www.haberyorumgazetesi.com
www.haberyorumgazetesi.com

Şerif Gürbaş


SÖYLESEM TESİRİ YOK, SUSSAM GÖNÜL RAZI DEĞİL

SÖYLESEM TESİRİ YOK, SUSSAM GÖNÜL RAZI DEĞİL


Dostlarla zaman zaman oturup hasbihal yaptığımızda, herkesin İnegöl’e dair bir şeylerden dert yandığına şahit oluyorum. Tabi benim mesleğim gereği yaşanan sorunları dile getirmek gibi bir sorumluğum ve avantajım var.

 

Ancak dile getirilen sorunların bir numaralı muhatapları, dile getirilenlerden oldukça rahatsızlar ve bu nedenle de şahsıma ve içerisinde bulunduğum kuruma cephe almaktalar.

 

Varsın alsınlar, ben yazmaya dile getirmeye devam edeceğim. Zira şahsıma ve kurumuma cephe alıp diş gösterenler kadar, teşekkür edip Allah razı olsun diyen insanların sayısı da azımsanmayacak kadar çok. Buda benim doğru yaptığıma bir işaret olsa gerek.

 

Ancak yazdıklarımın zaman zaman tesir etmediğini ve muhalefetimden ötürü, şahsıma ve kurumuma maddi manevi baskılar uyguladıklarını görünce, “bana mı kaldı İnegöl’ün sorunları” diyesim geliyor, ama bu kez de gönlüm razı olmuyor.

 

Hele beni yakından tanıyan muhafazakâr dostların, “ya nedir bu senin alıp veremediğin mesele” demelerini hiç kaldıramıyorum ve yadırgıyorum.

 

Evet, muhafazakârlar yada dindarlar ne derseniz deyin, Türkiye’yi vesayet rejimi ile yönetenlerden çok çekti. Ama çok şükür kurtuldular! 13 yıldır iktidarda kendilerinden birileri var ve artık söz sırası onlarda.

 

Ama hiç kimse kusura bakmasın, iktidarın her yaptığını doğru kabul edenler, oy verdikleri siyasetçiye toz kondurmayıp, onları adeta melek gibi günahsız ve hatasız addeden muhafazakarlar da, bana göre vesayet rejimini körü körüne savunanlar kadar sakat bir anlayıştadır.

 

Şimdi bana, “nedir senin meselen” diyenlere buradan bir çift sözüm var. Bir kere şahsımın hiç kimse ile kişisel bir meselesi yok. Ama yapılan işlerin aksaması, eksik gedik yapılması, gecikmesi, ötelenmesi, ya da görmezden gelinmesi karşısında birilerinin konuşmaya, yazmaya ve bir şeyleri dile getirmeye ihtiyacı var. Eğer susan bir toplum isteniyorsa, kendimi içine katarak söylüyorum, biz muhafazakarlar yıllarca sustuğumuz için zulüm görmedik mi?

 

Yapılan zulümleri yanlışları dile getirmediğimiz, susup sindiğimiz için yıllarca bir kesimin elinde oyuncak olmadık mı?

 

Şimdi hata yapan, yada zulüm eden bizden diye susacak mıyız. Boş ver düzelir mi diyeceğiz. Tabi ki hayır. Yanlışların ya da sorunların kendiliğinden düzelip hallolacağına inananlar, Allah’a inanmayanlardır. Onlara da kısaca Ateist denir.

 

Ben yanlışı görünce buğz edeceğim ki, ilahi emri yerine getirmiş olayım. Zulme karşı diliyle buğuz etmekte zaten, imanın en zayıf derecesidir. Lütfen bu buğzlarımı çok görmeyin…