İnegöllüler olarak hafta sonu bir afet yaşadık. Cumartesi gecesi başlayan şiddetli lodos, dün İnegöl`ü âdeta yıktı geçti. Hepimize büyük geçmiş olsun.
Şiddetli lodos nedeniyle hayatını kaybedenler ve yaralananlar oldu. İshakpaşa camiinin bahçesindeki tarihi çınar ağacı ve yine muhtelif yerlerde ki ağaçlar, şiddetli lodosun etkisi ile köklerinden sökülerek devrildi.
20-30 ton ağırlığında ki tırlar, lodosun şiddetiyle yan yattı. Binaların çatıları uçtu, ev ve işyerlerinin camları kırıldı. Elektrikler kesildi, spor müsabakaları ertelendi. İnsanlar evlerinden çıkmaya korktu ve adeta hapsoldu.
Geçtiğimiz ay içerisinde de yoğun kar yağışı nedeniyle birçok ev ve işyeri zarar görmüş, yine merkez pazaryeri ile hal binasında çatı çökmeleri meydana gelmişti.
İnegöl`de yaşanan bu iki hadise gösteriyor ki, biz insanoğlu bir hiçiz. Makamlar, mevkiler, rütbeler ve devletler Yüce Allah`ın yarattığı afetler karşısında çaresiz kalmakta.
İnegöl`deki lodosun çok daha şiddetlisi, dünyanın süper gücü denilen ABD`de zaman zaman yaşanmakta. Yine şiddetli depremler ve akabinde oluşan tsunamiler, dünyanın en gelişmiş süper devletlerini çaresiz bırakmakta.
İşte dünyaya ayar vermeye kalkan sözde süper güç ABD başta olmak üzere, tüm gelişmiş züppe devletler, Yüce Allah`ın gücü karşısında âdeta sinek misali çaresizdir ve birer hiçtir.
İşte bu gerçekten yola çıkarsak, biz Allah`a iman etmiş insanlar, yüce yaradanı hakiki manada dost edinirsek, yalnız O`na sığınıp, yalnız ondan yardım dilersek, yeryüzünde bizden daha güçlü devlet ve millet olabilir mi?
Yeter ki biz inanan insanlar bir ve beraber olmayı, zalime ve zulme karşı dik durmayı ve özümüze dönmeyi başarabilelim.
Tarihi incelediğimizde nice süper devletlerin ve şımarık zengin milletlerin Yüce Allah`ın gazabına uğrayarak yerle bir olduklarını görüyoruz.
Hal böyle iken Müslüman devlet adamlarının zalim devlet adamlarıyla kol kola girmeyi marifet saymasına anlam veremiyorum.
O yenilmez ve yıkılmaz denilen devletlerin birer kumdan kale olduğunu unutmayalım. O gelişmiş silâhlarına ve askerine güvenen firavunlara bir Kızıldeniz, o zalim nemrutların canına bir tek sinek yeter de artar bile...
