Dernek binasında gerçekleşen programıma, çoğunluğunu gençlerin oluşturduğu topluluğa Doğu Türkistan´da yaşanan Çin zulmü, Doğu Türkistan´ın sosyal ve kültürel yapısı, ibadet özgürlüğü ve yaşam özgürlüğüne karşı Çin´in zorba tutumu anlatıldı.
İŞGAL ASLA BİTMEYECEK
Kılıç, Abdülaziz döneminde Doğu Türkistan´ın Osmanlı´ya bağlanmak isteğini fakat Osmanlı´nın o zor dönemde gerekli ilgiyi gösteremediğini anlattı. Uygur Türkleri ile yaptığı görüşmede Çin´in, Uygur bölgesinin yer altı ve yer üstü kaynaklarının zenginliğinden Rus mühendisleri vasıtasıyla haberdar olmalarının ardından daha bir özel ilgi duyduklarını, petrol, altın madeni, wolfran gibi enerji kaynaklarının birçoğunu Doğu Türkistan´dan karşıladığını ve işgali asla bitirmek istemeyeceklerini söylediklerini ifade etti.
Kılıç, Uygur halkının asimilasyonu için sistematik olarak Doğu Türkistan´a göç ettirilen Çin´in yerli ırkı olan Han Çinlilerinin yerel halka olan düşmanca tavırlarından bahsetti.
ZULÜM SÜRÜYOR
Doğu Türkistan´da kim suça karışsa bırakın suça karışanı akrabalarına bile bunu pahalıya ödettiklerini, bu yüzden Türkiye´de ya da başka bir ülkede Çin zulmünü protesto etmek istediklerinde karşılaştıkları manzarayı hayli garipsediklerini ve başından geçen bir olayı anlatan Kılıç, bir gün bir protesto gösterisi sırasında hiçbir Uygur´un bu protestolara katılım sağlamadığını fark ettiğini ve bunu merak edip bir Uygur Müslüman´ı ile gizlice görüştüklerini, bu meselenin ardını araştırdıklarında Çin elçiliğinin kamera ve fotoğraf makineleri ile bu gösterileri çekip, buna katılım sağlayan Uygurların varsa Çin´deki ve Doğu Türkistan´daki akrabalarına zulüm yaptıklarını ve bu yüzden bu tür gösterilere katılamadıklarını öğrendiğini aktardı.
Yaklaşık 1 saat süren programı katılımcılar yoğun ilgi gösterdi. Özellikle bu coğrafyayı ilk kez öğrenen gençlerin hayretle ve üzüntüyle programı takip ettikleri gözlendi.
Haber ve Fotoğraf: Onurhan BAYRAKTAR
