www.haberyorumgazetesi.com

İsmail Özdemir


TÜRKİYE NEREYE GİDİYOR ?


Ülkemizde ve dünyada olaylar baş döndürücü bir hızla gelişiyor.Gündem sık sık değişiyor.Sondan başa doğru gidecek olursak;

-Referandumdan Evet çıkarsa terör bitecek, Hayır çıkarsa devam edecek denilerek  seçmenlerimiz bir kez daha aldatıldı.Terör artarak ve Türkiye geneline yayılarak devam ediyor.Terörün giremediği yerlerden birisi de Karadeniz Bölgemiz, terör çatışmalarının yaşandığı bir bölge haline geldi.

-Türkiye´nin de bölünmesine yol açacak Kuzey Irak ve Kuzey Suriye´de devlet oluşumu gerçekleşiyor. Burnumuzun dibindeki bu oluşuma Müttefikimiz ABD silah ve mühimmat desteğini açıktan ve arttırarak devam ettiriyor.Son gelen Tırlarla bu sayı 900 tıra ulaştı.İktidar bunu örtbas etmek için kamuoyunu MİT TIR´ları ile oyalıyor.Devam eden davaların Medyada bu kadar yer alması temel hukuk kurallarına aykırı..

-İsrail´in yaptığı zulümleri kınayan açıklamalarından dolayı ilk defa Diyanet İşleri Başkanı istifa ettirildi.

-66. Hükümet göreve başladı.Tarım Bakanı göreve gelir gelmez ilk işi ithalatı serbest bırakmak oldu.Bakanlar Kurulu, 3 ayrı karar ile canlı hayvan,kırmızı et,mısır,buğday,arpa ve pirinç ithalatı için kapıları sonuna kadar açtı. Resmi Gazete´de yayınlanan Bakanlar Kurulu Kararları ile Et ve Süt Kurumu´na 975 bin canlı hayvan ve 95 bin ton kırmızı et ithalatı için yetki verilirken, Toprak Mahsulleri Ofisi´ne 750 bin ton buğday,700 bin ton arpa,700 bin ton mısır ve 100 bin ton pirinç için sıfır gümrükle ithalat yetkisi verildi.

Resmi Gazete´nin 29 Temmuz 2017 tarihli sayısında yayınlanan Bakanlar Kurulu Kararı ile Et ve Süt Kurumu´na 31 Aralık 2018 tarihine kadar 500 bin canlı büyükbaş hayvan,475 bin canlı koyun ve keçi ithalat yetkisi verildi. Aynı karar kapsamında 31 Aralık 2018 tarihine kadar 75 bin ton taze veya soğutulmuş et ile 31 Aralık 2017 tarihine kadar ise 20 bin ton karkas et ithalatı için yetki verildi. Et ve Süt Kurumu canlı hayvanlar ve kırmızı et ithalatını sıfır gümrükle yapacak.Bu ithalatla Türkiye 2016´da olduğu gibi bu yıl da canlı hayvan ithalatında Avrupa´da birinci dünyada ise Amerika´dan sonra ikinci olacak.

İtahalattan doğacak zararlar Milletimizin sırtına yüklenerek, milletimiz adeta iki kez hançerlenmiş oluyor.

Bakanlar Kurulu Kararı ile Hububat Ürünü Alımı ve Satımı Hakkında Karar´ında yapılan değişiklik şöyle ifade edildi: ?Hazine Müsteşarlığının bağlı bulunduğu Bakanlık ile Maliye Bakanlığının uygun görüşü üzerine Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığınca yapılan ithalat ve/veya ihracat görevlendirmeleri kapsamındaki ödemelerden veya faaliyetlerden doğan zararlar görev zararı sayılır ve Hazine Müsteşarlığınca karşılanır.?

İthalat yetkisi verilen ürün ve miktarları(ton)
Buğday ve Mahlut 750.000-Arpa 700.000-Mısır 700.000-Pirinç 100.000-Kırmızı et 75.000- Büyükbaş hayvan(baş) 500.000-Küçükbaş hayvan(baş) 475.000

Bundan 20 yıl öncesi dünyada kendi kendine yeten 7 ülkeden biri olan Türkiye, maalesef yanlış tarım ve hayvancılık politikaları sonucu temel tarım ürünlerinde ve kırmızı ette dışarıya bağımlı hale getirilmiştir.

Doğrudan gelir desteği ile, tarlasını ekene değil ekmeyene verilen desteklerle Üreten Türkiye, adım adım Tüketen Türkiye haline getirilmiştir.

Kuş gribi, şap hastalığı derken köylerde hayvancılık ve tarım bitmiştir.Köylü nüfusu son 15 yılda % 50 azalmıştır.Köyde sadece yaşlılar kalmış, onlar da zarar ettiği için üretimden vazgeçmiştir.Köylü süt, yoğurt, yumurtayı, ekmeği şehirden alır hale gelmiştir.

-İktidar hastane yapmakla öğünüyor.bu bir öğünme değil, utanma vesilesi olmalıdır.Halkının sağlını koruyamayan bir iktidar başarılı bir iktidar sayılamaz.

Türkiye´nin dört bir yanına şehir hastaneleri kuruluyor. Bunlardan 18 tanesinin sözleşmesi imzalanmış durumda.  3 tanesi ihale sürecinde, 2 tanesi karar aşamasında, 8 tanesi de Yüksek Planlama Kurulu´nun onayını bekliyor. Devlet tıpkı köprülerde olduğu gibi, bu hastanelerde de yüzde 70 doluluk garantisi veriyor. Yani yüzde 70 doluluk sağlanamadığı zaman aradaki fark milletin cebinden çıkacak. Aynen yapılan yol, köprü ve havaalanları gibi. Aynen Osmangazi Köprüsü´nde olduğu gibi. Osmangazi´de istenen rakama ulaşılamadığı için devletin yani bizim cebimizden 2017´nin ilk 50 gününde 225 milyon TL çıktı.Şehir hastaneleri projesiyle iktidar, hastalığı teşvik ediyor 

-Türkiye´de GDO´lu ürün yetiştirmek yasaklanmış ancak ithalatı serbest bırakılmış durumda. İktidar son olarak 4 ürüne daha onay vermesiyle, ithalatına izin verilen GDO´lu ürün sayısı 36´ye yükseldi. Zararlı değil ise neden üretimini yasaklıyorsunuz, zararlı ise neden ithal ediyorsunuz ?

2002 yılından itibaren yapay tatlandırıcı üreten CARGILL´ın kaçak fabrikasının yasal hale getirilmesi ve üretmiş olduğu yapay tatlandırıcının üretim kotalarının kaldırılması kademe kademe sağlandı.

-Pancar üretimine ise kotalar getirildi.Şeker fabrikaları zarar ettirilerek kapatıldı veya satıldı.

Bu gidişat Hayra Alamet değil.