Seçimler yaklaştıkça özellikle TBMM`de bulunan partiler arasındaki siyasi gerilim artıyor.
İktidardaki gücünü korumak isteyen AK Parti, her seçim öncesi olduğu gibi 2015 seçimleri öncesi de muhafazakâr ve milliyetçi icraatlara hız verdi.
19`uncu milli eğitim şürasında ki bir takım tavsiye kararlarını tartışmaya açarak muhafazakâr kesimleri heyecanlandıran AK Parti, bir yandan da halkın huzurunu korumaya yönelik çıkaracağı iç güvenlik reformu ile milliyetçi kesimlerin gönlünü feth etmeye çalışıyor.
Muhafazakâr kesimlerin "ah keşke olsa" dediği malûm tavsiye kararları, CHP kanadında ani bir refleksle ret edilirken, halkın güvenliğini ve huzurunu sağlamaya yönelik çıkarılacak olan iç güvenlik reformuna HDP kanadı ters tepki verdi.
Tabi tepki tepkiyi doğurur, milliyetçi ve muhafazakâr kesimler hem CHP`ye, hem de HDP`ye ateş püskürmeye başladı.
Zira CHP ve HDP fütursuz söylemleriyle hem muhafazakâr, hem de milliyetçi kesimlerin sinir uçlarına dokunmaktalar.
Muhafazakâr ve milliyetçi oyların kendilerine dönmeyeceğini iyi bilen CHP ve HDP, sert söylemleriyle kendi tabanlarını tutmayı başarırken, AK Parti`de, yaşanan bu polemiklerden en çok nasibini alan parti olarak halinden oldukça memnun gözüküyor.
Her seçim öncesi yaratılan suni gündemler ve akabinde siyasetçiler arasında yaşanan polemikler, seçmenleri de ister istemez kendilerine en yakın hissettikleri partiler etrafında kümelenmeye itiyor.
Kısacası genel seçimlere 7 ay kala partiler arasında başlayan horoz dövüşü, daha şimdiden safları sıklaştırmaya yetti...
