www.haberyorumgazetesi.com

İsmail Özdemir


RECEP TAYYİP ERDOĞAN´DA ÖLECEK!


?Her nefis ölümü tadacaktır. Sonra O´na döndürüleceksiniz.? Allah C.C. Baki´dir. O´nun dışında her canlı Fanidir, ölümü tadacaktır. Bu nedenle insanlar üzerine sistemler kurulamaz, sistem bina edilemez.

 İnsanlara odaklı sistemler, kurallar yaşamaz, uzun ömürlü olamaz.

 Peygamberimiz S.A.V. vefat ettiğinde Sahabe çok üzüldü. Cesaret ve adalet timsâli Hz. Ömer R.A.bile kendisini bu dehşetli ânın tesirinden kurtaramadı; hatta herkesten daha çok dehşete kapılarak şöyle ba­ğırdı:?Re­sû­lul­lah ölmemiştir ve sağdır! Kim ?Muhammed S.A.V. öldü? derse, onu kılıcımla iki parça ederim!? 

 Bunun üzerine Hz.Ebu Bekir R.A.

?-Kim Muhammed´e S.A.V. tapıyorsa bilsin ki; O ölmüştür. Kim Allah C.C. tapıyorsa bilsin ki;

Allah C.C. Baki´dir, ölmez.? Buyurmuştur.

 Peygamberimizin getirdiği sistem İLAHÎ bir sistem olduğu için, kendisine odaklı bir sistem olmadığı için ahirete irtihalinden sonra getirdiği sistem büyüyerek devam etmiştir.

 Hz.EbuBekir R.A. Peygamberimiz´den sonra Halife olduğunda:

?Ben Allah C.C.emirlerine göre hareket edersem bana yardımcı olun, eğer ben Allah C.C. emirlerine aykırı hareket edersem, nefsime göre hareket edersem bana engel olun.? Buyurmuştur.

 Peygamberimizden sonra gelen diğer Halifeler de bu sisteme dokunmamış, kendilerine göre kanunlar çıkartmamışlardır. Çünkü kişiler fanidir, İLAHİ SİSTEM ise kıyamete kadar devam edecektir.                          

Kişiye göre çıkarılan kanunlar, kişilere verilecek aşırı yetkiler sistemi diktatörlüğe taşır. Hiçbir diktatörlük uzun süreli yaşamamıştır. Saddam bunun en yakın örneğidir.

 16 Nisan 2017´de yapılacak referandumda önümüze konulan 18 maddeyi paket halinde oylayacağız. Bu referandumla Anayasa tamamen değişmiyor. Yine eski anayasa devam ediyor. Sadece referanduma sunulan 18 madde ile, 21 madde yürürlükten kaldırılıyor, 45 maddede ise değişiklik yapılıyor.Eskisi de, değişiklik yapılan maddeler de İLAHÎ bir sisteme dayanmıyor. 1982 Anayasasını Halkın yüzde 92´sinin onaylaması o Anayasayı nasıl meşrulaştırmadıysa, Referandumda evet çıkması bu değişiklikleri meşrulaştırmaz. Burada yapılan Recep Tayyip ERDOĞAN´a özel bir değişiklik. Zaten Evet diyeceğini ifade eden vatandaşlarımızın tamamı Recep Tayyip ERDOĞAN için evet diyeceğini söylüyor.

 Yine Evet oyu kullanacağını ifade eden vatandaşlarımıza ?Bu yetkileri Kemal KILIÇDAROĞLU´na verirmisiniz? diye sorulduğunda asla vermeyeceklerini söylüyorlar.

       İşte burada durup düşünmek gerekiyor. Yapılacak değişikliklerin tamamı  2019 yılında yürürlüğe girecek. Belki bu yetkileri kullanmak Recep Tayyip ERDOĞAN´a nasip olmayacak. Belki ömrü yetmeyecek.Bu yetkileri bir başkası kullanacak.

    Cumhurbaşkanı´na herhangi bir ülkeye savaş açma yetkisi veriliyor. Daha önce 550 kişinin görüşüp karara bağlayacağı ve ülkemizin kaderini etkileyecek bir durum, bir kişinin iradesine bırakılıyor.Bu kişinin kim olacağını da bilmiyoruz.

Sadece bu madde nedeniyle bile bu Referandumda HAYIR demek gerekiyor. Dünyada köklü geçmişe sahip, tarihi bir misyonu olan hiçbir ülkede, Başkanlık sistemi ile yönetilen ülkelerde bile savaş açma yetkisi bir kişiye bırakılmamıştır. Diğer değişiklikleri bir kenara koyarsak, sadece bu SAVAŞ AÇMA yetkisi nereden çıktı diye düşünmemiz gerekir.Buna neden ihtiyaç duyuldu.

       Benim burada çok büyük endişelerim var. Acaba Recep Tayyip ERDOĞAN´ın önümüzdeki birkaç yıl içinde ölebileceğini düşünen ÜST AKIL savaş açma yetkisini bu değişikliklerin içine koydurmuş olmasın!

Çünkü Recep Tayyip ERDOĞAN´dan başka bu değişiklikleri Halka onaylatacak başka bir kimse yoktur. 2010-2011 yıllarında Recep Tayyip ERDOĞAN´ın kolon kanseri olduğu söylentileri çıkmıştı. Hatta kendisinin bununla ilgili ameliyat geçirdiği söylentileri de çıkmıştı. Bugüne kadar ne ameliyatı olduğu bilgisi kesinlik kazanmadı. Kamuoyundan saklanması önemli bir sağlık problemi olduğunu gösterir.

Devlet adamlarının yurtdışı seyahatlerinde gittikleri ülkelerde, dışkılarının gizlice alınarak testlere tutulduğu ve devlet adamlarının mevcut hastalıklarının tespit edildiğini, buna dayanarak yaklaşık ne kadar ömrü kaldığını tespit ettiklerini bir makalede okumuştum.

       Referandumdan sonra Recep Tayyip ERDOĞAN´ı farklı şekillerde siyaseten etkisiz hale getirmeleri de muhtemeldir. Yine bu savaş açma yetkisini bir başkasının kullanabileceği anlamına gelir. 

       2019 da yapılacak seçimlerden sonra da aynı durumlarla karşılaşabiliriz. Cumhurbaşkanı Yardımcıları´da aynı yetkileri kullanabiliyor. Cumhurbaşkanı´nın uzun süreli hastalığı, bitkisel hayat veya makineye bağlı olarak 3-5 yıl insanlar yaşayabiliyor. Böyle bir durumda Cumhurbaşkanı Yardımcısı vekalet edecek.15 Temmuz´dan önce Cumhurbaşkanı Baş Yaveri Fetö´cü olduğu ortaya çıktı. Bu kadar yakınına kadar ÜST AKIL girebilmiş. Fetö yapılanmasının halen siyasi ayağına girilmedi. Siyasiler arasında AKP´li Milletvekillleri, Bakanlar, Partililer arasında FETÖ YAPILANMASI için sağlıklı bir çalışma maalesef yapılmadı. Bunlardan biri BAŞKAN YARDIMCISI olursa ne olacak?

 ABD ve İSRAİL´in ve özellikle ÜST AKIL denilen SİYONİZM´in Türkiye´yi kendi haline bırakmayacağını düşünürsek, Türkiye´yi İRAN´la bir savaşa sokmak için TBMM´yi ikna etmeye uğraşmaktansa sadece Cumhurbaşkanı veya Yardımcılarından birini ikna etmenin daha kolay olduğunu görürüz.

                    RUSYA ile biranda savaş durumuna gelmedik mi? Yine 01.Mart.2003 tarihinde TBMM´ye gelen tezkere yani ABD ile bir olup IRAK´a savaş açma yetkisi, Recep Tayyip ERDOĞAN ve Abdullah GÜL´ün bütün çabalarına ve tehditlerine rağmen TBMM´de reddedilmişti.

       İnancımıza göre insanlar yanılabilir. Peygamberlerin dışında tüm insanlar yanılabilir. Bir kimse yanılmaz diye inanmak insanı şirke sürükler. Bu nedenle bu kadar önemli bir yetkinin bir kişiye asla verilmemesi gerekir. Bu yetkinin verileceği kişiye de kötülük etmektir. O´nu açık hedef haline getirir.

       Tüm vatandaşlarımızın tekrar düşünmelerini, ülkemiz adına bir başka Ülkeye SAVAŞ açma yetkisinin neden bu Referandum Paketine konduğunu düşünmelerini ve gelecek nesillerimizin kaderini etkileyecek bu kararı vermeden iyice düşünmelerini rica ediyorum.