www.haberyorumgazetesi.com

İsmail Özdemir


SAĞLIMIZI KORUMAK VE CORONA VİRÜSÜ

SAĞLIMIZI KORUMAK VE CORONA VİRÜSÜ


     Çin’de ortaya çıkıp, tüm dünyaya yayılan ve 3 aydır dünya gündeminin en önemli konusu haline gelen Corona Virüsü-Covid-19 yayılmaya devam ediyor.

İster biyolojik savaş nedeniyle olsun, isterse tamamen salgın hastalık olarak yayılmaya devam etsin, bu tehlike karşısında mutlaka tedbirler alınmalıdır.

      İnsanlık tarihi boyunca Veba-kolera-verem-suçiçeği-tifüs-grip gibi çeşitli salgın hastalıklar zuhur etmiş ve milyonlarca insanın hayatının son bulmasına sebep olmuş.

      Corona virüsü de insanlar arasında çok hızlı yayılabilen ve bulaştığı insanların bir kısmının ölümüne sebep olan, hastalığı atlatanlarda da eser bırakan bir hastalıktır.

Vatandaşlarımızdan bazıları bu durumu hafife alıyorlar. Kesinlikle ciddiye alınması gereken bir durum olduğunu düşünüyorum.Çünkü Allah C.C.Yüce Kitabımız Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyuruyor:

“Sonra o gün, size verilmiş olan her nimetten sorguya çekileceksiniz.”-TEKASÜR-8

Peygamberimiz S.A.V.ise şöyle buyuruyor:

“İman müstesna, hiç bir kişiye sıhhatten daha ha­yırlı bir nimet verilmemiştir.” Tirmizî,Hn.3553.

Yine İnsanlığa Temizliği, bulaşıcı hastalıklardan korunmayı ve karantinayı Yüce Dinimiz öğretmiştir ki;bu uyarılara en fazla Müslümanlar uymalıdır.

Üsâme radıyallahu anh'den rivayet edildiğine göre, Nebî sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:

"Bir yerde bulaşıcı hastalık ortaya çıktığını duyduğunuz zaman oraya girmeyiniz. Bulunduğunuz yerde bulaşıcı bir hastalık ortaya çıkarsa, oradan da çıkmayınız."Buhârî, Tıb 30; Müslim, Selâm 100

 Temizlik dinimizin temel esaslarındandır.Çünkü ibadetlerimizi yapabilmemiz için sağlıklı olmamız gerekir.Sağlıklı hayat yaşayabilmenin temeli temizlikten geçer.Vücudumuzun, bulunduğumuz ortamın ve çevremizin temiz tutulması ise dinimizin emirlerindendir.Bu uyarıları dikkate almayanlar, kendilerine verilen sağlık ve sıhhat nimetinin hesabını veremezler.

Yine Peygamberimiz Hadis-i Şerifler’de buyuruyor:

“Temizlik imanı yarısıdır” Müslim, Tahâret 1.

"Yemeğin bereketi yemekten önce elleri, yemekten sonra da elleri ve ağzı yıkamaktır." Tirmizi-                                                            

 "Ümmetimi (veya insanları) zora sokmaktan endişe etmeseydim, onlara her namaz vaktinde misvakla dişlerini temizlemelerini emrederdim." (Riyazü’s-Salihin, Hadis No:1199)

“Birinin uykusundan uyandığında elini üç defa yıkamadan kaba daldırmasın. Çünkü elinin nerede gecelediğini bilemez.” (Müslim, Taharat, 87)

Yine Allah C.C. yiyeceklerimizin de temiz olmasına dikkat etmemizi emrediyor.

“Artık Allah’ın size helâl ve temiz olarak verdiği rızıklardan yiyin.”Nahl-114

Yiyeceklerimize de özellikle çok dikkat etmemiz gerekmektedir. Çünkü gelecekte savaşlar konvansiyonel değil, muhtemelen mikrop harbi şeklinde olacaktır.

Salgın hastalıklardan korunmakla ilgili Hz.Ömer R.A. döneminde yaşanan şu olay bize ders vermelidir.

Hz. Ömer (r.a.) bir yolculuktayken, gitmek üzere oldukları Şam’da salgın hastalık zuhûr ettiğini haber alınca gerekli istişâreler netîcesinde Şam’a gitmekten vazgeçmiştir. Bu tedbir karşısında sahâbeden Ebû Ubeyde bin Cerrah (r.a.), Hz. Ömer’e (r.a.):“–Allâh’ın kaderinden mi kaçıyorsun?” diye sormuş, Hz. Ömer (r.a.) ise, o âlim ve fâzıl sahâbîden böyle bir suâli beklemediği için şöyle cevap vermiş:“–Keşke bunu senden başkası söyleseydi ey Ebû Ubeyde! Evet, Allâh’ın kaderinden, yine Allâh’ın kaderine kaçıyoruz. Ne dersin, senin develerin olsa da bir tarafı verimli, diğer tarafı çorak bir vâdiye inseler ve sen verimli yerde otlatsan Allâh’ın kaderiyle otlatmış; çorak yerde otlatsan yine Allâh’ın kaderiyle otlatmış olmaz mıydın?” (Buhârî, Tıb, 30)

"Hıfzıssıhha" denen koruyucu hekimliğin gayesi, insanları hastalıklara karşı korumaktır. Hastalıklara karşı korumanın da temel kaidesi "temizlik"tir. İnsanlık âlemine koruyucu hekimliği bahşeden İslâmiyet'tir.

İlk aşıyı bulan Müslümanlardır. Çiçek aşısının Avrupa'da kullanılmasından 50 yıl önce Osmanlı'daki çocuklar Çiçek hastalığına karşı aşılanıyordu. Buna tanık olan dönemin İngiltere elçisinin karısı Lady Montagu, aynı yöntemin ülkesinde de uygulanması için kampanya yürüttü, kiliseden ve bilim adamlarından tepki gördü.

     Mikrobun keşfi, ilk olarak Sultan Fatih’in Hocası Şeyh Akşemseddin tarafından yapılmıştır. Aynı zaman tıp ilminde Alim olan Şeyh Akşemseddin eserlerinde mikroplardan bahsetmiştir.

Sultan Fatih ise vakfiyesinde yollara tükürenlerin, tükürüklerini kapatmak için kireç ve kül dökülmesi görevi ile görevliler tayin etmiştir.