisi vahşice katledilmiştir.Olayın vahameti yanında, Havuz Medyasının olayı basit bir tartışma şeklinde göstermesi ve katilleri koruma gayreti daha acı bir durumdur. Şehid edilen vatandaşlarımızdan birisinin 1-9 yaşları arası tam beş çocuğu yetim kalmıştır.
Açık oy kullandırmak isteyen, AKP´li Başkan Adayının yeğenleri tarafından katledilen bu vatandaşlarımızın hesabı sorulmadan bu ülkeye huzur ve mutluluk gelmez.Çünkü Haksız yere bir insanın öldürülmesi, bütün insanlığın öldürülmesi gibidir. Maide Suresi 32. Ayet-i Kerime´de Allah C.C.şöyle buyuruyor: ?Haksız yere bir insanın öldürülmesi, bütün insanlığın öldürülmesi gibidir. Yine bir insanın hayatını kurtarmak da, bütün insanlığı kurtarmak gibidir.?
Öncelikle bu katliamı gerçekleştirenlerin cezalandırılması gerektiği gibi, bu olaya sebep olan Belediye Başkanı´nın da istifa etmesi gerekir.Hatta YSK´nın bu seçimi iptal etmesi gerekir.
Ülkemizi sarmış olan bu gerginlik ateşi, bu düşmanlık ateşi bütün toplumu yakar. Artık bu Ülkede; düşmanlık dili terk edilmeli, bu fitne ateşi söndürülmelidir.
Terör belasını bu ülkenin başına saranlar, aynı zamanda bu milletin bölünmesini istemektedir.Bunun için;
Yıllardır Sağcı-solcu,Kürt-Türk, Laik-Anti-laik, gibi kavramlarla bu Milleti bölmeye gayret ettiler. Onların bu hedeflerine hizmet edecek söylemler ve eylemlerden kaçınmak Cumhurbaşkanı´ndan en alttaki memuruna kadar, yine Toplumumuzun her kesimine, her vatandaşımıza düşen en önemli görevdir.
Ülkemizin Yer altı ve yer üstü kaynaklarını ele geçirmek isteyen Emperyalistlerin en büyük silahı, bu Ülkenin İnsanlarını birbirine düşürmektir.
Bakın şiddet her geçen gün artıyor. Ana Muhalefet lideri Kılıçdaroğlu´na hem de cenaze töreninde saldırmak, çok ayıptır. Teröristlerin yaptığından ne farkı var. Yazıklar olsun.
Libya´ya, Irak´a, Suriye´ye Yemen´e çevirin kafanızı bir bakın. Her gün onlarca, yüzlerce insan katlediliyor. Bir hiç uğruna insanlar birbirlerini katlediyor. Böyle mi olmak istiyoruz. Bunun bu ülkede kimseye faydası olmaz.
Evet, demiri soğutmak gerek. Bunu başta Cumhurbaşkanı Sn. Recep Tayyip ERDOĞAN başlatmalıdır. Partili bir başkan olmaktan kurtulmalı, 82 milyonun Cumhurbaşkanı olacak adımlar atmalıdır. Milletimizin tamamını kucaklayacak açıklamalar yapmalıdır.Bu Milletin birlik ve beraberliğine kasteden açıklama yapanları uyarmalıdır.
Bence; AKP Genel Başkanlığı görevini de bırakmalıdır. Hatta Kanun değişikliğine giderek, partili Cumhurbaşkanı sisteminden de vazgeçilmelidir.
Önümüzdeki günler, aylar ve yıllar zor zamanlar olacaktır. Gerek Ekonomik, gerek siyasi açıdan zor günler bizleri bekliyor.Bu nedenle birlik ve beraberliğe her zamankinden daha fazla ihtiyacımız var.
