www.haberyorumgazetesi.com

İsmail Özdemir


YANGINA KÖRÜKLE GİTMEK


 

       Yemen'e Suudi Arabistan öncülüğünde ki koalisyon güçlerine ait hava unsurlarının taarruz etmesi ile başlayan yeni ateş topu dünyanın gündemine oturdu. Cumhurbaşkanı R.Tayyip Erdoğan'da maalesef yangına körükle gidercesine açıklamalar yaptı.

        Bu olayı Şii-Sünni savaşı” olarak değerlendirmek, maalesef ABD-İsrail ağzı ile konuşmaktır. Çünkü bu açıklama ancak dış güçlerin işine yarar. Öncelikle şu tespiti yapmak gerekir. Suudi Arabistan Sünni değildir. Sünni'leri asla temsil edemez.

        Olayın diğer tarafı ise, İsrail-ABD şer ittifakının, Büyük Ortadoğu Projesi çerçevesinde bütün İslam Alemini kan gölüne çevirmiş ve son olarak da İran-Türkiye savaşı çıkarması da muhtemeldir.

       Daha önceki yazılarımda ifade etmiş olabilirim, ABD Dışişleri eski Bakanlarından Kıssınger'ın 2000'li yılların başında artık biz Müslümanlarla savaşmayacağız, Müslümanları Müslümanlarla savaştıracağız” sözünü tekrar hatırlatmak isterim.

Yine ABD Dışişleri eski  Bakanlarından RIce 2003 yılında Fas'tan Endonozya'ya 22 ülkenin sınırları, yönetimleri ve rejimleri değişecek. Buna Türkiye de dahil diyerek  Büyük Ortadoğu Projesini açıklamıştı. Cumhurbaşkanı R.Tayyip Erdoğan ‘da Büyük Ortadoğu Projesinin eş başkanı olduğu defalarca açıklamıştı.

       Büyük Ortadoğu Projesinin nihai hedefi BÜYÜK İSRAİL DEVLETİ'dir. Nil'den Fırat'a kadar Arz-ı Mev'ud (Sözde Vadedilmiş Topraklar)'da Büyük İsrail Devleti için öngörülen tarih 2023'dür.

Bu hayalin önünde iki büyük engel görünmektedir.Milli ve güçlü ordusu olan iki ülke İran ve Türkiye.Bu nedenle muhtemelen Haziran seçimlerinden sonra İran ile Türkiye'yi birbirleri savaştıracaklar.

      Büyük bir savaş çıkaracaklar. Bunun işaret fişeğini Yemen'den attılar. Cumhurbaşkanı da balıklama atladı. Bu bir Şii-Sünni savaşıdır diye tanımladı. Bu çok tehlikeli bir tanımlamadır. Asıl gerekçeyi gizlemek yani Büyük İsrail hedefini gizlemek için ortaya atılmış bu tanımlamanın İslam Aleminde karşılık bulmayacağını ümit ediyorum. Çünkü İran'ın şu anda böyle bir tehlikenin farkında olduğunu ve daha mantıklı açıklamalar yaptığını görüyoruz.

       Müslüman ülkelerin yöneticileri daha aklı selim davranmalı. ABD-İsrail ittifakının bütün İslam Alemi'ni birbirine düşüren oyunlarının farkına varmalılar. Mevcut durumun vahametine rağmen.

D-8 çekirdeği etrafında İslam Birliği'ni tesis etmek için bir an önce harekete geçmeliler. Bu aynı zamanda ALLAH C.C. emridir.Yine Müslümanların aralarındaki problemleri nasıl çözmeleri konusunda da dinimiz bizlere yol göstermiştir.İki Müslüman topluluk birbirleri ile çarpışırsa, onları sulh yapmaya zorlayacak bir hakem heyeti teşekkül ettirilir.Bu heyet aslında D-8 olarak zaten kurulmuştur.

       Cumhurbaşkanı'nın İran'a yapacağı ziyaret bu açıdan çok önemlidir. Bu ziyarette D-8'lerin ve bölgenin en güçlü iki ülkesi emperyalizme karşı birleşir ve ortak hareket kararı alabilirse, bu tarihi bir adım olacaktır.Kıyamete kadar bölgenin barış ve huzurunu tesis edecek bir adım olacaktır.

ABD+İsrail'in heveslerini kursaklarında bırakacaktır. Akan kanın durmasına ve bölgenin tamamı ile huzura kavuşmasına vesile olacaktır.

      Gelin bu tarihi adımı atın, tarih sizi altın harflerle tarihe yazsın.