www.haberyorumgazetesi.com

Şerif Gürbaş


Sesimi duyan var mı?


Kar henüz düşmedi, ama hava sıcaklığı İnegöl´de hissedilir oranda düştü.  Ev ve işyerlerini ısıtmak için kombilerin ısı ayarlarını biraz yükseltmek icap ediyor. Ama yükseltmek, işte bu biraz cesaret ister. Zira vatandaşın cebini yakan faturalar, milleti isyan noktasına getirdi. Evet, son dönemde halkımızın en çok şikâyet ettiği konuların başında doğalgaz ve elektriğe gelen fahiş zamlar var.

Dövizin 7 liraları bulmasıyla ciddi derecede zam yapılan bu iki enerji sınıfı, vatandaşların korkulu rüyası haline geldi. Vatandaş artık ısınmaya korkuyor. Çaresiz battaniye takviyesi ile idare ediyor.

Vatandaş, tükettiği enerji kullanım bedeline bir şekilde razı, ancak özellikle elektrik faturalarındaki sayaç okuma bedeli, kayıp kaçak bedeli ve diğer eklemelerle 90-100 liralık faturalar, 160-170 lira olarak yansıtılıyor. Hal böyle olunca vatandaş isyanda? Hele faturayı zamanında ödeyemezsen 30 lira civarında da açma kapama bedeli var?

Elektrik faturalarına isyanını sosyal medyadan dile getiren vatandaşların, bu zamana kadar sesini duyan olmadı. Sosyal medyada en ufak eleştiriyi bir yere not edenler,  ya da kendilerine bir hakaret olduğunda yargıya koşan siyasilerin, vatandaşın tabirleriyle elektrik faturalarındaki soygunu duymazdan gelmesi, anlaşılır gibi değil.

Koca koca fabrikaların ve işletmelerin iflas verdiği, işsizler ordusunun her geçen büyüdüğü ülkemizde esnaf, çiftçi, emekli, asgari ücretli, tek maaşlı memurlar gerçekten artık ay sonunu getiremez durumdadır.

 AK Parti Genel Başkanı Erdoğan´ın çay simit hesabı yaparak geçmiş hükümetleri eleştirmesi hafızalardaki yerini korumakta. Bugün 4 nüfuslu bir ailenin 3 öğün say simit hesabı 1000 liraları bulmakta. Peki, asgari ücretli bir aile reisi barınma, gıda, kışın ısınma, çocuklarının eğitim ve diğer ıvır zıvır ihtiyaçlarını nasıl karşılayacak.

Sesimi duyan var mı nidası, bizlere 1999 depremini hatırlatmakta. Bugün benzer nidaları, sosyal medyadan haykıranların olduğunu görüyoruz. Yetkili ve etkili siyasilerin bu nidalara kulak vermesi ve acilen şikâyete konu olan elektrik ve doğalgaz zamlarının dolar 5 lira seviyesinde iken ne ise, o seviyelere çekilmesi, yine faturalardaki kaçak kayıp bedellerinin dürüst vatandaştan değil de, hırsızlığı yapanlardan tahsil edilmesi, sayaç okuma bedelinin ise makul bir seviyeye çekilmesi zaruridir.

Kendileri standartların üzerinde yaşadıkları için Türkiye´yi toz pembe zanneden siyasilere, pazarı ve esnafı dolaşmalarını tavsiye ediyorum. Acaba gülen bir yüz, halinden şikâyetçi olmayan bir vatandaşa rastlayabilecekler mi?

Bağ-Kur´unu ödeyemeyen esnafın, para etmediği için mahsulünü tarlada bırakmak zorunda kalan çiftçinin, sosyal yardımlara muhtaç hale gelen asgari ücretlinin ve de tek maaşla geçinemeyip ek iş yapan memurların sesine kulak vermeyen idarecilerin biraz empati yapması halinde vicdanlarının sızlayacağını düşünüyorum.

Geçmişte birbirlerine ağır hakaret eden liderlerin, ülkenin bekasını öne sürerek bir araya gelmesi, ama milletin çıkarları söz konusu olduğunda 3 maymunu oynaması samimiyetsizliğin daniskasıdır.

Bu ülkenin bekası, siyasilerin bekasından değil, ancak milletin huzur ve refahından geçer. Milletin refahı ve mutluluğu da ancak, bacaların tütmesi ve tencerenin kaynaması ile mümkündür. Gerisi ise teferruattır?