İnegölspor, hiç kuşkusuz bu kentin en önemli değerlerinden biri. Her ne kadar bu şehirde yaşayan 1-2 bin kişiyi ilgilendiriyor gibi gözükse de, takımın başarılı olması halinde, mesela bir üst lige çıkması, ya da Allah göstersin süper lige çıkması durumunda inanıyorum ki, şehrin yüzde 60’ı yani 100 bin kişi İnegölspor’la yatıp, İnegölspor’la kalkar diye düşünüyorum. Tabi İnegölspor’un hep aynı ligde, hatta hep aynı grupta mücadele etmesi ve de şampiyonluk hedefinin olmaması, futbolseverleri heyecanlandırmadığı için, İnegölspor’u izleyen kişi sayısı bazen 500’lere kadar düşebiliyor.
Bu yıl pandemi nedeniyle maçlara seyirci alınmaması nedeniyle karşılaşmaları sadece futbol federasyonun belirlediği kriterlere uyan yetkili ve görevli kişiler izleyebiliyor.
Ben de bu yıl herhangi bir başvuru yapmadığım için henüz İnegölspor’u izleme şansı bulamadım. Ama alınan sonuç ve puan durumundan anladığım kadarıyla, bu sezon İnegölspor için zor geçecek…
Kani Ademoğlu başkanlığında genç bir yönetimle yeni sezona hazırlanan ekibimiz, teknik direktör ve futbolcu seçiminde ne kadar isabetli kararlar aldı bilemiyorum, ama şuan ki tablo pek iç açıcı değil.
Sahamızda Zonguldak Kömürspor gibi zayıf bir rakiple berabere kalmamız ve yine ligin en zayıf ekiplerinden biri olarak gösterilen Gümüşhanespor’a deplasmanda 1-0 yenilmemiz İnegölspor adına çok kötü bir başlangıç oldu.
Sahamızda ağırladığımız Sarıyer’i, hocamız Osman Özdemir’in tabiri ile yenebilirdikte, yenilebilirdikte ama olmadı. Berabere kalarak 1 puan alabildik. Geçtiğimiz hafta ligin en güçlü, şampiyonluğun 1 numaralı favorisi olarak gösterilen Manisa Futbol Kulübü ile oynadığımız maç ise, sonuç olarak hiç beklemediğimiz bir skorla son buldu.5-1
Halbuki Manisa’yı biz geçen sene namağlup iken 2-0 gibi net bir skorla yenerek büyük bir sürprize imza atmıştık. Maç öncesi herkesin gönlünden acaba bir sürpriz daha yapabilirmiyiz diye geçmiyor değildi. Ama daha maçın 10’uncu dakikasında durum 2-0 olumca tüm umutlarımızı yitirdik. Maç sonunda uzun zamandır almadığımız bir yenilgiyi tattık.
Manisa maçı geçmişte kaldı. Yarın (Çarşamba günü)Ligde tablo olarak bizden de zayıf Çorumspor ile karşılaşacağız. Çorumspor, 1 maçı eksik, 1 puanla ligde 18’inci sırada… İlçe stadında ağırlayacağımız rakibimizi yeneriz ve ilk 3 puanı alırız diye umut ediyorum.
Çorum maçında kaybedilecek puan ya da puanlar, teknik ekibin de geleceğini belirler. Zira 5 maç bir hocanın başarısını göstermesi için yeterli süre…
Peki Çorumspor’u yendiğimiz de iş bitiyor mu, tabi ki hayır. Eşiği aşmamız için önümüzde iki kririk maç daha var ki, onlarda İnegölspor ayarındaki takımlar. Biri Kocaelispor, diğeri Afjet Afyon. Kocaelispor ile deplasmanda, Afyon ile iç sahada oynayacağız. Bu 3 maçtan alınacak asgari 7 puan, bizi düzlüğe çıkaracaktır. 6 puandan aşağısı ise İnegölspor için kötü günlerin başlangıcı olacaktır.
Büyük bir heyecanla göreve başlayan Kani Ademoğlu ve yönetiminin yaptığı fedakarlığın karşılığı İnegölspor’un başarısı olmalı. İşini gücünü bırakıp, İnegölspor’un başarısı için yola çıkan genç arkadaşların, henüz yolun başında “nereden girdik biz bu işe” diyerek pişman olmalarını arzu etmem. Çünkü başarısızlık halinde ilk kez futbol yöneticiliği yapan genç arkadaşların, hevesleri kursağında kalacağından bir daha uzun yıllar stadyumun yanından bile geçmeyeceklerdir.
İnegölspor’u seven ve destekleyen bir gazeteci olarak, geride bıraktığımız 4 haftalık tabloya rağmen, Çorumspor maçı ile birlikte ekibimizin toparlanıp puanlar almaya ve zirveye doğru tırmanışa geçeceğine inanıyorum. Umarım yanılmam.
