www.haberyorumgazetesi.com

İsmail Özdemir


YÜKSEK FAİZDEN NASIL KURTULACAĞIZ ?

YÜKSEK FAİZDEN NASIL KURTULACAĞIZ ?


Cumhurbaşkanımız Sayın.R.Tayyip ERDOĞAN, Vahdettin Köşkü'nde, Türkiye Genç İş Adamları Konfederasyonu (TÜGİK) Genel Başkanı Erkan Güral ve beraberindeki heyeti kabulünde yaptığı konuşmada:

-"YÜKSEK FAİZLE ÜLKEMİN KALKINACAĞINA İNANMIYORUM" dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, dünyada şu anda eksi faizle kredi veren finans kuruluşları olduğunu belirterek, bunlara Japonya ve İsrail'i örnek gösterdi.

İsrail'in kendi içinde eksi faiz ama başkasına karşı daha fazla faiz verdiğini dile getire Erdoğan, "Avrupa'ya gelin % 1, o civarda. Amerika ha keza öyle. Peki bize ne oluyor da 20'lerin üzerine çıkıyoruz. Bizim arkadaşlar da bana kızıyorlar biliyorum. Ama kusura bakmasınlar eğer ben bu ülkenin Başkanıysam, Cumhurbaşkanıysam ben bunu anlatmaya devam edeceğim. Çünkü ben yüksek faizle ülkemin kalkınacağına inanmıyorum. Çünkü biz eğer yatırımı güçlendirirsek işsizlik diyoruz, istihdamı güçlendirirsek, üretimi artırırsak, ihracatımızı artırırsak, buna ihtiyacımız var. Biz ihracatımızı artıracağız ki dışarıdan imkanlar gelsin, cari açığı da azaltmış olalım, hatta bitirmiş olalım. Buna ihtiyacımız var." ifadelerini kullandı.

         Evet ben de Sayın Cumhurbaşkanı’mıza katılıyorum.Yüksek Faizle ÜLKEMİZ kalkınmaz.Ancak Faizler konuşarak düşürülemez.Teknik bir konudur.Sayın Cumhurbaşkanı’mız kendisi de ekonomi uzmanıdır.

Bir malın fiyatı arz-talep dengesine göre şekillenir.Kapitalist sistemde para, mal gibi işlem görür.Tüccar, sanayici mal satar, bankalar ise para satarlar.yerli ve yabancı tefeciler de para satarlar.Eğer bankalara ve tefecilere ihtiyacı azaltırsanız, paranın satış karı (!) yani faizler düşer.

         Bankalara ve tefecilere ihtiyacı azaltmak için öncelikle “DENK BÜTÇE” yapılması gerekir.Devletin gelirleri belli, siz eğer giderleri buna göre planlarsanız, devlet borçlanmak ihtiyacında kalmaz.2021 yılı bütçesi 245 milyar TL. açık olarak hazırlanmış ve böylece TBMM’de kabul edildi.Yani Devletimiz 2021 yılında 245 milyar TL borçlanacak.Bu çılgın bir rakam.Bankaların ve tefecilerin en iyi müşterisi Türkiye Cumhuriyeti.

Bu durumu gören faiz lobileri hemen harekete geçtiler.Faizler yükselme trendine girdi.Her yıl vergi rekortmenleri sıralamasında ilk onda Bankaları görüyoruz.

       Merkezi Hükümeti takip eden belediyelerin tamamı gırtlağına kadar borçlu.Spor kuluplerimiz borçlu.       

Bu durum yerli ve yabancı faiz lobilerinin iştahlarını kabartıyor.

2020 yılında Bütçeden yaklaşık 140 milyar TL faiz ödemesi yapılmış, 2021 yılı bütçesinde 179 milyar TL faiz ödemesi öngörülmüş.Yine faizciler bayram edecek, zaten hep faizciler kazanıyor.

       Yine alım gücü azalan alt gelir grupları (İŞÇİ-EMEKLİ-ÇİFTÇİ-MEMUR) açlık sınırında bir gelirle yaşamak zorunda kalıyor ve temel ihtiyaçlarını karşılayamıyorlar.Zorunlu ihtiyaçlarını karşılayabilmeleri ve hayatlarını idame ettirebilmeleri için borçlanıyorlar.Kredi kartı, tüketici kredisi, kurban kredisi, bayram kredisi, okul kredisi, tatil kredisi derken yakayı bankalara kaptıranlar bu girdaptan kurtulabilmek için tefecilerin kucağına düşüyorlar. Zaten bankaların da tefecilerden bir farkı kalmadı.Kredi kartı gecikme faizleri aylık% 2 –yıllık % 25’lerde.

İnsanlarımız bir karttan para çekip, diğer kartının asgari tutarını zar zor ödeyebiliyor.

Türkiye Bankalar Birliği (TBB) Risk Merkezi verilerine göre, bireysel kredi müşterilerinin sayısı 2019 Temmuz’da 31.3 milyon kişi iken, 2020 Temmuz’da 33.4 milyon kişiye yükseldi. Yani son bir yılda 2.1 milyon kişi birden arttı.18 yaşın altındakiler ve 65 yaşın üstündekilerin kredi kullanamadığını kabul edecek olursak, neredeyse 83 milyon nüfusun % 80 ‘i bankalara borçlanmış durumda.

2003 yılında bireysel kredi müşterilerinin sayısı 3 milyon idi.

Bu kadar talep patlaması yaşanırken, Bankalar müşteri sayılarını bir yılda 2.1 milyon arttırabiliyor iken faizlerin düşmesini beklemek boş bir hayaldir.

Eğer faizleri düşürmek istiyorsanız, asgari ücreti yoksulluk sınırının üzerine çıkartın.İnsanlarımızın ilk işi bu borçlardan kurtulmak olacaktır.

      Aslında vergi kanunlarında yapacağınız ufak bir değişiklik, faizlerin kısa sürede düşmesini sağlayabilir.

Gelir ve Kurumlar Vergisi Kanununa “Faizler kazancın belirlenmesinde gider olarak indirilemez” hükmünü koyun. Bugün halen yürürlükte olan uygulamada “Devlete ödenen faizler Kanunen Kabul edilmeyen Giderler” olarak kabul edilmektedir.Bunu tüm kredi faizlerine uygularsanız, faizler kısa sürede düşecektir.Çünkü kimse kredi kullanmayacak, öz sermaye ile iş yapmanın yollarını arayacaktır.Bankalar para satamadıklarında, işletmelere ortaklık modelleri üzerinde çalışacaklardır.İşte o zaman dünyada en ucuz üretim Türkiye ‘de olacak, ihracat patlaması yaşanacaktır.Bugün kredi yolu ile ülkemize giren döviz, alnımızın teri ile ihracat ile gelecektir.