www.haberyorumgazetesi.com

Şerif Gürbaş


ULU ÇINARIN ALTINDA HERKESE YER VAR

ULU ÇINARIN ALTINDA HERKESE YER VAR


Genç Gazete yazarlarından Ömer Şen geçtiğimiz günlerde “Bize İnegöllü aday lazım” başlıklı bir yazı kaleme aldı.

 Şen, bu yazısında İnegöl Manavları Derneği Başkanı Erdoğan Kızmaz’a göndermede bulundu. Aslında seçim üzeri bu tür İnegöllü, ya da İnegöllü değil tartışmasını açmak, çok doğru bir şey değil. Zira Müslüman asla kavmiyetçilik yapmaz. Allah indinde en üstün insan, bizim anlayışımıza göre; Allah’tan en çok korkandır. Bu sebeple hiçbir ırkın diğerinden yaratılış anlamında bir üstünlüğü ya da ayrıcalığı söz konusu olamaz.

Ancak manavların son bir yıldır siyasi bir hareket içerisine girme çabalarının altında yatan önemli bir neden var. Bu neden herkesin malumu; AK Parti Bursa Milletvekili Hüseyin Şahin’in “Şimdiye kadar İnegöl’de, Bursa’da Kafkas camiası olarak çok etkindik, etkendik ve insanları edilgen kılıyorduk. Yaklaşık 25 yıldır Belediyemiz bizim camiamız tarafından yönetiliyor. Bu biraz da bizim genetik yapımızdan kaynaklanıyor.”şeklindeki ifadeleridir.

 

Milletvekili Hüseyin Şahin bu sözleri, bir gerçeğe parmak basmak amacıyla mı söylemiştir, yoksa bir gurur, ya da bir kibirle mi söylemiştir onu bilemem. Ama bu sözler,  kendilerinden olmayanları küçümseyen bir ifade olarak anlaşılmıştır. Üstelik Hüseyin Şahin çok tepki çeken ve hala gündemden düşmeyen bu sözleri için bir özür dilememiş, yada yanlış anlaşıldığına dair bir düzeltmede bulunmamıştır.

 

Şahin’in söylediği bu talihsiz sözler üzerine harekete geçen manavlar, “Biz ulu bir çınarız, bu çınarın altına herkese yer var.”sloganıyla yola çıkmış ve ciddi yol almışlardır.

 

Manavların sloganından anlaşılacağı üzere, burada bir kendini beğenmişlik, ya da bir başkasını küçük görme söz konusu değildir. Bu açıdan “İnegöl için bizimde sözümüz var” anlayışıyla siyasete soyunan manavları kimse yadırgamamalı ve yanlış yorumlamamalıdır.

 

İŞ ADAMLARINA 100 EURO BAHŞİŞ!

İnegöl için mobilyanın önemi çok büyük. Mobilyacılarımız için ne yapılsa yeridir. Zaten İnegöl’de herkes mobilya sektörü için taşın altına elini koymuş durumda.

 

Gerek mobilya fuarlarımız, gerekse mobilya ile ilgili eğitim toplantıları ve alınan önemli kararlar mobilyamızın ileriye taşınmasına yönelik.

 

Şimdi bugünlerde Milano’da düzenlenecek fuar organizasyonu gündemde. Herkesi bir telâşe sardı. “İnegöl mobilyası hep birlikte uçuyor” sloganıyla Milano fuarına ilişkin bir takım toplantılar ve destek arayışlarına girildi.

 

Son yapılan açıklamalarda İnegöl Belediyesi’nin Milano fuarına destek vereceği deklare edildi. İnegöl belediyesi kişi başına 100 Euro destek verecekmiş. Bu destekle kişi başı 1150 Euro olan maliyet, 1050 Euro ya düşecek. Bedava sirke baldan tatlıdır misali, kimse belediyenin vereceği 100 Euro için, “neden veriyorsun” demez.

 

Ama ben İnegöllüler adına diyorum; “İnegöl Belediyesi neden işadamlarına 100 Euro destek veriyor. Oraya giden mobilyacıların hepsi varlıklı insanlar, belediyenin 100 Euro’suna ihtiyacı mı var. 1050 Euro’yu veren 1150 Euro’yu da verir.”

 

Yazımın buraya kadar olan kısmını okuyan işadamlarımız bana öfkelendiler biliyorum. Ama biraz ironi yapayım dedim. Aslında bu gezi İnegöllü mobilyacılar için sponsorlar vasıtası ile bedavaya getirebilirdi. Zira İnegöllü mobilya üreticileri yılda milyon TL’lik sunta, kumaş, sünger, boya vs. malzeme alıyorlar. Alınan bu malzemeleri üreten veya tedariğini sağlayan firmalar, Milano fuarına seve seve sponsor olabilir, böylelikle İşadamlarımız ellerini ceplerine atmadan İtalya’ya gidip gelebilirlerdi.

 

Ama İnegöl Belediyesi 100 Euro ile 10 bin Euro’luk reklam yapmanın derdiyle böyle bir fikrin önüne geçiverdi. Ne diyelim; Sen İnegölsün büyük düşün dedik, ama büyük düşünenler değil küçük düşünenler işbaşında…