Bugün elime bir tebligat ulaştı. Çok değerli sevgili belediye başkanımız Alinur Aktaş,avukatı aracılığı ile 28 Eylül 2015 tarihinde gazetemizde yayınlanan ?BAŞKA İNEGÖL YOK? başlıklı yazımı tekzip ettiğini bildirmiş ve 3 gün içerisinde düzeltme talebinde bulunmuş.
Yazımla ilgili gönderilen düzelme metinini mahkemeden gelecek karara göre yayınlayacağımı bildirdikten sonra, tekzip metnine dair bir iki düzeltmeyi yapma gereği duydum.
Tekzip metninde diyor ki avukatımız; ?Yazar Şerif Gürbaş müvekkilim Alinur Aktaş´ın 3. Kez belediye başkanı seçildiğine bin pişman olduğunu ifade etmiştir. Oysa müvekkilim İnegöl sevdalısı bir kişidir. Bu nedenle İnegöl´e hizmet etmeye her zaman taliptir. Bugün başkan olarak yarın farklı bir sıfatla İnegöl´e hizmet etmeye katkı sağlamaya devam edecektir.?
Evet, aynı iddiamı tekrarlıyorum; Sayın Aktaş, 3. Kez seçildiğine bin pişmandır. Hadi bin olmasında 500 olsun.Zira 30 Mart seçimleri sonrasıyürürlüğe giren büyükşehir yasası ile başkan Aktaş´ın görevleri ve gelirleri tırpanlanmıştır. Alinur Aktaş şuan, babasının işyerinde çalışan bir evlat konumundadır. Nasıl bir işyerinde evlatlar babalarına danışmadan harcama yapamazlar ve adım atamazlarsa,Sayın Aktaş´ta Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe´den onay almadan icraat yapamaz. Bu durum ustalık dönemini yaşayacak olan, İnegöl için hayalleri olan Aktaş için çok hazin bir durumdur. Bu nedenle eli kolu bağlı olan Başkan Aktaş, 3. döneminde son derecek mutsuzdur ve seçildiğine bin yada beşyüz kez pişmandır.
Yine ?İnegö lBelediye Başkan yardımcılarının ?çırak? diye itham edilmesi de nezaketsiz bir ifadedir. Zira müvekkilimin sadece yardımcıları değil, bütün çalışma arkadaşları son derece kaliteli ve işinde ehil insanlardır.?denilmiştir.
Bu konuda şu düzeltmeyi yapmak isterim. Sayın Belediye Başkanı Alinur Aktaş, son seçimlerde halka,?Şayet beni seçerseniz, ustalık dönemim olacak, sizlere daha güzel hizmetler yapacağım? ifadelerini kullanmıştır. Bu ifadeye göre, Başkan Aktaş´ın 1. Dönemi çıraklık 2. Dönemi kalfalık 3. Dönemi ustalık dönemi olmuş oluyor. Böyle bir ifadeden yola çıkarak, ilk kez belediye başkan yardımcısı olarak icraat yapanlar, çırak hükmündedir ki, günümüzde çıraklık müessesi yok olmak üzere iken Sayın Aktaş´ın yanında çırak çalıştırması ve onları yetiştirmesi taktir edilecek bir durumdur.
Bir başka paragrafta ?müvekkilim umursamaz bir kişi olarak tanıtmaya çalışmanız da beyhudedir. Müvekkilim zaman mefhumu tanımaksızın, İnegöl´ü marka şehir yapma gayretindedir.?denilmiştir.
Evet, Sayın Aktaş´ın İnegöl´ü marka şehir yapma gayretinden haberimiz var. Ama gayret etmek başka, başarmak başkadır. Yani Aktaş´ın 11 yıldır bu gayretleri İnegöl´ü marka şehir yapmaya yetmemiştir. Zira İnegöl´ün alt yapısı faciadır. En ufak yağmurda mazgallardan sular taşmakta, İnegöl adı üzere yarım saatte göle dönmektedir. Sokaklarda çöpler zamanında toplanmazken, mobilya sanayinde ki çöpler ise kaderine terk edilmiştir. Gruplar halinde dolaşan sahipsiz köpekler, insan sağlığını tehdit eder hale gelmiş ve zaman zamanda kazalara sebebiyet vermektedir. İnegöl yolları köstebek yuvasından farksızdır. Her yıl tekrar tekrar bozulup yapılan kaldırımlar nedeniyle İnegöl Belediyesi´nin adı, YAP-BOZBELEDİYESİNE dönüşmüştür. Hülasa sözü daha fazla uzatmaya gerek yok, İnegölümüz maalesef Aktaş´ın tüm gayret ve uğraşlarına rağmen marka şehir olamamıştır.
Bir başka satırda; ?müvekkilimle ilgili olarak yurt dışı seyahatlerine ilişkin beyanlarınız da abartılı ve gerçek dışıdır. Kaldı ki, müvekkilim 30 günlük yıllık izin hakkı bulunmasına rağmen yasal izin haklarını kullanmamaktadır.?denilmiştir.
Ben yazımda, ?3 ayda bir gittikleri yurt dışı gezileri? diye bir ifade kullanmıştım. Bu ifademi okuyan bir dostum,?3 ayda bir değil, ayda bir yurt dışı gezisi yapıyorlar? demişti.Yani eksik yazmışım. Zaten Başkan Aktaş ve yardımcılarının yurt dışı gezilerini incelediğimizde her birinin senede en az 4-5 kez yurt dışı seyahati yaptığını görürüz. Kaldı ki, benim eleştirim onların yurt dışına gitmelerine değil, oralara gidildiğinde İnegöl´e şehircilik ve gelişmişlik anlamında ne getirdiklerinedir.
Bir diğer satırda müvekkilimle hakkında tehditkâr bir kişi olduğuna ilişkin yaratmaya çalıştığınız intiba ve iftira niteliğinde bir beyandır. Müvekkilim görev yaptığı süre müddetince hiç kimseyi tehdit etmemiştir ve hiç kimseye karşı kişisel bir tutum sergilememiştir. Her zaman haktan yana olmuştur.
Sanırım yukarıdaki satırları avukat bey işkembeyi kübradan söyledi. Bir kere Başkan Aktaş, asla eleştiriye gelemeyen,hemen tepki veren bir kişiliğe sahiptir. Bu nedenle de kendisinin İnegöl´de kavga etmediği ve küsmediği gazeteci kalmamıştır. Tehdit konusuna gelince, ben söylemeyim, siz en iyisi kendisine sorun: Şerif Gürbaş´ı en son bir haberle ilgili telefon açıp hangi sözlerle tehdit etmiştir. Aktaş her zaman Hak´tan yana olmuşturkonusuna gelince, bu meseleyi önümüzdeki günlerde daha geniş bir şekilde kaleme alacağımdan şimdilik girmiyorum.
Evet,Sayın Aktaş, vekiliniz avukat Nihat Arslan´ın talebiyle benden istediğiniz tekzibi özetle buraya yazarak, bir nevi talebinizi yerine getirmiş bulunuyorum. Takdir önce yüce Mevla´nın sonra ilçe halkımızın?
